Şimdi herkes bu üçlüye gülüyor!
İşler Güçler dizisi hayatlarını değiştirdi
RÖPORTAJ: MERVE ÖZAYTEKİN - POSTA
Şu sıralar sosyal medyada bile videoları dolaşan üçlü sizin de dikkatinizi çekmedi mi? Sadi Celil Cengiz, Ahmet Kural ve Murat Cemcir. Evet, Ahmet Kural ve Murat Cemcir’i ‘Çalgı Çengi’ filminden hatırlıyor olmalısınız. Onlar bu yıl ekranların en komik üçlüsü. StarTv’de yayınlanan ‘İşler Güçler’ dizisinde başrol oynuyorlar. Oyuncuların başına gelen talihsizlikleri, mizahi bir dille, kendi hayatlarına gönderme yaparak canlandırıyorlar. Diziyi seyredip de gülmeyenini henüz duymadım. İstanbul’a oyuncu olma hayaliyle gelen ekibin gerçek hayatları da en az dizideki kadar enteresan. Komik üçlü röportaj sırasında da birbirlerine takılmadan edemedi; Sadi Celil Cengiz’in çok alıngan, Ahmet Kural’ın lüks düşkünü olduğunu, Murat Cemcir’in ise nutuk atmayı çok sevdiğini söylediler...
Dizide hayatınızdan kesitler var. Hayat hikayenizi merak ediyoruz.
Murat Cemcir: Küçükten büyüğe yapalım röportajı.
Ahmet Kural: Sadi Celil Cengiz ay farkıyla benden küçük, o başlasın!
Gümrük memuruymuşsunuz. Oyunculuk nereden çıktı?
Sadi Celil Cengiz: İstanbul Üniversitesi İşletme Bölümü’nden 7 yılda mezun oldum. Sinema ve Televizyon Bölümü’nde yüksek lisans yaptım. Evlendim. KPSS’ye girdim. Kapıkule Gümrük Muayene Müdürlüğü’ne girdim. Tam anneannemin gözündeki ideal torundum. Senarist-yapımcı Selçuk Aydemir sayesinde ‘Üsküdar’a Giderken’e ve ‘Bir Zamanlar Osmanlı- Kıyam’a girdim. İkisi de olunca memuriyetten istifa ettim. Anneanneme söylemedim başta. İstifa ettikten sonra ‘Üsküdar’a Giderken’in kaldırılacağını öğrendim. Diğer projede de çektiğimiz bölümler iptal oldu.
Para sıkıntısı yaşadınız mı?
S.C.C.: Yaşadım. Eşimle tasarruf tedbirleri politikası içinde marketten alınmayacakları belirledik, Samsun Çarşamba’dan ailemiz erzak yolladı. Karamsar bir dönemdi. ‘İşler Güçler’de Selçuk Aydemir, bir üçlü olacaksınız deyince çok mutlu oldum. ‘Leyla ile Mecnun’da rol aldım. Onun sayesinde zorlu dönemi atlattık. Eşim de destek verdi, Edirne’de müdür yardımcısı. Hafta sonları eşimle görüşüyorum.
Oyunculuğun nesi cezbetti?
S.C.C.: Hayalim kendi filmlerimde, kendi istediğim gibi oynamaktı. İşler güçler yolunda gitmezse, yine girerim KPSS’ye! ‘Türkiye’nin yakışıklı komedyeniyim’
'Türkiye'nin en yakışıklı komedyeniyim'
Siz de memur bir ailenin çocuğusunuz. Babanız eski emniyet müdürü. Nasıl bir hayat sizinki?
Ahmet Kural: 7 vilayet dolaştık. Ben Kütahya’da doğdum. Babam Ankara-Seymenler’den. 11 senede 12 farklı okulda okudum. Oyuncu olduğum için bu avantajdı. Ege’den Doğu’ya kadar her bölgede yaşadım. Babam görev süresince biraz sertti. Her türlü sululuğu yapsam da serbest davranamazdım. Emekli olduktan sonra arkadaş gibi olduk.
Oyunculuğa nasıl başladınız?
A.K.: Ablam konservatuarda okurken, onu izledikçe oyuncu olmak istiyordum. Lisede amatör çalışmalara katıldım. Konya-Selçuk Üniversitesi’nde Radyo, Sinema ve Televizyon, Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde oyunculuk eğitimi aldım. Başka da bir iş yapamam. Büfe işlet deseler beceremem.
