SKORER
PEMBENAR
CADDE
YAZARLAR

Yavaş moda hızlı modaya karşı

“Giysinin gerçek zamanı bir tüketici için modanın belirlediği zamanla belirlenmiyor. Biz kendi doğamızın zamanını kavrayıp bir şeyleri buna göre üreterek tüketmeliyiz.”

|

Aylin Rana Aydin- Modanın hızlısı, yavaşı olur mu? “Modada Yavaşlık” kitabının yazarı Doç. Dr. Şölen Kipöz’e göre ‘hızlı moda’ sorumsuz üretim ve tüketim süreçleri ile ekolojik dengeyi altüst ediyor. ‘Yavaş moda’ ise ekolojik, sürdürülebilir, adil ve etik bir moda anlayışını tasarım, üretim, tüketim ilişkisi üzerinden yeniden örüyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü’nde öğretim üyesi olan Kipöz, ‘Modada Yavaşlık’ adlı kitaptan önce ‘Sürdürülebilir Moda’ adlı bir kitabı daha olduğunu hatırlatarak şöyle anlatıyor: “Bu kitapta hazırladığım ‘Ahimsa: Giysilerin Öteki Yüzü’ adlı bir serginin açılımını yapmak istemiştim. Bir sergi kataloğundan daha fazlası olsun diye de farklı akademisyenlerin ve araştırmacıların görüşlerine yer vermek istemiştim. Onlar hem bu sergiyi yorumladılar, hem de sürdürülebilir ve etik moda çerçevesinde bakış açıları sundular. Bu kitabın hazırlığında ve serginin hazırlığında ben yavaş moda kavramını keşfetmiştim aslında. 2010’lu yıllarda artık yavaş moda kavramı benim ilgi alanıma girmişti ve bunu çok merak etmeye başladım. O yıllarda bu dünya literatüründe yer bulmaya başlamış bir kavramdı. ‘Gerçekten etik bir moda yaratabilir miyiz, bu bir yanılsama mı, yoksa etik bir yolculuk mu?’ diye sorarak, ‘Bunu denemem lazım’ dedim.”

Dayanışma kültürü

‘Yavaş modayı yüceltmek en doğru etik yol’ demek yerine bunu sürdürülebilirlik içerisinde bir yere oturtmaya çalıştığını ifade eden Kipöz, “Kitapta yavaş modanın elitizmini de biraz eleştirdik. Burada ek olarak döngüsellik çok ön plana çıktı, yerellik gibi. Dayanışma kültürü, paylaşım ekonomisi gibi o dönemde tasarım dünyasında konuşulan yeni kavramlar moda dünyasına yön verecek kavramlar bu kitapta masaya yatırıldı” diyor. Türkiye’de kitaba yönelik geri dönüşlerin çok iyi olduğunu kaydeden Kipöz, şöyle devam ediyor: “Pandeminin etkili olduğu 2020 yaz aylarında kitabımız yayınlandı. Dünyada yavaşlığın konuşulmaya başlandığı modanın ise yavaşlamaktan bahsettiği bir dönemdi. Yavaş modayı bilmeyen insanlar, sürdürülebilir moda konusunda çalışan firmalar, tasarımcılar bu kitaba çok ciddi ilgi gösterdi. Sürdürülebilir Moda kitabımız tüketiciler tarafından çok fazla ilgi görürken Modada Yavaşlık daha çok sektöre de yol gösterici oldu. İyileştirici, onarıcı gerçekleştirilebilecek tasarım metotları öneriyoruz bu kitapta. Bu konuda pek fazla Türkçe kaynak da olmadığı için güzel bir ilgi aldık.”

Yazmaya devam...

Kipöz’e yazmayı planladığı kitap olup olmadığını sorduğumuzda şöyle yanıtlıyor: “Öyle görünüyor ki etik yolculuğumda modanın sürdürülebilir, yavaş ve döngüsel dönüşümüne tanık olmak, yeni bulguları paylaşmak ve farkındalığımızı artırmak için yazmaya devam edeceğim. Ben bu iki kitabı kolektif olarak yaptım. Hem kitaplarda yazdığım bölümler var, hem de bütün bu yazarları bir araya getirip editörlük yaptım. Böylece kapsayıcı bir yöntemle farklı görüşleri bir araya getirdim. Bundan sonraki kitabın yazarlığımın ve bireysel içgörümün biraz daha öne çıktığı bir kitap olmasını istiyorum.”

