SKORER
PEMBENAR
CADDE
YAZARLAR

Yapay zekâ çağında liderlik ve İK trendleri

Yapay zekâ (YZ) iş dünyasında oyunun kurallarını tamamen değiştiriyor. İş modellerinde köklü değişiklikler getirerek, veri analizi, otomasyon, kişiselleştirme ve yenilikçi yaklaşımlar sayesinde daha verimli, daha esnek ve daha müşteri odaklı çalışma imkanları sunuyor.

|

Bu nedenle YZ’ye en hızlı uyum sağlayan şirketlerin geleceğinin parlayacağını, geçişi yapmakta zorlananların ise başarısızlığa uğrayacağını öngörmek zor değil. BCG’nin dünya çapında yürüttüğü bir araştırmanın sonuçlarına göre, firmaların yüzde 85’i 2024 yılında YZ yatırımlarını bir önceki seneye göre artırmayı hedefliyor. Firmaların yüzde 51’i YZ yatırımlarını teknoloji yatırımları arasında birinci sırada sayarken, yüzde 87’si ise YZ yatırımlarına mutlaka ilk üç yatırım kalemi arasında yer vereceklerini söylüyorlar.

Bunca YZ yatırımı yapılırken iş yapış şekillerinin ve dolayısıyla iş tanımlarının aynı kalması beklenemez. YZ, büyük veri analizi ile işletmelere daha iyi kararlar alma imkanı sunuyor. Verilerin toplanması ve analizi, yöneticilerin piyasa trendlerini, müşteri davranışlarını ve iç süreçleri daha iyi anlamalarını sağlıyor. Bu, stratejik planlamayı daha isabetli hale getiriyor. YZ, birçok iş sürecini otomatikleştirerek verimliliği artırıyor. Rutin görevlerin otomasyonu, çalışanların daha stratejik ve yaratıcı işlere odaklanmasını sağlıyor. YZ, müşteri verilerini analiz ederek kişiselleştirilmiş hizmetler sunma olanağı da sağlıyor. Bu, markaların müşteri ihtiyaçlarını daha iyi anlamasına ve hedef kitleye özel pazarlama stratejileri geliştirmesine yardımcı oluyor. Yapay zeka, ürün geliştirme süreçlerini de hızlandırıyor. Verilere dayalı içgörüler, işletmelerin yeni ürün ve hizmetleri daha kısa sürede ve daha az riskle piyasaya sürmelerini sağlıyor. YZ, trend analizi yaparak hangi ürünlerin talep göreceğini daha doğru öngörebiliyor. YZ, iş süreçlerini daha esnek hale getirerek değişen piyasa koşullarına hızlı bir şekilde adapte olmayı sağlıyor. Örneğin, üretim süreçlerinde YZ kullanarak talep dalgalanmalarına hızlı yanıt verilebilir, böylece stok yönetimi ve kaynak tahsisi optimize edilebilir.

Başarının anahtarı

Tüm bu gelişmelerle birlikte YZ’nin dünya ekonomisinin büyüme hızını ivmelendirmesi, toplam büyümeye 2030 yılına kadar yüzde 14 oranında katkı sağlaması bekliyor. Diğer taraftan şirketlerin önemli bir kısmı (yüzde 66’sı) YZ konusunda yeterince gelişim gösterememekten şikayetçi. Bu durumun en önemli sebebi olarak da YZ uygulamalarını hayata geçirecek insan kaynağı konusundaki eksiklikleri gösteriyorlar. Hangi YZ araçlarına yatırım yapılacağı konusunda öncelik belirlemede zorluklar ve GenAI yol haritası hazırlamada karşılaşılan problemler de yine YZ’nin bu aşamada şirketlerin verimliliğine istenen oranda katkı yapamamasının bir nedeni.

YZ projelerinin hayata geçmesiyle iş modelleri, iş yapış şekilleri ve insan kaynağının yüzde 70 oranında değişeceği öngörülüyor. YZ’nin iş dünyasına girmesiyle ortaya çıkan yetkinlik açıkları insan kaynağında aranan yetkinlik setlerinin hızla değişmesinden kaynaklanıyor. Bu aşamada şirketler önemli bir yetkinlik açığıyla karşı karşıya kalıyorlar.

Yapay zekanın iş hayatına entegre edilmesi, birçok sektörde köklü değişikliklere yol açıyor. Bu dönüşüm, insan kaynağında yetkinlik açıklarının ortaya çıkmasına neden olmasının birkaç temel nedeni şunlardır:

*Yeni teknolojilere adaptasyon: Yapay zeka, iş süreçlerini otomatikleştirirken, çalışanların bu yeni teknolojilere uyum sağlaması gerekiyor. Çoğu çalışan, bu tür teknolojileri etkin bir şekilde kullanabilme becerisine sahip değil; bu da yetkinlik açığına yol açıyor.

*Veri yetenekleri: YZ sistemleri büyük veri analizi gerektirir. Çalışanların veri okuryazarlığı, analitik düşünme ve veri tabanlı karar verme yeteneklerini geliştirmeleri gerekiyor. Ancak birçok çalışan bu yetkinliklere sahip değil, bu da bir boşluk yaratıyor.

*Yaratıcılık ve stratejik düşünme: YZ otomasyon ve verimlilik sağlarken, yaratıcı ve stratejik düşünme becerilerini gerektiren görevlerde insanlara ihtiyaç vardır. Ancak, YZ’nin yaygınlaşmasıyla birçok çalışan, yaratıcı süreçleri nasıl yöneteceklerine dair yeterli deneyime sahip olmayabilir.

*Eğitim ve gelişim fırsatlarının eksikliği: Birçok organizasyon, YZ ve dijital dönüşüm konusunda çalışanlarını eğitmek için yeterli yatırım yapmamaktadır. Bu da çalışanların kendilerini geliştirmelerine olanak tanımadığı için yetkinlik açığına yol açar.

*Hızlı değişim: YZ ve dijital teknolojiler hızla gelişiyor. Çalışanların bu değişimlere ayak uydurması zorlaşıyor, bu da öğrenme ve adaptasyon yeteneklerinde yetersizlik yaratıyor.

*İletişim ve iş birliği becerileri: Yapay zeka sistemleri, ekiplerin iş yapış şekillerini değiştirebilir. Çalışanlar arasındaki iletişim ve işbirliği becerileri, yeni çalışma yöntemlerine uygun hale gelmelidir, ancak bu becerilerin geliştirilmesi gerektiği sıkça göz ardı edilmektedir.

Yapay zekâ, iş dünyasında birçok fırsat sunarken, çalışanların yeni yetkinlikler geliştirmesini gerektirir. Bu yetkinlik açıklarını kapatmak için organizasyonların eğitim ve gelişim stratejilerine yatırım yapmaları kritik öneme sahiptir.

Yapay zekâ, liderlik ve insan kaynakları alanında büyük bir dönüşüm yaratmaktadır. Bu dönüşüm, karar alma süreçlerinden işe alıma, veri analizinden esnek çalışma modellerine kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Geleceğin liderleri, bu değişimlere ayak uydurabilen, teknolojiyi etkili bir şekilde kullanabilen ve insan ilişkilerine önem veren profesyoneller olacaklardır. Bu bağlamda, organizasyonların YZ’yi nasıl entegre edeceği, başarısının anahtarı olacaktır.  

© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.