Türkiye büyük oynuyor
Türk dijital oyun sektörü dünyada harikalar yaratıyor. Milyarlarca dolarlık büyüklüğe ulaşan sektör, yabancı yatırımcıların da gözdesi. Oyun sektörünü kariyer olarak seçen genç sayısı hızla artıyor. OYUNDER Başkanı Tansu Kendirli’yle her yönüyle sektörü konuştuk
HANİFE BAŞ
Dijital oyun... Son dönemin gözde sektörü. Eskilerin çocuk oyunu deyip önemsemediği bu alanda Türkiye harikalar yaratıyor. Türkiye’nin ilk milyar doları aşan girişimi yani unicorn’u da bu alandan çıktı. Pek çok Türk oyunu ve oyun stüdyosu yabancılarla büyük satışlara konu oldu. Türklerin geliştirdiği pek çok oyun dünyada oynanma rekorları kırıyor. Sektörün ihracatı 2.5 milyar dolara çıkmış durumda. Hal böyle olunca oyun sektörü de giderek kurumsallaşıyor. Sektörün önemli çatı kuruluşlarından biri ise OYUNDER. Açılımı ise Oyun Tasarımcıları, Geliştiricileri, Yapım ve Yayıncıları Derneği.
Oyuna yıllarını verdi
Derneğin başkanı oyuna yıllarını vermiş bir isim Tansu Kendirli. 1972 yılında Almanya’da dünyaya gelmiş. Daha çocukken Pong, Sinclair Spectrum, Atari, Commodore, Amiga derken sadece oyun oynamaya değil, onların kurguları üzerinde de kafa yormaya başlamış. Ancak eğitim ve daha sonra başlayan iş hayatı nedeniyle bu sadece hobisi olarak kalmış. 1998-2002 yılları arasında radyo ve TV tarafında medya ve eğlence sektörüne dönmüş. 2009 yılında ise sektöre tam giriş yapmış. Kendirli, “2009 yılında çocuğumun dünyaya geleceğini öğrendiğimde artık kararım netti. O yıldan itibaren tüm odağım oyun sektörüne döndü. Artık sadece kendim için değil, o dahil tüm çocuklar için bu alana duyduğum isteği ve heyecanı tekrar hayatıma katma kararı verdim. Aslında oyun dünyası ile ilişkim 42 yıllık ama hayatımın tam odağına yerleşmesi 13 yıllık bir süreç” diye anlatıyor.
Kızının yaşına göre ayarladı
İlk başlarda kızının küçük olması nedeniyle ağırlıklı olarak 0-2 yaş ve sonra 2-6 yaş arasındaki çocuklara yönelik oyunlara yöneldi. Bu yolculuğun 2012 yılında OYUNDER’i kurmalarının ardından topluluk ve sektörün gelişimi hedefine yöneldiğini söylüyor. Kendirli, “Son 10 yılda sektörün gelişimi için 200’ün üzerinde etkinlik yaptık. Kamu kuruluşlarına raporlar hazırladık. Desteklerin geliştirilmesi için çalışma süreçleri yürüttük. Dernek olarak hedefimiz Türkiye’yi dünya oyun sektöründe şu anda bulunduğu noktanın da üstüne taşıyacak projeleri oluşturmak, yürütmek ve büyütmek” diyor.
