Turizmde hayaller gerçek oluyor
“Benim için hayal etmenin hiçbir zaman sınırı yok. Monreve Group’un da yepyeni hayallerle gelişmeye devam edeceğini düşünüyorum...”
ASLI ÖKTENER- İzmir merkezli Monreve Group turizm sektöründe birbiri ardına önemli yatırımlarla dikkatleri çekiyor. Monreve Group Yönetim Kurulu Başkanı Merve Arkas 16 odalı Monreve Alaçatı’nın ardından Torbalı projesi için hazırlıklarını sürdürdüklerini anlatıyor. Yeni restoran ve pastaneler de açan Monreve Group’un radarında İtalya da var... “Fransızca’da ‘Benim Hayalim’ anlamına geliyor Monreve... Benim için hayal etmenin hiçbir zaman sınırı yok. Monreve Group’un da yepyeni hayallerle gelişmeye devam edeceğini düşünüyorum” diyen Merve Arkas ile yeni dönem projelerini ve hedeflerini konuştuk.
Sizi biraz tanıyabilir miyiz? Nerede doğdunuz? Nasıl bir ailede büyüdünüz?
1987 İzmir doğumluyum. Emekli bir polis memuru çocuğuyum. Hayatımın farklı dönemlerinde İstanbul, İzmir, Malatya ve Isparta’da yaşadım. Üç farklı lisans programı bitirdim: Bilgisayar programcılığı, işletme ve iş sağlığı. İşletme alanındaki yüksek lisans eğitimim devam ediyor. 12 yaşında bir kız çocuğum var.
İş yaşamına başlangıç öykünüz nasıl oldu?
İlk mezun olduğum lisans programı bilgisayar programcılığından sonra, yani 2007 yılından bu yana farklı sektörlerde çalışma fırsatım oldu. Operasyondan IT’ye, halkla ilişkilerden satışa, bir işin temelini oluşturan tüm alanlarda tecrübe edindim. Bu anlamda kendimi şanslı görüyorum. Nitekim Monreve Group’u kurarken ve sonrasında geliştirdiğim tüm projelerde bu deneyimlerden faydalanma imkânım oldu. Bu deneyimler sayesinde yeni projelere girerken çok daha atak davranabiliyor, projeleri ayağa kaldırırken çok daha sistematik ilerleyebiliyorum.
Monreve Group’un kuruluş hikâyesini anlatır mısınız?
Fransızca’da ‘Benim Hayalim’ anlamına geliyor Monreve. İçinden benim ismim de çıkınca hoşuma gitti. Eşim Lucien Arkas’ın da onayını alınca hızlıca harekete geçtik. Turizm sektörünü odak noktamıza alarak Alaçatı’da bir butik otel açtık. Arkas Sanat Koleksiyonu’ndaki eserlerin reprodüksiyonlarıyla dekore edilen Monreve Alaçatı, bugün 16 odasıyla yılın 12 ayı misafirlerini ağırlıyor. Ayrıca kapalı grup etkinliklere de hizmet veriyor.
Turizm alanındaki yatırımlara İtalyan mutfağının lezzetlerini sunan Montiano Alaçatı’nın ardından şimdi de Montiano Mistral ile devam ediyorsunuz. Restoranlara ilgi nasıl oldu?
Montiano, İtalyan mutfağı özellikleri taşıyor ama yüzde 100 İtalyan mutfağı değiliz. Daha geniş bir perspektifte Akdeniz mutfağı esintileri de taşıyoruz. Fine - dining konseptinde bir deneyim sunuyoruz. Şu ana kadar gördüğümüz ilgiden çok memnunuz. Bence Montiano’yu şarap kültürünü bilen, yemek ve sohbeti bir arada tutan, şık bir ambiyansı önemseyen bir profil tercih ediyor. Müşterilerimizle ilgili en gurur duyarak anlattığım şey, burada kendilerini iyi hissetmeleri. İyi hissetmek için bizi tercih ediyorlar. Bu da bizi çok mutlu ediyor.
Geçtiğimiz günlerde Arkas Sanat Alaçatı içinde Monreve Patisserie’yi de hayata geçirdiniz. Sanatla-lezzeti buluşturma fikri nasıl oluştu?
Biliyorsunuz aslında pastacılık da bir sanattır. Müzeler içindeki pastane örnekleri yurtdışında sıkça görebilirsiniz. Biz de neden Alaçatı’ya açmayalım diye düşündük... Arkas Sanat Alaçatı, Çeşme’nin kültür - sanat ortamı adına çok büyük bir kazanım. Hedefimiz, sergileri izlemeye ya da etkinliklere katılmaya gelen misafirlerimizin buradaki vakitlerini daha keyifli kılmak için bir sosyalleşme alanı oluşturmaktı.
Şimdilerde Monreve Torbalı projesinin heyecanını yaşadığınızı biliyoruz. Ne zaman hayata geçecek? Başka yeni yatırımlarınız olacak mı?
