Yapay zeka yaratıcılığa katkı sağlıyor, ama...
Yeni bir deney, yazma konusunda yapay zeka destekli yaratıcılığın sınırlarını gösteriyor.
Mashable Türkiye’de yer alan bir habere göre araştırmacılar üretici yapay zekanın varoluşsal etkilerini araştırıyor, bunlar arasında ilerleyen teknolojinin insanları yaratıcılık konusunda daha yetenekli hale getirip getirmediği ya da görüşümüzü daraltıp daraltmadığı da yer alıyor. Buna göre University College London ve Exeter Üniversitesi’nden araştırmacılar, Science Advances’ta yayınlanan araştırmaları için sadece insanlar tarafından yaratılan yüzlerce kısa öykü ile ChatGPT’nin üretici yapay zekasının yardımı ile üretilenleri test etti. İlk gruptaki yazarlar sadece kendi fikirlerine erişim sahibiyken, ikinci grup ChatGPT’ye hikâyeleri için başvurabiliyordu. Üçüncü bir grup da ChatGPT tarafından üretilen beş istem üzerinde çalışabilecekti. Ardından ortaya çıkan öyküler “özgünlük, kullanılabilirlik (yayınlanabilme ihtimali) ve duygusal keyif” açısından değerlendirildi. Araştırma sonuçları şöyle aktarıyor: “Sonuçlar özgünlüğü kaybetme riskiyle birlikte bireysel yaratıcılıkta artış gösteriyor. Bu dinamik, bir sosyal ikilemi anımsatıyor: Üretici yapay zeka ile yazarlar tek başlarına daha iyi ancak kolektif olarak daha dar kapsamlı bir özgün içerik üretimi söz konusu.”
‘Titizlikle değerlendirmeli’
Katılımcılar, yazmaya başlamadan önce, kendi aralarındaki yaratıcılık standardını belirleyen, yaygın olarak kullanılan bir kelime üretme göreviyle yaratıcılıkları açısından “ölçüldü”. Bu yaratıcılık ölçüm testlerinde daha az puan alanlar, yapay zeka üretimi fikirlere erişim sahibi olduklarında kişisel yazım testlerinden daha yüksek puan aldı. Ancak en baştan yüksek puan alanlar için yapay zeka fikirleri hikâye değerlendirmeleri açısından ya çok az ya da hiç katkı sunmadı. Ayrıca, yapay zeka tarafından üretilen istemlerden destek alan öykü havuzu daha az kapsayıcı olmanın yanı sıra, daha az benzersiz yazım karakteristiğine sahipti ve bu da ChatGPT’nin yaratıcılığının limitlerini gösteriyor. Yeni çalışmanın edebi bulgularının, yapay zekânın kendi kendini tüketen eğitim döngüleri ya da sadece yapay zekâ çıktıları üzerinde eğitilen yapay zeka modellerinin, yapay zeka modellerini bozmasına dair endişeleri artırdığı da belirtiliyor. Araştırmanın yazarı Oliver Hauser, TechCrunch’a şu açıklamayı yaptı: “Araştırmamız, geniş dil modelleri ve üretici yapay zekanın yaratıcılık da dahil olmak üzere insan aktivitelerini genel olarak nasıl etkilediği konusundaki büyük soruya erken bir bakışı temsil ediyor. Yapay zekanın olumlu etkileri olacağı varsayımı ile geniş çapta uygulanmasındansa titizlikle değerlendirilmesi çok önemli.”
Z kuşağı orijinalden çok hayran içeriğini seviyor
YouTube, yıllık trend araştırmaları raporunda hayran kültürünün Z kuşağını içerik üreticilerine dönüştürdüğünü söylüyor. Platform, hayranlar tarafından üretilen içeriğin (orijinal içerikten daha popüler olabilen özet, tepki, parodi ve yorumların) giderek artan hacminin hayran kültürünü “yeni ortaya çıkan popüler kültürün temel itici gücü” haline getirdiğini söylüyor. Mashable Türkiye’nin Washington Post’tan aktardığına göre, YouTube araştırmasında, 350 ABD'li Z kuşağı üyesinin yüzde 65’i kendisini “video içerik üreticisi” olarak tanımlıyor. Z kuşağı ABD vatandaşlarının yüzde 66’sı bir şeyin kendisini izlemekten çok, onu tartışan ya da açıklayan içeriği izlemeye daha fazla zaman harcadıklarını söylüyor.