‘İşler Güçler’de, ‘Gazi’de başrol oynamanıza rağmen sizi kimsenin tanımamasına çok takılıyorlar. Gerçek hayatta da Gazi’de başrol oynadınız sonrası ne oldu, hüsran mı?
A.K.: Gazi reyting kurbanı oldu. 19 bölüm oynadık. Meral Okay’ın yazdığı ‘Bir Bulut Olsam’da Murat Cemcir’le tanıştık. ‘Ramazan Güzeldir’de Murat’laydık. Benim girdiğim bölümler reyting rekorları kırdı. Şaka bir yana, o projeyi de Selçuk Aydemir yazıyordu, yönetiyordu. Böylece Selçuk Aydemir ile tanıştım. Sonrasında ‘Çalgı Çengi’, ‘İşler Güçler’ geldi. Ne ifade ediyor Sadi arkadaşımız için bilmiyorum ama ‘Üsküdar’a Giderken’de de oynadım!
M.C.: Üçümüz bir araya geldiğimizde bir bahtsızlık var ama ‘İşler Güçler’ tuttu.
Komedi yapan Amerikalı yakışıklı aktörlere benzetiyorlar sizi. Türkiye’nin yakışıklı komedyeni olmaya aday mısınız?
A.K.: Ben değilim. O Engin Altan Düzyatan! Türkiye’de yetenek varsa, hoşsa oyuncu, illa jön olmamalı deniyor. Kadir İnanır’ın da komedi filmleri var, o jön olarak seviliyor. Komedyen yönümü severlerse ben de komediye ağırlık veririm. Hangi türlü görmek istiyorlarsa hazırım. Türkiye’nin yakışıklı komedyeni olmaya da adayım.
M.C.: Adam yakışıklı ve komedyen. Söyleyecek bir şey yok.
Siz otomotiv mezunusunuz...
A.K.: Ama araba kullanmayı bilmiyor. ‘Bir Bulut Olsam’da kaza yaptı!
M.C.: Biliyorum oğlum! Her yerde bilmiyor diyorsunuz. Sinirlendirmeyin beni. Ben siz konuşurken girdim mi araya?
Kullanmak mı istemiyorsunuz?
M.C.: 18 yaşında ehliyet aldım. 35 yaşındayım. Öğrendiğimde arabalar üç vitesti. Geri iki vitesti. 90’lı yılların sonlarına doğru dört vites oldu. Şimdi arabalar dört vites işte... Ee ben de yabancılaştım.
Araba bozulsa ne yapacaksınız?
M.C.: Okuldayken şöyle bir anım oldu. Babam otobüs şoförüydü. Köy Hizmetleri’nden emekli oldu. Yıllarca şoförlükten hayatını kazandı. Ben de okullu olarak bunun eğitimini almak istedim. İskenderun’da Mustafa Kemal Üniversitesi’nde Makine Bölümü-Otomotiv Anabilim Dalı’nda okudum. Bir gün Benzinli Motorlar sınavında hoca, “Arabanın karbüratör ayarını yapsana” dedi. İki saat uğraştım. Meğer araba dizelmiş. “Hocam olmayan şeyi benden neden istiyorsun?” dedim. 5 senede bitirdim okulu. Tokat’ta Köyişleri’nde mevsimlik işçi oldum. Babama “Ben aktör olacağım” dedim. Babam “Kimden gördün bunu yaa” dedi, üstüne de küfretti!
Hevesiniz kırılmadı mı?
M.C.: Hayatı boyunca direksiyon sallayarak ev geçindirmiş bir adam kendince haklıydı. Merkez İstanbul diye 2000’de dayımın yanına geldim. Tiyatro yapmaya başladım.
Aileniz dön demedi mi?
M.C.: Babam polis sınavları açılınca “Girsene” diyordu. “Baba olacak” diyordum hep. ‘Takva’da, birkaç televizyon dizisinde oynadım. Senaryo yazdım. Sonrasında Selçuk Aydemir girdi hayatımıza. En çok o güvendi bize.
‘Çalgı Çengi’de Selçuk Aydemir sizi neden tercih etti?
