Türk turizminin yükselen yıldızı
"Türkiye'nin önemli turizm destinasyonlarını ve Anadolu şehirlerini Avrupa'ya bağlayan uçuş ağımızı daha da güçlendireceğiz. Türkiye'yi yurt dışında tanıtmak ve sadece yaz tatilleriyle sınırlı olmayan bir destinasyon haline getirmek bizim için çok önemli..."
SERKAN ARMAN - Türk Hava Yolları ve Lufthansa'nın eşit ortaklığındaki havayolu şirketi SunExpress'in hızlı yükselişi sürüyor. Aralık itibarıyla 14 milyonu aşkın yolcu taşıyarak 2023'teki toplam yolcu sayısını geçen SunExpress yıl sonunda 15 milyon yolcu taşıma hedefine adım adım yaklaşıyor.
Türk turizminin önemli oyuncularından olan SunExpress'in CEO'su Max Kownatzki, "Türkiye'ye yönelik güçlü turizm talebini karşılamak için, 2025 yılında filomuzu 85 uçağa çıkararak kapasitemizi daha da artıracağız. 2025 yazı için yapılan erken rezervasyonlarda geçtiğimiz yaz sezonuna kıyasla şimdiden yüzde 30'luk bir artış var. Filomuzu 2035 yılına kadar iki katından fazla büyüterek 166 uçağa çıkarmayı planlıyoruz" diyor. Türkiye'nin önemli turizm destinasyonlarını ve Anadolu şehirlerini Avrupa'ya bağlayan uçuş ağlarını daha da güçlendireceklerini anlatan Max Kownatzki, şunu vurguluyor:
"Türkiye'yi yurt dışında tanıtmak ve sadece yaz tatilleriyle sınırlı olmayan bir destinasyon haline getirmek bizim için çok önemli. Amacımız, Türkiye'nin sunduğu tarihi, kültürel zenginlikleri, spor aktivitelerini ve gastronomiyi dünya çapında daha fazla insanla buluşturmak. Türkiye, keşfedilmeyi bekleyen gizli hazineleri ile her mevsim farklı deneyimler sunan bir turizm merkezi. Bu şekilde, sadece yaz tatili için değil yıl boyu cazibe merkezi haline gelmesi için var gücümüzle çalışıyoruz."
Max Kownatzki ile SunExpress'in hızlı büyümesini, tutku boyutuna varan havacılık kariyerini ve Türkiye macerasını konuştuk...
SunExpress Türkiye'nin önemli bir turizm köprüsü. 2024 yılı sizin açınızdan nasıl geçti? 2025 yılı için başlıca öngörüleriniz neler?
2024 yılı güçlü büyümemizi sürdürdüğümüz bir yıl oldu. 2024 yaz sezonunda koltuk kapasitemizi bir önceki yıla göre yüzde 19 artırdık. Bunun yanı sıra uçuş ağımıza 28 yeni rota ekledik ve böylece tarihimizin en geniş uçuş ağına ulaşmayı başardık. Yüzde 87'lik güçlü bir doluluk oranı kaydettik ve aralık itibarıyla 14 milyonu aşkın yolcu taşıyarak 2023'teki toplam yolcu sayımızı halihazırda geçtik. Yıl sonunda ise 15 milyon yolcu taşıma hedefimize ulaşmayı planlıyoruz.
2025 yılı için ise oldukça heyecanlıyız. 2024/2025 kış sezonunda uçuş ağımıza 16 yeni rota ekleyerek şirket tarihimizin en geniş kış uçuş ağına sahip olduk.
Türkiye'ye yönelik güçlü turizm talebini karşılamak için, 2025 yılında filomuzu 85 uçağa çıkararak kapasitemizi daha da artıracağız. 2025 yazı için yapılan erken rezervasyonlarda geçtiğimiz yaz sezonuna kıyasla şimdiden yüzde 30'luk bir artış var. Bu kapsamda, 'Türk Rivierası' ve Anadolu'ya güçlü bir şekilde odaklanarak, Almanca konuşulan ülkelerden (DACH bölgesi) Türkiye'ye en fazla sayıda direkt uçuşu sunmaya devam edeceğiz. Ayrıca, 2025 yılında ağımızı 9'dan 11 havalimanına genişleteceğimiz Birleşik Krallık'tan da güçlü bir talep görüyoruz. 2025 yılı için planlanan filo büyümemize paralel olarak da yaklaşık 800 yeni istihdam planlıyoruz.
