Teknoloji üssü hedefiyle yatırıma devam
"Türkiye'yi dünyanın beyaz eşya üretiminde teknoloji üssü haline getirmeyi hedefliyoruz. Ar-Ge ve dijitalleşmeye yapılacak yatırımlar ve bu kapsamdaki devlet teşvikleri uluslararası rekabette daha da öne çıkmamızı sağlayacak..."
Serkan Arman- Arçelik 9 ülkede 31 üretim tesisi, 14 markası, 53 ülkede 80'den fazla iştiraki ve 40 binden fazla çalışanıyla beyaz eşya sektöründe Avrupa'nın en büyük 3 şirketi arasında ve dünya beyaz eşya sektörünün devlerinden... Arçelik Türkiye Genel Müdürü Can Dinçer, "Türkiye'yi dünyanın beyaz eşya üretiminde teknoloji üssü haline getirmeyi hedefliyoruz. Ar-Ge ve dijitalleşmeye yapılacak yatırımlar ve bu kapsamdaki devlet teşvikleri uluslararası rekabette daha da öne çıkmamızı sağlayacak" diyor. 2024'te Ortadoğu'daki gelişmeler, enflasyon, iklim değişikliği ve sınırlı doğal kaynakların gündemlerinde en çok yer tutacak başlıklar olacağını söyleyen Dinçer yatırımlardan yapay zekâya kadar sorularımızı yanıtladı...
2023 Arçelik Türkiye için nasıl bitiyor? 2024 yılı için öngörüleriniz neler?
2023 yılında enflasyon, süregelen tedarik zinciri problemleri ve jeopolitik gerginlikler Türkiye'de de iş dünyası üzerinde baskı oluşturdu. Tüm bu zorlu koşullara rağmen Arçelik, 2023'ün ilk 9 ayında gelirlerini geçen yıl aynı dönemine göre yüzde 53 artırarak yaklaşık 145 milyar TL'lik gelir sağladı. Türkiye'de devam eden güçlü adet büyümesi, bu önemli gelir artışında etkili oldu. Türkiye'de tüketici talebi önceki dönemlerde olduğu gibi üçüncü çeyrekte de güçlü kalmaya devam etti. Arçelik, yılın üçüncü çeyreğinde 58.2 milyar konsolide gelir elde ederek bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 70 büyüme kaydetti. Ürün gruplarındaki güçlü talep sayesinde üçüncü çeyrekte Türkiye'de yıllık yüzde 121 gibi önemli bir büyüme ile 22.4 milyar TL gelir elde etti. Bu yıl, Türkiye'de önemli yatırımları hayata geçirmeye devam ediyoruz. Eskişehir fabrikamıza yaptığımız yeni yatırımla çok kapılı ve geniş hacimli buzdolaplarında üretim kapasitesini 2 katına çıkardık. Arçelik böylece bu segmentte Avrupa'nın en büyük üreticisi konumuna geldi. İstanbul Beylikdüzü'nde ise 11 bin metrekare alan üzerine kurulan tesiste, yapay zeka desteğinde ürettiğimiz yüksek kaliteli güneş panelleri ile yenilebilir enerji alanında çok önemli bir yatırıma imza attık. 2023 yılında yeni yatırımlar da dahil toplam yatırım harcamalarımızın yaklaşık 300 milyon euro'yu bulmasını planlıyoruz. 2023 yılında Türkiye'deki satış gelirlerimizde yıllık yaklaşık yüzde 75 artış bekliyoruz. Türkiye'deki lider konumumuzun yanında, İngiltere'nin aralarında olduğu pek çok Avrupa ülkesinde Beko, Güney Afrika'da Defy ve Romanya'da Arctic markamızla pazar lideriyiz. Şirketimiz faaliyete başladığında Arçelik ve Whirlpool'un üretim yetkinlikleri, güçlü tedarik zinciri, etkili dağıtım, satış ağı ve yenilikçi ürün gamıyla Avrupalı tüketicileri için katma değer yaratacağına inanıyoruz. Whirlpool'un Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki iki iştirakinin satın alımını da 2024'te tamamlamayı hedefliyoruz. Mısır ve Bangladeş'te temelini attığımız beyaz eşya fabrikalarının üretime geçmesi de planlarımız arasında. 2024 senesinde Ortadoğu'daki gelişmeler, enflasyon, iklim değişikliği ve sınırlı doğal kaynakların gündemimizi en çok meşgul edecek başlıklar olacağını düşünüyorum. Arçelik olarak önümüzdeki sene de global büyümemizi sürdürürken; yapay zeka ve karbon ayak izi azaltmış üretim süreçleri gibi alanlarda çalışarak gezegenimizin geleceğine pozitif katkı sunmayı amaçlıyoruz.
Lokomotif bir sektör
Türkiye beyaz eşyada Çin'den sonra dünyanın en büyük ikinci üretim üssü. Beyaz eşya, cari fazla veriyor. Bu potansiyel daha iyi nasıl değerlendirilir?
