Teknolojiye çok açık, geleceğe hazırlar
Teknolojideki baş döndürücü gelişmeler hayatın her anını derinden etkiliyor. Değişimi en yakından hisseden kesimlerin başında iş dünyası geliyor. Yapay zekadan bulut teknolojisine, metaverse’ten blokzincire, robotlardan 5G’ye her gelişme iş yapış şekillerini baştan aşağıya değiştiriyor. Data Expert iş birliğiyle Türkiye’nin değişik sektörlerdeki önde gelen firmalarına teknolojideki son gelişmeleri hangi hızda benimsediklerini, nasıl kullandıklarını ve faydasını görüp görmediklerini sorduk...
Sanal gerçeklik gözlüğüyle metaverse
Metaverse şirketinize ne gibi yararlar sağlayabilir?
Şişecam’da metaverse dünyasına aracılık eden ‘Sanal Gerçeklik Gözlükleri’ ile ilgili çalışmalar hayata geçiriyoruz. Bunların ilki Şişecam tarihçesi, faaliyet alanları, showroom alanları gibi bilgilerin sanal ortamda deneyimlenebileceği Global Oryantasyon Sanal Gerçeklik Uygulaması. Bu uygulama ile kullanıcıların sanal dünyada Şişecam ile ilgili bilgileri öğrenirken aynı zamanda 360 derece video teknolojisi ile farklı alanları gezebilmelerini sağlayacağız.
Forklift robotlar karanlıkta çalışıyor
Gökhan Kıpçak
Şişecam Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı
Yapay zekâ teknolojilerini şirketinizde kullanıyor musunuz?
Eskişehir’de bir depomuzu tamamen otonom forkliftler ile yönetiyoruz. Forklift robotlar 7/24 tamamen insansız ve karanlık bir ortamda depo hacmini optimum kullanarak depo yönetimi yapıyorlar. Bursa’da bir fırınımızın üzerinde bulunan tüm sıcaklık ve basınç sensörlerini saniyeler mertebesinde 7/24 dinliyoruz. Buradan hareketle yapay zeka algoritmaları ile 24 saatlik ufukta minimum enerji ile maksimum kaliteyi hedefleyen gerçek zamanlı kestirimsel fırın yönetim sistemi çalışması yapıyoruz. Ayrıca, yine Bursa’da yenilenen 2 düzcam fırın ve üretim hattımızın dijital ikizini çıkarttık. Balıkesir’de elyaf üretiminde verimliliği artırmak için tüm harman, fırın ve sarma istasyonlarından saniyeler mertebesinde veri toplayarak; ileri analitik yapay zeka algoritmaları ile üretim verimliliğini iyileştirme projesi yapıyoruz.
Blokzincir teknolojisini ve kripto para - NFT gelişmelerini ne kadar yakından takip ediyorsunuz?
4 kıtada, 14 farklı ülkede üretim faaliyetleri bulunan bir sanayi şirketi olarak, yeni teknolojileri yakından takip ediyor; satış, tedarik zinciri, üretim, finans ve diğer iş birimlerimizdeki operasyonlarımızda, verimliliği artıracak adımlar atıyoruz. Örneğin, finansal teknolojiler alanında, ‘fraud’ tespit sistemi ve blockchain tabanlı bir platform üzerinden ilk kez gerçekleştirilen dış ticaret işlemiyle ülkemizde bazı öncü faaliyetlere imza attık. Güvenli ödeme yönetimi sistemi ve dijitalleştirdiğimiz global hazine yönetimi operasyonlarımızın, itibarı yüksek iki uluslararası ödül ile taçlandırılmış olması, bu alandaki motivasyonumuzu daha da artırdı. Blockchain teknolojisiyle olduğu gibi, bu teknolojinin beraberinde getirdiği kripto varlıklar, non-fungible token’ler (NFT) ve metaverse evrenler ile de aynı şekilde ilgiliyiz. Paşabahçe’nin sınırlı sayıda üretilen koleksiyonlarına ait eserlerin, bu teknoloji aracılığıyla dijital ortamda da sergilenebilmesi, bu koleksiyonların NFT olarak müşterilerimiz ile buluşturulması; Şişecam markasının metaverse evrenlerine de taşınması, kurgulanan senaryolar arasında.
5G teknolojisini bekliyor
5G teknolojisini Türkiye’ye gelmesi işinizi olumlu etkiler mi?