Yeni pilotlar yetişiyor
77 uçaklık filonuzu 10 yılda neredeyse ikiye katlama planınız var. Filo ve uçuş ağınızla ilgili hedefleri nasıl şekillendiriyorsunuz?
Filomuzu 2035 yılına kadar iki katından fazla büyüterek 166 uçağa çıkarmayı planlıyoruz. Bu büyümeyi, Boeing ile yaptığımız toplamda 132 uçaklık iki sipariş anlaşması çerçevesinde, modern ve yakıt verimliliği yüksek uçak modelleriyle gerçekleştireceğiz. 2025 yılında filomuzda 85, 2028'de 100 ve 2033'te 150 uçak olmasını planlıyoruz. Filomuzun genişlemesiyle, Türkiye'nin önemli turizm destinasyonlarını ve Anadolu şehirlerini Avrupa'ya bağlayan uçuş ağımızı daha da güçlendireceğiz.
Bu hedef doğrultusunda, yalnızca uçak yatırımlarına değil, aynı zamanda çalışan gelişimine ve yetenek kazanımına da odaklanıyoruz.
SunExpress olarak 2018 yılından beri kendi pilotlarımızı yetiştirdiğimiz Çoklu Pilot Lisansı Programı'nı yürütüyoruz. Program ile pilot olma hayali kuran gençlerin, pilot lisansı için gerekli eğitim masrafları şirketimizce karşılanıyor. Programdan başarıyla mezun olan pilotlarımıza, on yıl süresince şirketimizde iş garantisi sağlıyoruz. Bu program kapsamında bugüne kadar yaklaşık 200 genci pilot olarak havacılığa kazandırdık. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde de 130 kişiyi programımıza dahil edeceğiz.
Türkiye yıl boyu cazibe merkezi olmalı
Türkiye'nin önemli turizm merkezlerini ve Anadolu'yu Avrupa'ya bağlıyorsunuz. Türkiye'nin turizm hedefleri ve sizin hedefleriniz birbirine paralel mi ilerliyor? Nasıl bir turizm hayaliniz var?
Kesinlikle evet. Türkiye'yi yurt dışında tanıtmak ve sadece yaz tatilleriyle sınırlı olmayan bir destinasyon haline getirmek bizim için çok önemli. Amacımız, Türkiye'nin sunduğu tarihi, kültürel zenginlikleri, spor aktivitelerini ve gastronomiyi dünya çapında daha fazla insanla buluşturmak. Türkiye, keşfedilmeyi bekleyen gizli hazineleri ile her mevsim farklı deneyimler sunan bir turizm merkezi. Bu şekilde, sadece yaz tatili için değil yıl boyu cazibe merkezi haline gelmesi için var gücümüzle çalışıyoruz. Hem şehirlerin ekonomisine katkı sağlamayı hem de Türkiye'nin tüm yönleriyle dünya çapında daha fazla tanınmasını desteklemeye devam edeceğiz.
SunExpress olarak arka arkaya 'Avrupa'nın En İyi Tatil Hava Yolu' ve 'Great Place To Work' derecelerini aldınız. Yönetim anlayışınız hakkında ipuçları verebilir misiniz? Birey olarak başarmak ve takım olarak başarmak arasındaki farklar sizce nedir?
SunExpress olarak, başarıyı hem bireysel hem de ekip düzeyinde destekleyen bir yönetim anlayışını benimsiyoruz. Bu ödülleri kazanmamız, çalışanlarımıza duyduğumuz güvenin ve onların potansiyellerini ortaya çıkaracak bir çalışma ortamı yaratma çabamızın bir sonucu. Biz, her çalışanın katkısını önemseyen, güveni, açık iletişimi ve iş birliğini teşvik eden bir kültür inşa ederek, bireylerin gücünü takım ruhuyla birleştiriyoruz. Bu yaklaşım çalışan memnuniyetini, katkısını ve işin sahiplenilmesini artırıyor, bu da müşteri deneyimine ve memnuniyetine yansıyor.
