Dünya MAVİSİ
Gecenin mavisinden okyanusların derinliğine ve gökyüzünün ferahlığına kadar uzanan mavi bir yolculuk…
Pelin Gülşen
Günümüz renk teorisinde ana renklerden biri olan mavinin, birçok Avrupa dilinde etimolojisinin siyah ya da yeşilden başladığı düşünülmektedir.
Mavinin Tarihsel Yolculuğu
Sakin, huzurlu, sihirli, hayaller kurduran bir renktir mavi. Aynı zamanda sonsuzluğu ve özgürlüğü çağrıştırır. Kimi zamansa beklenmedik bir melankoli ile çıkar karşımıza. Simgesel anlamda ise ılımlı, özgüvenli, uzlaşmacı, düzenli, mesafeli, tarafsız ve bütünleyicidir. Üniformaların rengi olması sebebi ile otoriteyi de simgeler. Mavinin varlığı ve sembolik anlamları kültürler arasında tarih boyunca farklı anlamlar kazanarak yolculuğuna devam eder. Mavi ilk başlarda talep görmemesi nedeniyle tarihsel yolculuğuna çok geç başlamış olsa da, günümüzde yapılan araştırmalarda mavinin dünyanın en güvenilir rengi olduğu ortaya çıkmıştır.
Antik dönemlerin bilinmeyen mavisi Antik dönemlerde mavi meyveler doğada neredeyse hiç bulunmazken, gerçek rengi mavi olan çiçekler oldukça nadir ve mavi kıyafetler yok denecek kadar az olmuştur. Belki de tam da bu yüzden bu rengi adlandırmak tüm coğrafyalarda çok uzun zaman almıştır. Her gün gökyüzünde görülen bir rengin tarihte isimsiz kalması imkânsız gibi görünüyor. Ama durumun böyle olduğuna inanmak için birçok neden var. Kimi bilim insanları antik dönemlerde yaşayan atalarımız için gökyüzünün psişik bir hiçlik ifade ettiğini düşünüyor. Bu durum aslında gökyüzünü görmüyorlardı veya gökyüzü yoktu anlamına gelmiyor, sadece tıpkı gökyüzü gibi karşılaştıkları tüm mavileri yeşil veya siyahın bir tonu olarak düşünüyorlardı. Bu sebeple maviye düşkünlüğüyle bilinen ve mavi için özel terimi olan Antik Mısır’ı ayırırsak, diğer kültürlerde mavi kelimesine rastlanmaz.
Lapis Lazuli’den Mısır Mavisine
Mısırlıların mavi ile olan ilişkisi, ilk olarak Afganistan’dan getirttikleri lacivert taş anlamına gelen lapis lazuli taşını kullanmaya başlamaları ile olmuştur. Uzun yıllar boyunca mavi rengin en görkemlisi olarak görülen lapis lazuli, başta Antik Mısırlılar olmak üzere, taşın içinden geçen hafif yaldızlı damarların altın olduğunu düşünen Antik Dönem insanları tarafından oldukça değerli addedilmiştir. Lapis lazulinin çok pahalı ve rezervlerinin sınırlı olması sebebi ile bu büyüleyici mavi taşın rengine hayran olan Mısırlılar, bu maviyi üretmenin yollarını aramışlardır. Mısır Mavisi olarak isimlendirilen bu pigment, ilk ve en eski sentetik pigment olarak uzun yıllar Mısırlılar tarafından kullanılmıştır.
Unutmabeni Çiçekleri
Fransa Kralı XV. Louis’nin resmi metresi Madame de Pompadour (1721-1764) mavi rengi çokça kullanmıştır. Özellikle mavi renkli “unutmabeni çiçekleri” ile saçını süslemiştir. Pompadour’un da etkisi ile zamanla kadınların giydiği mavi renkli kıyafetler ve “unutmabeni çiçeği” sonsuz aşkı temsil etmeye başlamıştır. Unutmabeni çiçeğinin neden bu ismi aldığı ise mitolojik hikâyeler ve efsanelere konu olmuştur: “Yunan mitolojisine göre, Tanrı yeryüzündeki tüm çiçekleri renklendirir. Renk verilmeyen küçük bir çiçek ise Tanrı’ya, “Unutma beni!” diyerek fısıldar. Tanrı çiçekleri renklendirmek için bütün renkleri kullanmış, elinde çok az mavi renk kalmıştır. Tanrı’nın bu küçük çiçekleri elinde kalan az miktarda mavi renk ile renklendirmesi sonucu unutmabeni çiçekleri açık mavi renge dönüşür. Bu rengin sevincini yaşayan küçük ve sevimli mavi çiçeklerin adı ‘unutmabeni çiçeği’ olarak yaygınlaşmıştır.” Ülkemizde ise “sevda çiçeği” olarak bilinen unutmabeni çiçekleri, tıpkı Avrupa kökenli efsanelerde olduğu gibi aşk hikâyelerini konu alan Anadolu efsanelerinde de yer alır.