5G ile birlikte gelen yüksek hız ve daha kararlı bağlantı imkânının, tüm şirketlere inovasyonu ve verimliliği artırma anlamında önemli fırsatlar sunacağını düşünüyoruz. Biz de 5G teknolojisinden maksimum ölçüde faydalanabilmek adına gerekli ön inceleme ve hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Analitik ihtiyaçlarımızı karşılamak amacıyla fabrikalarımızda konumlandırdığımız IoT ve Edge sistemlerin bağlantılarında, otonom forklift sistemlerimizde, 4G teknolojisinin yetersiz kaldığı uzak maden sahalarımızda ve Wi-Fi yerine daha geniş kapsama alanına ihtiyaç duyduğumuz kapalı/açık alan depolarımızda 5G teknolojisini kullanmayı planlıyoruz.
Sanal influencer kullanıyor
Kerim Tatlıcı
Migros Bilgi Teknolojileri ve İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı
Ar - Ge’ye yatırım yapıyor musunuz? Yapay zeka teknolojilerini şirketinizde kullanıyor musunuz?
2013 yılından bu yana sektörün ilk Ar-Ge merkezini kurarak yenilik üretme anlamında nitelikli birçok adım attık. 150’den fazla ekip arkadaşımız ile de Ar-Ge çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu yapı içerisinde inovasyon stratejileri gerçekleştirilirken, aynı zamanda girişimcilerle, akademisyenlerle ve üniversite öğrencileriyle de karşılıklı faydayı gözeterek birçok alanda iş birliği yapıyoruz. 2022 yılında ise Ar-Ge mevzuatında yapılan düzenlemeyle birlikte tüm Ar-Ge merkezleri gibi Migros da girişim sermayesine fon aktaracak. Girişimcilerle olan inovasyon süreci, bu alanda da hızlı bir şekilde aksiyon almamızı sağladı.
Üretim süreciniz varsa, robot kullanımınız nasıl? Bu yönde yatırımlarınız olacak mı?
E-sipariş toplamada büyük önem taşıyan robotik teknolojiler konusunda dünyada bir ilk olan ürün toplama asistanı TARO’yu kullanıma alarak, yoğun talep artışı yaşanan online operasyonlarında ürün siparişlerinin hazırlanmasında büyük bir hız kazandık. Migros Sanal Market’in yönlendirmeleri ile Asis Robotik’teki Türk mühendisler tarafından geliştirilen TARO ile sipariş toplama sürecini akıllı ve kusursuz bir yolculuğa dönüştürürken, hatayı sıfıra indirerek verim
3 siparişi aynı anda topluyor
Kullanıcı dostu tasarıma sahip robot ile 3 sipariş aynı anda toplanabiliyor. Çalışanlarımızın da en büyük yardımcısı olan TARO, hem operasyon süreçlerimizi daha kolay hale getiriyor hem de hizmet kalitemizi yükseltiyoruz. Yakın zamanda ise Migros Up çatısı altında Hergele Mobility ile birlikte mikromobilite teknolojisi kullanarak alanında dünyada ilk olan yeni bir ürün taşıma aracını geliştirdik. Üç ay gibi kısa bir sürede tasarlanan ve üretilen WAMO, dağıtım merkezlerimizdeki ürün taşıma süreçlerinde fonksiyonel, verimli, kolay kullanımı olan, ergonomik, dayanıklı, hesaplı ve doğa dostu bir çözüm sunuyor.
Şirketinizin kendi içinde ya da şirket dışında start-up’lara yatırımı var mı? Bu yönde adımlar atılacak mı?