Ekipler arası iletişim
'Job Tasting' isimli projenizle çalışanlar şirketin farklı birimlerinde bir gün çalışıyor. Buna siz de bizzat katılıyorsunuz. Bu uygulama kurum kültürüne nasıl katkı sağlıyor?
Job Tasting projemiz, çalışanlarımızın şirketin farklı birimlerinde bir gün geçirerek iş süreçlerini daha yakından tanımalarını ve ekipler arası iletişimin güçlenmesini sağlıyor. Örneğin, ekip planlamasında görev yapan bir çalışma arkadaşımız, bir günlüğüne kabin memuru olarak görev yapıyor. Veya bir kaptanımız yer hizmetlerinde görev yaparak gün boyunca müşterilerle bire bir iletişimde oluyor. Bugüne kadar 300'ün üzerinde çalışma arkadaşımız programa dahil oldu ve program kapsamında aldığımız geri bildirimler oldukça olumlu. Çalışanlarımız, iş birimlerini yerinde deneyimleyerek farklı bakış açıları geliştiriyor ve ekipler arasında daha güçlü bir iletişim ve uyum sağlanmasına katkıda bulunuyor.
Ben de her sene bu programa farklı birimlerde katılarak özellikle birebir müşteri ile iletişimde olan çalışma arkadaşlarımın deneyimlerini daha iyi anlama fırsatı buluyorum. Bu yaklaşım, SunExpress'teki herkesin görev ve sorumluluklar çerçevesinde birbirini daha iyi anlamasına, iş süreçlerinin iyileştirilmesine ve iş birliği odağının artmasına da olanak tanıyor.
35 ülkeden 4 bin çalışan
SunExpress sürdürülebilirlik ve cinsiyet eşitliği konusunda nasıl bir strateji izliyor?
Sürdürülebilirlik stratejimiz doğrultusunda, yakıt tüketimini azaltan Boeing 737 MAX uçaklarına yatırım yaparak filomuzu modernize etmeyi, operasyonel ses ayak izini ve karbon salınımını azaltmayı amaçlıyoruz. Bunu yanı sıra, Boeing 737-800 uçaklarımızda VCT Finlet kanatçık teknolojisi kullanıyoruz. Yakıt tüketimini azaltan bu teknoloji, karbon salınımını da düşürüyor. Bu teknolojinin daha fazla uçağımıza entegre edilmesiyle karbon emisyonlarında yıllık 6 milyon kilogramlık bir azalma bekliyoruz.
Ayrıca, Türk havacılık sektöründe bir ilke imza atarak uçak bakım ve onarım çalışmalarını 2023 yılında dijital ortama taşıdık. Mobil uygulamayla kâğıt kullanımını geride bırakmanın yanı sıra gerçek zamanlı bilgi akışını da sağlayarak bakım ihtiyaçlarımızı anında görüntülüyor ve bakımları otomatik olarak koordine ediyoruz.
SunExpress olarak çalışma arkadaşlarımızın gelişimine imkân tanıyan çeşitlilik ve kapsayıcılığın teşvik edildiği bir çalışma ortamı sunmak bizim için büyük önem taşıyor.
Bugün şirketimizde 35 ülkeden 4 binden fazla çalışma arkadaşımız var. Herkese eşit fırsat sunulması en önemli önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bu amaçla şirketimizde, Türk havacılık sektöründe bir ilk olan Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Komitemizi oluşturduk. Bunun yanı sıra IATA'nın 25by2025 girişiminin imzacılarından birisiyiz. Bu girişim, havacılık sektöründe kadın temsiliyetinin artırılmasını ve sektörde cinsiyet eşitliği konusunda farkındalığın geliştirilmesini amaçlıyor. Buna ek olarak, şirketimiz içinde farklı eğitim ve gelişim programlarıyla özellikle yönetici pozisyonlarda kadın temsiliyetini arttırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
'Gökyüzü tutkumu takip ettim'
Havacılık maceranız nasıl başladı ve nasıl şekillendi? Bu bir tutku mu yoksa tesadüfler mi rol oynadı? Türkiye ile yollarınız nasıl kesişti?