Monreve Torbalı için çalışmalarımız sürüyor. Yaklaşık 1200 dönümlük arazisiyle Türkiye’nin en büyük tek parsel organik bağı olan Lucien Arkas Bağları’nın içinde 20 lüks bungalovdan oluşan bir tesis burası. Wellness merkezi ve spor salonu bulunuyor. Montiano’nun üçüncü şubesi de yine bu tesis içinde açılacak. Farklı projelerimiz ve yatırımlarımız elbette var. Yakın zamanda Mistral İzmir’de Monreve Brasserie’yi hayata geçiriyoruz. Bulunduğu yerin dinamiğine uygun, çok keyifli bir mekân tasarlıyoruz. Özellikle iş çıkışlarının vazgeçilmez adresi olacak.
‘En büyük motivasyonumuz elde ettiğimiz başarılar’
İş yaşamında hayal ettiğiniz noktada mısınız?
Bizim için gurur verici, bir o kadar heyecanlı bir noktada olduğumuzu söyleyebilirim. Otelcilik ve yeme - içme sektöründeki deneyimlerimiz farklı farklı projelerle güçleniyor. Benim için en büyük motivasyon kaynağı, elde ettiğimiz başarılar. Bunun için sürekli kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Yeni şeyler öğrenmeye çok açık biriyim. Benim için hayal etmenin hiçbir zaman sınırı yok. Monreve Group’un da yepyeni hayallerle gelişmeye devam edeceğini düşünüyorum.
Yakında İtalya’da da bir yatırımınız olacak. Peki, işin yanında ailenize yetişebilecek misiniz?
Planlı, programlı hareket etmek önemli. Birbirimize zaman ayırmaya özen gösteriyoruz. 80 kişilik güzel bir ekibim var. Bu yüzden de dengeyi kurmakta zorlanmıyorum.
İşin mutfağını bilmeniz de başarınızda önemli değil mi?
Evet. Domino taşlarını biliyorsun, hassas noktaları biliyorsun. Ancak bu bir ekip işi. Ortadaki başarı bu ekibin güzel çalışmasıyla ortaya çıkıyor. Biliyorsunuz sektörün önemli sorunlarından biri nitelikli eleman açığı. Tam bu noktada eleman sorunuyla ilgili üniversitelerle ortak projelerimiz de oluyor. Bizler büyürken gençlerin de bize katılımları çok önemli.
Eşiniz Lucien Arkas, İzmir ve Türkiye için çok önemli bir isim. Tecrübeleri size de yol gösteriyor olmalı...
Olmaz mı... Kendisinin büyük bir iş ve hayat tecrübesi, bilgi zenginliği var. Akşam evde oturduğumuz zaman sohbetlerimizde günümüzün nasıl geçtiğini konuşuyoruz. Birlikte pek çok yere seyahat ediyoruz. Ve böyle donanımlı bir eşten vizyon almamak benim için çok büyük bir kayıp olurdu. Aslında iş dünyasında hızlı yol katetmemin en büyük sebebi de onun hayatımda olmasıdır.
Peki, İzmirlileri memnun etmek zor mu, kolay mı diye sorsam?
İzmirlilerin beğenisi de eleştirisi de aslında tüm sektörlere yön veriyor. Bu noktada biz en iyi şekilde hizmet sunmaya çabalarken elbette gelen her türlü geri bildirimi de büyük dikkatle inceliyoruz. Çünkü bizi geleceğe taşıyacak olan o geri bildirimler. Şu ana kadar kapıdan giren herkesin daha sonra keyifle bir kez daha geldiğine şahit olmak da bizleri mutlu ediyor.
Hedefiniz nedir peki?
Hizmet sektöründeyiz ve hedefimiz elbette daha büyümek. Bunu yaparken istihdamı artırmak, İzmir’e kazandırdığımız bu değeri tüm İzmirlilerle paylaşmak.
Turizmden farklı bir alanda yatırım yapma düşünceniz var mı?
Düşünürsem hayata geçiririm, o yüzden düşünmedim. (Gülüyor).
Deprem bölgesinde Arkas Yaşam Merkezi
6 Şubat depremlerinin ardından Arkas Holding bölgeye ‘Arkas Yaşam Merkezi’ yaptı. İçinde de Monreve Kütüphanesi’ni hayata geçirdiniz. Bundan biraz bahsedebilir miyiz?
Deprem bölgesine ilk gidenlerden biri olduk. Sadece 36 saatte mobil mutfak kurduk ve depremzedelere yemek ulaştırdık. Sonrasında Arkas Yaşam Merkezi kuruldu. Zamanla içinde bir kütüphane açma fikri gündeme geldi. Monreve Kütüphanesi, İskenderun’daki Arkas Yaşam Merkezi’nin içinde böyle hayat buldu. Kütüphaneyi büyütmek amacıyla ‘Depremin Yıldönümünde 1 Kitap Sizden 1 Kitap Bizden’ sloganıyla kampanya başlattık. Topladığımız her kitap için bir kitap satın aldık ve 4 bin yeni kitabı bölgeye kazandırdık. Ayrıca Arkas Sanat eğitmenleri, 5-18 yaş grubundaki çocuklar için sanat atölyeleri düzenledi. Hedefimiz İzmirlilerin desteğiyle çocuklarımızın hayatına dokunmaya, onlara umut ve ışık olmaya devam edebilmek.