Migros Up ortak inovasyon sürecinde birlikte çalıştığımız girişimcilerle yatırım konusunda görüşmelere başladık. Ayrıca, kurumsal şirket ve start up iş birliğinde ortak inovasyon yapmanın kurallarını ortaya koyduğumuz Migros Up’ta daha ilk yılında çarpıcı iş birlikleri gerçekleşti. Örneğin; Hergele Mobility, elektrikli scooter üreticisi olarak Migros Up ortak inovasyon sürecine dahil oldu. WAMO, sağladığı yenilik ile hem aynı anda 3 mağazanın siparişini toplamayı mümkün kılarken bu sayede çalışan ergonomisi de yeni bir seviyeye taşınıyor. WAMO’nun Migros dağıtım merkezlerinde yaygınlaştırılması ve ürünün ticarileştirilmesi konusunda çalışmaya devam ediyoruz. Ayrıca, Evecrude girişimi ile Migros Up ortak inovasyon sürecinde perakende sektörünün ilk sanal influencerı olan Mia Starway tasarlandı. Saçından kıyafetine kadar girişimci ve Migros uzmanlarının ortak çalışmalarıyla hayata geçirilen karakter, Instagram üzerinden yayın hayatına devam ediyor. Ek olarak Migros Up 2. Çağrı dönemi ise 3 Haziran tarihinde tamamlandı. Platforma farklı alanlarda proje ve iş geliştiren 80 girişimci başvurdu, ekibimiz ve mentorlar başvuruları değerlendirmeye başladı. İlk 10 girişim Ağustos ayında Migros üst yönetimi ile demoday etkinliğinde buluşacak. Sonrasında ise 3 girişim ile yeni 3 aylık ortak inovasyon süreci başlatacağız.
Nesnelerin interneti için 5G’yi bekliyor
Serkan Demir
Alarko Holding Bilgi Teknolojileri ve Dijital Dönüşüm Grup Başkanı
5G teknolojisinin Türkiye’ye gelmesi işinizi olumlu etkiler mi? Bu teknolojiye ihtiyaç duyuyor musunuz?
Kesinlikle olumlu etkiler, mobil teknoloji kullanımının artması ve daha fazla uygulamanın bu alana taşınmasıyla hız ihtiyacı sürekli artıyor. 4G ve 5G teknolojileri arasında 20 kata varan hız farkını düşündüğümüzde işlerimizi olumlu yönde etkileyecektir. Özellikle yapay zeka ve nesnelerin interneti projelerimiz için ihtiyaç duymaktayız.
Ar - Ge’ye yatırım yapıyor musunuz? Yapay zeka teknolojilerini şirketinizde kullanıyor musunuz?
Topluluk genelinde dijital dönüşüm çalışmalarımızla birçok yeni teknolojiyi bünyemize katıyoruz ve bu yenilikçi teknolojileri Ar-Ge süreçlerimize entegre ediyoruz. Ar-Ge faaliyetlerimizle birlikte yeni iş yapış yöntemleri, yeni hizmetler, ürünler ve yeni yaklaşımlar geliştirerek müşterilerimize daha iyi hizmet sunmayı amaçlıyoruz. 2022 yılında topluluk genelinde Ar - Ge faaliyetlerine 80 milyon lira bütçe ayrılmıştır. Son iki yılda Ar-Ge faaliyetlerine ayırdığımız kaynak yüzde 50 artış göstermiştir, bu trendin artarak devam edeceğine inanıyoruz.
Şirketinizin kendi içinde ya da şirket dışında start-up’lara yatırımı var mı? Bu yönde adımlar atılacak mı?
2020 yılında girişim sermayesi, yeni bir iş kolu olarak bünyemize dahil oldu. Alarko Ventures teknolojiye dayalı yüksek potansiyel vadeden gelecek nesil şirketlere yatırım yapmakta. Küresel bazda, süratle gelişmekte olan dijital şirketlere, çevrimiçi pazaryerleri, sağlık, finansal teknoloji, emlak teknolojisi ve tedarik zinciri / lojistik alanlarında yatırım yapıyor.
Şirketinizin kullandığı enerjinin tamamen yenilenebilir kaynaklardan elde edilmesi için çalışmanız var mı?
Sürdürülebilir enerji üretim tesislerinin dünyada olduğu gibi ülkemizde de her gün daha önemli hale gelmeye devam edeceğini görüyor ve bu yönde adımlar atıyoruz. Halihazırda işlettiğimiz güneş enerjisi santrallerimiz bulunmaktadır. Yenilenebilir enerji alanında büyümeyi hedefliyoruz. Özellikle güneş enerjisi tarafında ciddi yatırımlar yapmak hedeflerimiz arasında.
Sıfır gıda kaybı için robotlar iş başında
Yasemin Gürleroğlu
Banvit CMO
Ar-Ge’ye yatırım yapıyor musunuz?