Türkiye’de 40 milyon oyuncu
Türkiye’de oyun sektörünün dünyanın en dinamik alt yapılarından birine sahip olduğunu da dile getiren Tansu Kendirli, sektörle ilgili şunları söylüyor: “Her yıl yüzlerce yeni ekip kuruluyor. 40 milyon kişiye yakın bir oyuncu havuzumuz var. Bu rakam 3-4 yıl önce 32 milyon civarındaydı. Mobil oyun pazarı hızlı büyüyor. Türkiye’deki ekiplerin yapısı ve sayısı bu alanda büyümeye son derece müsait. Artık Türkiye dünyada bu alanda ciddiye alınan bir ülke. Sadece oyun değil oyuna bağlı teknolojilere ve yayıncılara da sahibiz. Oyun sektörüne özel fonlar, hızlandırma ve kuluçka programları ile bu alana yönelen gençlere daha büyük fırsatlar yaratan bir ekosistem oluştu. 12 yıl önce bulunduğumuz noktadan inanılmaz farklı noktaya geldik. Bunu hisseden girişimciler, yatırımcılar, kamu ve özel işletmeler, dur durak bilmeden bu alanda nasıl daha başarılı olabiliriz diye çalışıp emek harcıyorlar. Türkiye’nin 5-10 yıl içerisinde oyun pazarının en saygın ekosistemlerinden biri haline geleceğini öngörüyorum. Görüştüğümüz yabancı dostlarımız da bunu öngörüyorlar.” Türk oyun geliştiriciler, oyun türleri arasında hyper casual (oynanması kolay oyunlar) ve puzzle oyunlarında önde. Kendirli, bu iki alan dışında midcore ve online oyunlarda da gelişime dikkat çekerek, şunları söylüyor: “Ekipler üretim süreçlerini ve finansal yapılarını güçlendirdi. Diğer alanlara sıçramak isteyecek birçok girişimci var. Aynı zamanda sanatsal içerik tarafında son derece nitelikli işler çıkarabilen ekiplerimiz oluşuyor. Bu ekipler oyun yapan şirketler için içerik üretirken büyük isimli oyun şirketlerinin premium tedarikçileri haline geliyor. Kullanıcı edinim ve reklam gelirlerinin optimizasyonu tarafında çalışan uzmanlaşmış yerli yapılar var. Artık Türkiye oyunu, dünya düzeyindeki rekabet kurallarına göre oynamayı öğrendi.”
Simülasyon ve strateji seviyor
Kendirli’ye hangi tarz oyunları sevdiğini de soruyoruz: “Her gün oyun oynamam. Boş vakitlerimde yapmayı en sevdiğim şeyler merak ettiklerimi daha iyi anlamak ve başkalarına aktarmak, konuya ilgi duyanlarla üzerine tartışmaktır. Strateji oyunları, simülasyonlar, MMO (çok oyunculu çevrimiçi oyunlar) ile bağımsız oyun geliştiricilerin geliştirdiği yeni konseptler ilgimi çekiyor ve mümkün oldukça vakit ayırıyorum.”
Yabancı ilgisi sürüyor
Tansu Kendirli, sektöre yabancı ilgisiyle ilgili de, “Türkiye’nin en başarılı şirketlerinden bazıları dünyanın en büyük oyun şirketlerinin bünyesine katıldı ve büyümeleri hızlandı. Tohum öncesi ve tohum yatırımı alan Türk şirketlerinin ikinci ve üçüncü turlarda çok daha büyük finansal kaynaklara ulaşması bu vesileyle artık neredeyse garanti altına alındı. Birkaç unicorn’umuz olacak” diyor.
Ailelerin gurur duyduğu meslek oldu
Tansu Kendirli, sektörün geleceğiyle ilgili de şunları söylüyor: “Yatırımcılarımız, Türk geliştiricilere, gençlere güvensin. Onların yaratıcılıklarına inansın. Gençler 10 yıl öncesine göre oyun sektörünü çok daha iyi tanıyorlar ve ne yapmak istedikleri konusunda kafaları çok net. Sektörün geleceği çok parlak ve gençler için kesinlikle en büyük fırsatları sunan alanlardan biri. Ailelerin çocuklarının oyun sektöründe çalışmasından gurur duyacakları bir döneme çoktan girdik. Gençler, oyun sektöründeki ortalama ücretleri dikkate alarak kariyerlerini çok daha avantajlı bir konumdan başlatabileceklerini görüyorlar. Çok hızla adapte olmaya başlıyorlar. Sektörde bir bahar havası var. Gençlere ‘Su çok güzel, gelsenize’ mesajını veriyor.”