Horus’un Gözü ve Nazar Boncuğu
Bir gözü ay, bir gözü güneş olan şahin şeklindeki Gökyüzü Tanrısı Horus, mavi gözü ile Mısır mitolojisine konu olmuştur. Hikâyeye göre, Tanrı Horus, Güneş Tanrısı Osiris’i öldüren Karanlıklar ve Kötülükler Tanrısı Seth’den intikam almak ister. Kavga esnasında sol gözünü kaybeder ancak Bilim ve Bilgeliğin Tanrısı aynı zamanda sihir gücü olan Thot, Horus’un gözünü eski haline getirir. Bu sebeple, Mısır’da genellikle mavi ile boyanan “Horus Gözü” sembolü, koruyucu özellikleri ile sağlık, yenilenme ve doğurganlığın en popüler sembollerinden biri olmuş ve göz şeklindeki mavi muskalar günlük hayatta sıklıkla kullanılmıştır. Tanrı Horus’un gözü hem kötü bakışları alt edecek güce sahip olduğu hem de gözlerindeki güçlü enerjiden dolayı şifalı görülmüştür. Bazı sanat tarihçilerine göre, Türkiye toplumunda da kötü enerjiler ve nazardan korunmak için yaygın şekilde kullanılan nazar boncuklarının esin kaynağının Horus’un gözü olduğu düşünülmektedir.
İştah kapatan sihirli renk
Antik kültürlerden günümüze kadar mavi renkli gıdalar insanlar için hastalık veya ölüm belirtisi olmuştur. Bozuk et, zehirli meyveler ve nadir görülen zehirli mavi mantarlar, mavinin olumsuz algılanmasında önemli rol oynamıştır. Doğada mavi renkli meyve ve sebzeler de oldukça nadirdir. Çok sınırlı örnekleri yaban mersini, mısır ve patates olarak verilebilir. Yapılan araştırmalarda mavi rengin en az iştah açan renk olduğu ifade edilir. Geleneksel yiyeceklerin mavi renkte olması iştah kapatıcı bir özelliğe sahipken, sportif ve eğlence amaçlı üretilen gıdalar mavi renkle barışıktır.
Dünya, yüzeyinde bulunan okyanus ve denizlerin çok olması nedeniyle “mavi gezegen” olarak adlandırılır. Dünya yüzeyinin %70’inden fazlası su ile kaplı olduğu için uzaydan bakıldığında gezegenimiz mavi olarak görünür. Ancak unutulmaması gereken bir nokta var ki; sular mavi değil! Sular, gökyüzünün rengini yansıttığı için mavidir. Peki hiç düşündünüz mü neden mavidir gökyüzü? Her ne kadar güneşi sarı görüyor olsak da, güneş ışığı beyazdır ve içerisinde birçok rengi taşır. Güneş’in gezegende yaydığı ışınlar Dünyamıza ulaşırken pek çok gaz, moleküllere ve toz parçacıklarına çarparak saçılır. Bu saçılma sırasında güneş ışınlarının rengi dalga boyuna göre değişim gösterir ve bu olay difüzyon (kırılma) olarak adlandırılır. En uzun dalga boyuna sahip olan kırmızı daha az saçılırken, en kısa dalga boyuna sahip olan mavi ışığın saçılma miktarı daha fazladır. Bu yüzden özellikle gökyüzü açık olduğunda mavi ışık diğer renklere kıyasla en fazla saçılan renktir ve gökyüzü mavisi bizlere yüzünü gösterir. Bu bağlamda gökyüzü mavileştikçe sular da mavileşir. Bitki ve canlı türlerinde oldukça az rastlanmasına rağmen gökyüzünün ve denizlerin mavisi o denli baskındır ki içinde yaşadığımız gezegeni mavi dünya olarak adlandırabiliriz.