‘Yenisini almaya itiliyoruz’

Yavaş modanın akım olabilecek bir kavram olduğunu söyleyen Kipöz, “Ama biz yavaşlık felsefesini benimsersek bunu aslında pandemide de bahsetmeye başladığımız gibi ana akım modanın da yavaşlamaya başlaması olarak görebiliriz. Yavaşlığı bir anlayış, kültür ve yaşama biçimi olarak ele alarak kalite, duyarlılık, sorumluluk odaklı bir moda anlayışı geliştirebiliriz” diye anlatıyor. Kipöz, “Giysinin gerçek zamanı bir tüketici için modanın belirlediği zamanla belirlenmiyor. Modanın belirlediği zaman sizi sürekli değiştirmeye, tüketmeye ve yenisini almaya itiyor. Aslında biz kendi doğamızın zamanını kavrayıp bir şeyleri buna göre üreterek tüketmeliyiz” diyor.

Herkes sorumlu...

Moda endüstrisinin sera gazına etkisini vurgulayan Kipöz, şöyle devam ediyor: “Moda endüstrisi yüzde 8’inden sorumlu olduğu iklim krizine karşı olumlu adım atmazsa 2030 itibarıyla emisyonların iki katına çıkacağı düşünülüyor. Pamuğun yetiştirilmesinden petrol bazlı biyoçözümü olmayan malzemelerin üretimi, atık su kirliliği, kömür kullanımı, atıklara, toksik kimyasalların salımına kadar moda endüstrisinin attığı her adım çevresel etkiyi artırıyor. Dolayısıyla giysileri üretenler ve satışa çıkaran firmaların attığı adımlar ve aldığı aksiyonlar çok daha etkili görünüyor. Ancak tüketicilere de sorumlu tüketim davranışları öğretilebilir. Yani hem imalatçı ve pazarlamacı markalar hem de tüketiciler sorumlu.

En sürdürülebilir giysi dolabımızda!

Hatırlanması gereken şeyin “Hangi koşullarda üretilirse üretilsin en sürdürülebilir giysinin dolabımızdaki olduğu” diyen Kipöz, “Yeni bir şey alırken ise nasıl sürdürülebilir seçimler yapabiliriz diye düşünüyoruz. Sürdürülebilir alışveriş de vicdanımızı aklayan bir tüketim aslında. Özellikle pandemiden sonra intikam alışverişi kavramı öne çıktı. Moda endüstrisinin atık olarak nitelendirdiği ise aslında bizim için atık değil. Tüketim atığının dışında moda endüstrisinin imalat sanayinde de o kadar çok atık oluşuyor ki. Tüketici atıklarının geri dönüştürülmesi yerine üretimin içinde malzemeler kaynak olarak kurtarılabilirse bir şekilde dönüştürülüp tüketicilere bu şekilde ulaştırılabilirse belki daha uzun bir zaman kullanılabilecek daha az giysi üretilerek daha az atık oluşması sağlanabilir” diyor.

Üreten kişiye adil ücret şart

“Yavaş moda akımında daha çok duyusallığın öne çıktığı, daha uzun vadeli, daha çok sizin duygusal olarak kuvvetli ilişkiler kurabileceğiniz birtakım nesneleri dolabınıza ve hayatınıza almak ve bunlara yatırım yapmak söz konusuydu” diyen Kipöz, yavaş modanın aynı zamanda da yerelliğin ve yok sayılan zanaatlerin de öne çıktığı bir şekilde butik bir moda ölçeğini yarattığını söylüyor. Yavaş modanın kâr marjı da düşük olan bir sektörel tanım olduğunu belirten Kipöz, şöyle anlatıyor: “Çünkü ürettiğiniz bir şeyi biricik yapmalısınız ve üreten kişiye de adil ücret ödemek durumundasınız. Bunu hızlı moda zincirlerinin yaptığı gibi çok hızlı bir şekilde daha trendler ortaya çıktığının ertesi günü 7-8 koleksiyonla aniden ucuza mal ederek yapamazsınız.”

© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.