10.05.2020 - 03:06 | Son Güncellenme:
SEYHAN AKINCI / seyhan.akinci@milliyet.com.tr
Bu hayattaki yolculuğumuzun hareket etmeden mesafe katettiğimiz zamanlarındayız hepimiz. Zamanın adeta Nuri Bilge Ceylan filmlerindeki gibi aktığı günlerde... Hepimizde farklı izler bırakacak korona günlerinde “19T” ile bir yolculuk albümüne imza atan rapçi Kamufle ve albümün ilk partında “Fugithora” şarkısında düet yaptığı müzisyen Deniz Tekin ile bir araya geldik. Kamufle 12 şarkılık albümünde her ay üçer şarkıyı paylaşıyor müzikseverlerle. Albümün çıkış parçası olan “Fugithora” akan zaman anlamına gelen Latince bir deyiş. Bugünlerde bir hayli ironik! Sony Music etiketiyle yayınlanan “19T” ise bir yolculuk hikayesi. 1989’dan beri memur sitesi olan Türkiş bloklarında yaşayan Kamufle’nin yolculuğu. “19T” aynı zamanda Türk İş Blokları-Kadıköy hat numarası ve Kamufle tüm yolculuklarına bu otobüsle hareket ederek çıkmış! Okuluna, dostlarına, ilk albüm imzasına, ilk şehirdışı seyahatine, ilk konserine... Bu hat aynı zamanda onun camına başını yaslayıp hayaller kurduğu bir otobüs hattı. Diğer part’larda Ezhel, Anıl Piyancı, Ahiyan, Can Kazaz gibi önemli düetlerin yer aldığı “19T”yi Kamufle ve “Fugithora”da imzası bulunan Deniz Tekin ile konuştuk.
- Karantina nasıl gidiyor?
Deniz Tekin: Herkes gibi ben de evdeyim, kitap okuyup oyun oynuyorum.
Kamufle: Evde müzik üretmeye yeni şarkılar yapmaya odaklandım bir yandan da bilgi depoluyorum.
- Bir sanatçı olarak üretiminize yansıdı mı ya da sürecin etkileri sızıyor mu yaptıklarınıza?
Deniz Tekin: Daha fazla boş zamanım olduğu için bir şeyler yazıp çizmeye daha çok vakit ayırabiliyorum, ama içerik pek karantinayla alakalı değil.
Kamufle: Aynen bu süreçte çok boş vakit olduğu için söz yazıp yeni soundlar, yeni fikirler bulmaya odaklıyor insanı.
- 19T nasıl bir hat üzerinde gidiyor? Nasıl bir yolculuğun ürünü olarak çıktı?
Albümün içerisinde 12 farklı hikaye var. Hayatın sıkıcı ve monoton olduğundan bahsediyorum şarkılarımda. Bir beyaz yakalının uzun yıllar aynı düzende devam eden hayatı sıkıcı ve monotondur. Nasıl? Her hafta sonu geldiğinde haftanın yorgunluğunu atmak için sokağa çıkılır. Pazar akşamı aynı rutin için eve dönersin. Geçmişten beri kafamda hep belli başlıklar var. Politik bir söylem ya da başınıza gelen bir olay hayatın içinde ne varsa kağıda dökülüyor. Yazdığım hiçbir sözde olmayan bir şey yok. Bu albüm 16 yıllık müzik hayatımın, olgunluk evresinin ürünü. Bu bahsettiğim konuları 32 yaşın getirdiği tecrübeyle harmanlayarak hayata geçirdim.
- Nasıl bir araya geldiniz?
Deniz Tekin: Uzaktan bir tanışıklığımız vardı, sonra beraber bir şarkı kaydedelim diye bir fikir ortaya çıktı. Üç günde oldu aslında her şey. Bana şarkının altyapısı geldi, ben üzerine bir şeyler yazdım ve ertesi gün kaydettik. “Fugithora” Kamufle ile birlikte kaydettiğimiz ilk şarkı oldu. Şarkı benim de alışık olmadığım bir enerjiyle çıktı.
Kamufle: Biz Dapoet ile birlikte altyapıyı hazırladık ve Deniz’e yolladık. Ben bir ay sonra falan bir şeyler yazıp yollar diye düşünüyordum. Deniz de şansa home studio olan bir yerdeymiş. Bir saat sonra demo yolladı. Sabah da şarkıyı kaydettik.
“ZAMAN UÇAR, ZAMAN AKAR ÖLÜMÜ HATIRLA”
- “Fugithora” kendine dışarıdan bakmayı anlatıyor. Siz bunu başarabildiğinizi düşünüyor musunuz?
Kamufle: Şarkının isim anası Deniz. Ben de kelimeyi öğrendikten sonra araştırdım. Böyle biri olmadığımı fark ettim.