M.C.: Ne Ahmet’e ne de bana bu rolu verirlerdi. Ahmet yakışıklı, komedi beceremez diye vermezlerdi. Bana da sarışınım, Anadolu delikanlısı çıkmaz benden diye vermezlerdi. Selçuk Aydemir bize güvendi. Üçümüzün de hayatındaki yeri çok önemli oldu.
Dizide kadınlarla ilişkiniz espri konusu. Hayatınızda biri var mı?
M.C.: Hayatım Selçuk Aydemir, Sadi Celil Cengiz, Ahmet Kural. Kimse yok hayatımda. Aseksüel de değilim tabii... İbadet de gizlidir, kabahat de. Zannedersem bu laf doğru cevap olacak!
A.K.: Ben şahidim Murat erkektir yani...
Dizide başınıza gelenlerin ne kadarı doğru?
A.K.: Tüm oyuncuların başına gelenleri anlatıyoruz. Herkes aynı dertlerden şikayetçi. Bizim gerçek hikayemiz mizahi bir yönle gösteriliyor. Neyin gerçek olup olmadığına insanlar karar vermeli. Onu söylemek doğru olmaz. Tüm çıplaklığıyla olsa kimse bize gülmez.
Başınıza gelen en komik olay ne?
A.K.: Uçakta bir abla “Sizin hayranınızım” dedi. Konuşmanın sonunda “Eşinize benden çok selam söyleyin” dedi. “Eş derken ablacım” dedim, “Yeşim Salkım” dedi. “Beni Hakan Eratik mi sandın?” dedim. “Pardon pazartesi yayınlanıyordu değil mi sizin dizi” dedi. ‘Elde Var Hayat’ta oynuyorum, bildi sandım, “Evet” dedim. ‘Beyaz Gelincik’ demez mi!” Bu sefer de Mehmet Günsur’a kaydı. “Abla, ben Ahmet Kural. Adımı yaz bir kenara, bir gün tanıyacaksın beni” dedim.
S.C.C.: ‘İşler Güçler’in senaryosunu bastırmak için fotokopicideki çocuk “Bu Çalgı Çengi’deki abilerin oynayacağı dizi mi?” dedi. “Evet” dedim. “Onların yanına bir kişi daha lazım” dedi. “Tamam” dedim. O kişi benim diyemedim. M.C.: Bana “Seni bir yerden çıkaracağım ama...” diyorlar çıkaramıyorlar. Bir teyze Burt Lancester’a benzetti, karşıdan karşıya geçirdim.
Meşhur olacağınızı düşünüyor musunuz?
S.C.C.: Ahmet Kural ve Murat Cemcir gerçeği var. Artık Sadi Celil Cengiz gerçeği de var! Zaten Cemil Cengiz’in büyük oğlu dediğinizde beni Çarşamba’da herkes tanır! A.K.: Dün biri bana “Arda Kural mısınız?” dedi “Yok abla ben Orhan Kural” dedim. “Ah pardon karıştırmışım” dedi. Ne kadar meşhur olduğumuz da göreceli! Ahmet Kural, Murat Cemcir deyince ‘Çalgı Çengi’deki adamlar mı?’ denilmesi aslında bizim için yeterli. Yaptığımız işle meşhur olmak güzel.
Karakterinizin sivrilen yanları ne?
M.C.: Ben çok nutuk çekerim. Çok dirsek çürüttüm bu sektörde. Hep muadilimi aradım. Nutuk atmama çok takılırlar. Dizide de bu tarafıma takılıyorlar. S.C.C.: Alınganım biraz. Üzerime çok gelirler. Üstüme geldiklerinde 10 numara sahneler çıkıyor. Ahmet de lüksü çok sever; ona takılıyoruz.
En çok neye para yatırdınız?
A.K.: Lüks takıntısı demeyelim de, hayalimdi, parayı arabaya yatırdım. Diziler bitiyor, hala borcunu ödüyorum.
Markası ne? Yoksa kredi çekip mi aldınız?
A.K.: Neyle alacağım. Markasını söylemeyeyim. Yıldız deyince herkes anlar zaten. Artık, akıllandım. Şu an amacım kazandığımız paraları filme yatırmak. M.C.: Sağolsun, Ahmet bize arabasıyla servis çeker.