Tamamen tutku diyebiliriz. On yılı aşkın süre danışmanlık sektöründe çalıştım ve bu süreçte hava yolu sektöründen müşterilerle çalışma fırsatı buldum. Özellikle havacılıkta stratejik ortaklıklar ve ticari hava yolu konularına odaklandım. 2013 yılında, Qantas Airways'in bir yan kuruluşu olan Avustralya merkezli Jetstar Grubu'na stratejiden sorumlu üst düzey yönetici olarak atandım. Daha sonra Lufthansa Grubu'na katıldım ve grup bünyesinde farklı sorumluluklar üstlendim. Bunların arasında Ticari Direktör olarak Eurowings Europe'un kuruluşu ve geliştirilmesi, Lufthansa, Swiss, Austrian ve Brussels Airlines gibi hub hava yollarının ağ planlaması ve stratejik ortaklıkları gibi görevler yer alıyor. 2020 yılından bu yana SunExpress CEO'su olarak görev yapıyorum ve işte bu noktada güzel Türkiye ile yollarımız kesişti.
Bununla birlikte, hava yolu stratejileri üzerine doktora sahibiyim ve ticari pilot lisansım var. Havacılık sektöründe çalışarak, bir hava yolu şirketini yöneterek ve bizzat kendim uçarak yıllar içerisinde gökyüzü tutkumu takip etme ve yaşama fırsatı buldum diyebiliriz.
İşinizde sizi ne besliyor?
Beni özellikle, kültürlerarası etkileşim, güçlü takım ruhu ve zorlu mücadeleler besliyor. SunExpress'te zorluklarla azim ve yaratıcılıkla mücadele ediliyor. Başlangıçta imkânsız gibi görünen şeyleri aşmak için son derece motive bir ekiple çalışmaktan büyük keyif alıyorum. Pandemi dönemi, bölgedeki gerilimler ve 6 Şubat depremleri... Bunların hepsinde takım ruhuyla çalıştık, zorlukları bir ekip olarak birlikte aştık. Zor zamanlarda liderlik etmek isteyeceğim bir ekip varsa, bu kesinlikle SunExpress ekibidir.
Haftada 3 gün Türkiye'de, 2 gün Almanya'da
Türkiye'deki hayatınız hakkında neler anlatmak istersiniz? Hobileriniz var mı?
Haftanın 3 gününü Türkiye'de, 2 gününü Almanya'da geçiriyorum. Zengin kültürel tarihi, eşsiz doğası, lezzetli mutfağı ve farklı spor aktiviteleriyle Türkiye, yaşanması ve keşfetmesi çok keyifli bir ülke. Bir spor tutkunu olarak, golf, koşu, tenis, doğa yürüyüşü ve bisiklet alanlarında Türkiye'nin sporla öne çıkan yerlerini ziyaret etmeye ve keşfetmeye çalışıyorum. Türkiye, sporseverler için tam bir cazibe merkezi. Ülkenin konumu, aynı anda yedi bölgede farklı iklim koşullarını gözlemlemenize imkan tanıyor ki bu da seçeneklerinizi artırıyor. Yılın aynı mevsiminde su sporları için Ege ve Akdeniz bölgelerini ziyaret edebilir veya kayak için Erciyes'e gidebilirsiniz.
Ayrıca Antalya'da yaşayan ve golf oynamaktan keyif alan biri olarak, Antalya'nın bu spor dalında sunduğu imkanlardan da olabildiğince faydalanmaya çalışıyorum. Antalya, yüksek standartlardaki golf tesisleri ve düzenlenen uluslararası turnuvalarla golf turizminin önde gelen merkezlerinden biri haline geldi. SunExpress olarak geçtiğimiz dönemde, yurt dışından turizm profesyonellerinin katılımıyla Antalya'daki golf merkezlerini tanıtmak için çeşitli etkinlikler düzenledik. Önümüzdeki dönemde bu tip organizasyonları da artırmayı planlıyoruz.