BRF olarak sürdürülebilirlik taahhütlerimiz arasında yer alan ana maddelerden birisi de inovasyon. Bu nedenle Ar-Ge çalışmaları bizim için ayrı bir öneme sahip. Bu yıl geçtiğimiz yıla oranla Ar-Ge bütçemizi 2 katı oranında artırdık. Hem tüketicilerimizin ihtiyaç ve beklentilerine uygun ürünleri geliştirmek, hem de bu ürünleri tüketicilerimize sunarken ambalaj tarafında da yenilikler getirmek üzere çalışmalar yürütüyoruz. Kullanmış olduğumuz ambalaj malzemelerimizin ise yüzde 98’i geri dönüştürülebilir nitelikte. 2025 yılına kadar ambalaj malzemelerimizin yüzde 100’ünün geri dönüştürülebilir, tekrar kullanılabilir veya biyolojik olarak doğada parçalanabilir olmasını hedefliyoruz.
Şirketinizin kullandığı enerjinin tamamen temiz kaynaklardan elde edilmesi yönünde çalışmalarınız var mı?
Sürdürülebilirlik çalışmalarının çok önemli bir parçası olan ‘Net Sıfır’ hedefine ulaşmak üzere 2030’a kadar BRF’nin tüm operasyonları ve bu operasyonlarındaki enerji tüketiminden kaynaklanan doğrudan salınımların yüzde 35, değer zincirinin bir parçası olan dolaylı salınımların ise yüzde 12.3 azaltılması hedefleniyor. BRF, global olarak 2020 yılında kullandığı toplam enerjinin yüzde 91’ini yenilenebilir enerji kaynaklarından karşıladı. 2030 yılında ise kullandığı elektrik enerjisinin yüzde 50’sini kendi ürettiği temiz enerji kaynaklarından sağlamayı hedefliyor. Üretim sürecimizde güneş enerjisinin kullanımını değerlendiriyoruz. Bu kapsamda Bandırma bölgemizde bulunan bazı tesislerimizde güneş panellerinin kullanımıyla ilgili çalışmalarımıza başladık.
Üretim sürecinizde robot kullanımınız nasıl?
Üretim sürecimizde sıfır gıda kaybı modeliyle çalışıyoruz. Bu modele önemli katkısı olan robotik sistemler bizim için önem taşıyor. Üretim sürecimizde bu teknolojiyi özellikle porsiyonlama, gramajlama ve ambalajlama aşamalarında uzun yıllardır kullanıyoruz. Gerçekleştireceğimiz üretim yatırımlarımıza paralel olarak robot kullanımını artırarak devam edeceğiz.
Start-up’lara hem destek, hem kaldıraç
Çağanur Atay Uçtu
MediaMarkt Türkiye İcra Kurulu Üyesi & Pazarlama, E-Ticaret ve Kurumsal İletişim Direktörü
Metaverse için ne düşünüyorsunuz?
Metaverse, temelleri oturduğu zaman müşteriler ve şirketler için sonsuz fırsatlar sağlama potansiyeli olan bir teknoloji. Metaverse ile ilgili çalışmalar son hızla ilerliyor olsa da henüz tam olarak netleşmemiş teknolojik ve hukuki kavramları mevcut. Teknoloji perakendecisi olarak sektördeki deneyimlerimizi, metaverse donanımları ile ilgili gelişmeleri ve metaverse ekosistemi içerisinde oluşacak fırsatları değerlendirmek için yakından takip ediyoruz.
Şirketinizin kendi içinde ya da şirket dışında start-up’lara yatırımı var mı?
Geleceğin perakende dünyasını şekillendirmek için 2018’de başladığımız Startup Challenge projemizi bugünün inovatif fikirleriyle birlikte her geçen gün geliştiriyoruz. Bu projede, perakende dünyasını değiştirmek ve geliştirmek en büyük motivasyonumuz. Bu gelişimi, dijitalleşmeyi kültürlerinin bir parçası haline getirmiş girişimcilik ekosistemiyle birlikte hareket ederek başarabileceğimizin farkındayız. Bu noktadan yola çıkarak; geleceğin teknolojilerini kurgulayan şirketlerle, perakendeyi yeniden şekillendirecek girişimcileri bir araya getiriyoruz. Yarışmamıza 2021 yılında 46 ayrı ülkeden 300’e yakın başvuru gerçekleştirildi. 11 startup seçilerek kısa listede yer almaya hak kazandı. Projemizde ilk 3’e giren başarılı girişimcilere ödüller sunuyoruz, aynı şekilde başarılı projelerle çeşitli iş birliklerinde bulunuyoruz. Başka bir deyişle yarışmamızın kazananlarını sadece ödüller beklemiyor, aynı zamanda o projelerin hayata geçmesinde kaldıraç görevi görüyoruz. Baktığınızda perakende sektörünün geleceğine yönelik projelerin ülkemizde çıkması, ülkemiz adına önemli. İlk yılın kazanan girişimcilerinden BuyBuddy, bugün 17 mağazamızda kullanılmaya başlandı. BuyBuddy, mağaza içinde gerçekleşen ve saptanamayan ziyaretçi ürün iletişimi verilerini saptayarak müşteri deneyimine asıl ihtiyacı olan zemini hazırlıyor. BuyBuddy sayesinde ürünlerin satış öncesi performanslarını keşfederek stok kalitesini artırma konusunda önemli bir gelişme kaydettik.