Deniz Tekin: Kendine dışarıdan bakmak sonradan kazandırılmış bir anlam. Deyişin tamamı “Fugithora mementa mori” (Zaman uçar, zaman akar ölümü hatırla). Bana çağrıştırdığı şey gündelik yaşarken, bütün bunlarla birlikte çoğunlukla farkına varmadan değişen bir benliğimiz var. İnsanın zaman zaman o çemberin içinden çıkıp, kendi içine çekilip nereye gittiğini sorgulaması gerekiyor. Birey olarak hayatımızı hangi temeller üzerine kurmak istediğimizi düşünmemiz gerekiyor bence.
- Peki, nasıl bir dönemindesiniz hayatınızın? Zamanı nasıl algılıyorsunuz?
Deniz Tekin: Zaman bu aralar benim için yavaş geçiyor. Geçen dört senede çok yoğundum. Sürekli şehir değiştirdim ve bir yerlerdeydim. Düşünüp kendimle kalacağım çok vaktim olmamıştı. Son birkaç aydır kendim hakkında düşünüyorum. 22 yaşındayım, yetişkinliğin başlarındayım. İnsanın bu yaşta düşündüğü ve temel attığı şeyler hayatının ileriki döneminde yol gösterici oluyor. Bu yüzden önemli bir zamanda olduğumu düşünüyorum.
Kamufle: Olgunluk dönemine girdim. Tabiri caizse hızlı yaşadık. Çok küçük yaşlarda sahne alıp, şehir şehir müzik peşinde koştuk. Şimdi geçmişte yaptıklarımla kendimi kabul ettiğim bir dönemdeyim. Geçmişimi analiz edip, kendime notlar verip yoluma devam ediyorum.
- Rap müziğin yükselişini neye bağlıyorsunuz?
Kamufle: Rap müziğin hafife alınacak bir tarihi yok sadece ‘80 darbesi sonrası arabesk akımlar, ‘90’larda Sezen Aksu’ların Onno Tunç’ların yarattığı pop akımı biraz daha elit bir kitleye hitap ediyor ve medya desteğiyle de daha fazla kişiye ulaşabiliyordu. Kaymak tabaka müziği olarak geçtiği için onların hakimiyeti vardı. Rock müzik ‘90’ların sonu ve 2000’lerin başında çok önemli bir sıçrayış gerçekleştirdi. İnternetle birlikte kitlelere rap müziği sevdirdik. Bugün medyayı elinde tutanlar eski rap müzik dinleyicileri zaten. Biz o çocuklarla büyüdük ve onlar şimdi bize destek oluyor.
Deniz Tekin: Dünyada da politik ve sosyal anlamda bazı yapıların bozulmaya başladığı, bazı yapıların eskimeye başladığı ve yerine yeni soruların, yeni düşüncelerin, sorgulamaların geldiği bir noktadayız. Ortalama insanın da kafasında belli kaygıların oluştuğu bir dönemdeyiz. Bu insanlar bireysel acılardan çok, sosyal bir karşılığı olan müzikle özdeşleşiyorlar. Gençlerin gelecek kaygısı ve kendini var etme kaygısı var. Bu insanlar özdeşleşiyor dinledikleri şeyle. Cilalanmış, kulağa elitist gelen, romantik konular kendini tüketti. Bunun üzerine yazılabilecek bir sürü şey yazıldı. İnsanlar dinlediklerinde üst yapıyı sorgulamaya eğilimliler. Bunun rap müzikte bir karşılığı var. Dışarıdan bakmak ya da statükoyu sorgulamak daha önce bilgiye ya da kitaba erişebilen insanların yapabildiği bir şeydi. Şu an internetin yaygın olmasıyla müzisyenler de eş zamanlı olarak kendi şarkılarını yayınlamaya başladı.
“ORHAN BABA ‘19T’NİN ARANJMANLARINI BEĞENDİ”
- Dijital dönüşüm sizi daha özgür bıraktı diyebilir miyiz?
Kamufle: İnsanlar artık yaşamadığı bir aşk acısını duymaktan sıkıldı. Poşet müzik olarak geliyor. Samimiyetini kaybettiği için insanlar rap dinliyor. Çünkü otobüste yanında oturan adam benim. Vapura bindiğim insanlarla aynı havayı soluduğum için o gözlemleri yapabiliyorum. Bu yüzden bizim yaptığımız müzik daha samimi geliyor.
- Orhan Gencebay’a bir hayranlığınız var…
Kamufle: Levent Sevi’nin “Ve Ben Yalnız” diye bir YouTube projesi var. Farklı müzik türlerinde performans gösteren isimler ‘60’lardan, ‘70’lerden eski şarkıları kameraya bir seferde söylüyor müziksiz. Levent Abi, benden de rica etti “Hem değişik olur” dedi. Ben de büyük bir Orhan Gencebay hayranıyım. Annemden gelen bir hayranlık. Orhan Gecebay’ın “Sen de Bizdensin” şarkısını okudum. Şarkının tam bir hip hop hikayesi var. Videoyu Orhan Gencebay’ın oğlu izlemiş, güzel okumuşsun görüşelim dedi. Orhan Gencebay’ın ofisinde buluştuk. İnanılmaz heyecanlıydım.“19T” albümünü dinlettim Orhan Baba’ya, aranjmanları ve sözleri beğendi.