Klasik yöntemler yerine tercih bulut oldu
Bora Yalınay
Doğan Holding CFO
Bulut teknolojisi ve büyük veri konusunda neler yapıyorsunuz? Firmanızın dijital ikizi var mı?
Cloud (bulut) konusuna büyük önem veriyoruz. Gerek holding, gerekse grup şirketlerimizde klasik yöntemleri terk ederek, cloud’a geçiş yönlü bir politika uyguluyoruz. Daha önceden kurulmuş ve güncelleme ihtiyacı duyan sistemlerimizi cloud mimarisi üzerine taşırken, hayatına yeni başlayan şirketlerimizin alt yapılarını ise, direkt bulut mimarisi üzerinde tasarlayıp, işler hale getirmek temel prensiplerimizden. Firmalarımızın dijital ikizleri mümkün olduğunca oluşturmaya çalıştığımız bir senaryo. Ancak bu noktada veri sınıflandırması yaparak, hangi verinin hangi zamanda ve ne şekilde erişilebilir olacağını saptayarak, o doğrultuda bir eşleme yapmak daha uygun ve efektif görünüyor. Bu değerlendirmeler neticesinde dijital çoğullama kararları alınıyor.
5G teknolojisinin Türkiye’ye gelmesi işinizi olumlu etkiler mi?
Grubumuz farklı iş alanları ve sektörlerde birçok şirkete sahip. Faaliyet alanı ne olursa olsun, dünyaya paralel olarak, tüm iştiraklerimiz için teknoloji yoğun bir sürece evriliyoruz. Dolayısıyla teknolojinin avantajlarından yararlanmak için gerekli olan en önemli unsurlardan bir tanesi de “hız” şüphesiz. Bilindiği üzere, 5G teknolojisinin getireceği yeniliklerin başında yüksek erişim hızları başı çekiyor. Yüksek hız da bilgi, teknoloji, kullanıcı, hedef pazar ve/ veya ulaşılmak istenen mecralara çok daha çabuk erişilmesine imkan tanıyacak. Bu nedenle yalnızca bizim için değil, tüm dünya genelinde 5G teknolojisinin önemli avantajlar sağlayacağını düşünüyoruz.
Metaverse için ne düşünüyorsunuz? Şirketinize ne gibi yararlar sağlayabilir?
Metaverse heyecanla ve merakla takip ettiğimiz bir teknoloji aşaması. Henüz emekleme aşamasında olmasına rağmen çok kısa zamanda gelişerek, hayatımızda önemli bir rol üstleneceğini düşünüyoruz. Biraz daha konunun temeline inecek olursak, Metaverse, Bitcoin gibi adını sıkça duyduğumuz platformlara zemin hazırlayan blockchain teknolojisini yakından takip ediyoruz. Web 2.0 olarak tanımlamam geleneksel kalıpların ötesine geçerek, Web 3.0’a evrilen bu gelişim zincirinde henüz adını duymadığımız ve belki de konumlandıramadığımız birçok gelişme yaşanacağı aşikar.
Büyük veriyle entegre bir dijital yolculuk...
Ersin İnankul
İGA Dijital Hizmetler ve Ticaret’ten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı
Metaverse için ne düşünüyorsunuz? Şirketinize ne gibi yararlar sağlayabilir?
Metaverse veya Türkçe tabiriyle sanal evren kavramını son yıllarda sıkça duyuyoruz ancak bu teknolojinin yeni olmadığını özellikle vurgulamak istiyorum. Metaverse’ü ilk olarak 30 yıl önce “Snow Crash” romanı ile duyduk ve o günden bu yana piyasaya sürülen, insanların sanal dünyada kendi avatarları ile var oldukları oyunlar; bir nevi ikinci bir dünya niteliğinde. Öngörümüz bu yeni dünyaya entegrasyonun çok zaman almayacağı yönünde. Çünkü farkında olmasak da tüm dünya uzun bir süredir metaverse evrenine girmek için hazırlanıyor. Web formlarının gelişimi, AR-VR teknolojileri, yapay zekâ, kriptografi ve blokzinciri gibi ilerlemeler aslında sıra dışı birer teknoloji devrimi olarak görülüyor. İGA İstanbul Havalimanı olarak metaverse evrenini yakından takip ediyoruz. Projelerimizi NFT ile aktif ürün satışından, hizmetlerin deneyimlenmesine kadar çeşitlendirmek için çalışıyoruz.
Bulut teknolojisi ve büyük veri konusunda neler yapıyorsunuz?
Havacılık sektörü çok dinamik. Yolcular, havalimanına varmadan onlar için hizmeti düşünmüş ve hayata geçirmiş olmanız gerekiyor. Bunu göz önünde bulundurarak, İGA İstanbul Havalimanı mobil uygulamasını merkeze alarak büyük veri platformlarımızla entegre olacak bir Dijital Yolculuk projesi tasarladık. Dijital Yolculuk Projesi, yolcuların terminaldeki erişebilecekleri hizmetlere rehberlik edecek, yolcuların yapmak isteyebilecekleri faaliyetler için bir rota/ zaman planı önerecek ve kampanya/teklif sunan akıllı bir yolculuk deneyimi olarak tanımlanabilir. Bu yolculukta İGA İstanbul Havalimanı’nı kullanan misafirlerimize terminalde yararlanabilecekleri hizmetler konusunda rehberlik edecek akıllı bir seyahat fonksiyonunu hayata geçirmeyi planlıyor, terminalde yapmak istedikleri için bir rota/zaman planı öneriyor ve bu önerileri misafirlerimizin hareketlerine göre güncelleyerek gerektiğinde hızlı çözümler önermeyi planlıyoruz. 2023’teki en büyük hedeflerimizden biri; uçtan uca dijital müşteri yolculuğunu tasarlarken verileri anlamlandırmak ve davranışsal önerilerde bulunmak için tasarımımızı destekleyecek veri altyapısını oluşturmaktır.
Yapay zekâ teknolojilerini şirketinizde kullanıyor musunuz?
İstanbul Airport Mobil Uygulaması, yolcunun evden çıktığı andan uçağa binene kadar hayatını kolaylaştıracak bir asistan olarak tasarlandı. Havalimanına girdikten sonra İGA Pass sahibi olan kişiler Fast Track’ten QR kod ile geçiş sağlayabiliyorlar. Yolcuların pasaport geçişlerinde sıra beklemeden yararlanması için “e-pasaport” hizmeti de sunuyoruz. Bu hizmet ile yolcular, parmak izi ve yüz tanıma biyometrisi ile sınır geçişlerini otomatik olarak yaklaşık 20-30 saniyede gerçekleştirebiliyorlar. Aynı zamanda Artırılmış Gerçeklik (AR) teknolojisini de yolcularımızın hizmetine sunuyoruz. Bu kapsamda ilk projemiz AR Alışveriş Deneyimi, İstanbul Havalimanı Dış Hatlar Bosphorus alanında yolculara mağazalar hakkında bilgi, kampanya ve özel fırsatlar sunuyor.
Elektrikli kullanıyor, hidrojeni takipte
Şirketinizin filosunda tamamen elektrikli araç var mı?
İGA İstanbul Havalimanı’nın hava tarafı operasyonlarında tamamen elektrikli araçları kullanıyoruz. Havacılık faaliyetlerinin aksamadan devamlılığını göz önünde bulundurarak, fosil yakıtların yerine kullanılabilecek alternatif kaynakları araştırıyoruz. Bu anlamda, benzin ve mazot ile çalışan araçlarımızı elektrikli araçlar ile değiştirmek için çalışmalar yürütüyoruz. 2030 ve sonrası emisyon hedeflerimiz için hidrojenin önemli bir enerji kaynağı olarak kullanılacağını öngörüyoruz. Hava tarafı operasyonlarımızda hem ulaşım amaçlı araçlarda hem de ağır araçların operasyonunda hidrojenin kaynak olarak kullanılabileceğini, bu operasyonun şarj sürelerini göz önüne aldığımızda önemli bir operasyonel esneklik sağlayacağını düşünüyoruz.