Sizin de ifade ettiğiniz gibi Türk beyaz eşya sektörü, alanında dünyanın ikinci büyük üretim üssü konumunda ve dünya beyaz eşya üretiminin yüzde 7'sini gerçekleştiriyor. 60 bini doğrudan olmak üzere 600 bin dolaylı istihdam sağlıyor. Üretiminin yüzde 70'ten fazlasını ihraç eden lokomotif bir sektör. İhracattaki rekabetçiliğimizi korumamız sektörümüz açısından kritik öneme sahip. Tedarik zincirlerinin zorlandığı ve uluslararası konjonktürün sertleştiği, hammadde ve enerji fiyatlarında ciddi artışların yaşandığı bir dönemde özellikle önemli girdilerde korumacı politikalara gidilmesi beyaz eşya gibi ihracatçı sektörleri de olumsuz etkiliyor. Bu noktada, sektörlerin genel çıkarları doğrultusunda adımların atılması son derece kıymetli olacaktır. Başta ihracatta en büyük pazarımızı oluşturan AB ülkeleri olmak üzere, çevre, insan hakları ve gümrük gibi alanlardaki eylem planlarını ve yasal düzenlemeleri de yakından takip ediyoruz. Özellikle yeşil ve dijital dönüşüm, emisyon ticaret sistemi, sınırda karbon düzenleme mekanizması (SKDM), net - sıfır sanayi planı kapsamındaki gelişmeleri odağımıza alıyoruz. Ülkemizde de AB ile uyumlu bir ETS'nin tesisi rekabetçiliğimiz açısından önemli bir adım olacak. AB ülkeleri 2050 yılına kadar ilk karbon nötr kıta olmayı hedefliyor. Önümüzdeki dönemde Avrupa Birliği'nin yeni büyüme stratejisi olan Yeşil Mutabakat çerçevesinde, tüm ürün geliştirme ve üretim süreçlerinde bazı düzenlemelere gidilmesi gerekiyor. Bu kapsamda, gerekli tüm mevzuat uyumunu sağlamak üzere gerekli adımların hızla atılması ihracatımızın geleceği açısından büyük önem taşıyor. Türkiye'yi dünyanın beyaz eşya üretiminde teknoloji üssü haline getirmeyi hedefliyoruz. Ar-Ge ve dijitalleşmeye yapılacak yatırımlar ve bu kapsamdaki devlet teşvikleri uluslararası rekabette daha da öne çıkmamızı sağlayacak.
'İnsana fayda sağlayarak besleniyorum'
Kariyer yolculuğunuzda kilometre taşlarınız, kırılma noktalarınız neler oldu?
Yüksek lisans eğitimi için gittiğim ABD'deki ilk iş deneyimim kariyer yolculuğumu şekillendiren önemli bir deneyim oldu. Tabii en önemli dönüm noktalarını kariyerimin büyük bir bölümünü oluşturan Arçelik'teki görevlerim sırasında yaşadım. Bu yıl Arçelik'te 30'uncu yılımı tamamladım. İhracat ve dış ticaret alanındaki tecrübelerimin farklı kültürleri ve bakış açılarını anlama konusunda beni çok geliştirdiğine inanıyorum. Sekiz yıldır Arçelik'in Türkiye Genel Müdürlüğü görevini sürdürüyorum. Arçelik'in doğduğu pazar olan Türkiye'de bu görevi sürdürmek gurur verici. İnsanlara fayda sağlayarak beslenen bir kişiyim. Görevimin beni en çok mutlu eden yönlerinden biri insana dokunmak. Tüm kariyer hayatım boyunca bende iz bırakan pek çok hikâye oldu ama beni en derinden etkileyen Şubat 2023'te hepimizi sarsan deprem felaketi ve sonrasında verilen mücadele oldu. Bu süreçte, başta gönüllülerimiz olmak üzere bayilerimiz, yetkili servislerimiz ve çalışanlarımızla birlikte bölgede büyük bir dayanışma örneği gösterdiğimize inanıyorum. Koç Holding koordinasyonunda ilk günden itibaren tüm kaynaklarımızla bölgedeki vatandaşlarımızın yanındayız. Koç Topluluğu Şirketleriyle Adıyaman, Hatay, İskenderun, Kahramanmaraş ve Malatya'da 5 bin adet konteynerden oluşan ve yaklaşık 20 bin kişi kapasiteli Umut Kentlerimiz hizmete girdi. Umut Kentlerde 4 ayrı ilde 5 ayrı noktada kurulan renkli Arçelik Cafe'leri gençlerin araştırma yapabileceği, ders çalışabileceği, sosyalleşebileceği alanlar olarak tasarladık. Hatay'da 50 kişinin çalıştığı bir çağrı merkezi kurduk. İşe alımlarda kadınlara öncelik verdik. Ayrıca 100 vagondan oluşan bir Vagon Kent için çalışmalarımız sürüyor.
'Kadınlarla büyümenin çarpan etkisi oluyor'
Kadınları girişimciliğe teşvik etmeyi amaçlayan 'Beko 100 Kadın Bayi' projeniz hedefine ulaştı. Bu proje neden önemli ve nasıl ilerleyecek?
Bayilik ekosisteminde kadın girişimcilerin varlığını güçlendirmeyi amaçlayan Beko 100 Kadın Bayi projemiz, Cumhuriyetin 100. yılında 100 bayi kadın hedefine ulaştı. Türkiye'nin en uzak köşelerine kadar uzanan güçlü bayi teşkilatımızda kadın oranını artırmak hedefiyle 2019'da başladığımız yolculukta Cumhuriyetin 100. yılında projemizin ilk hedefi olan 100 bayi kadına ulaşmanın gururunu yaşıyoruz. Bugün 102 bayimizin, 117 mağazası bulunuyor, halihazırda bayi kadınların sağladığı istihdamın yarısından fazlasını yine kadınlar oluşturuyor. Böylece proje bayilerdeki kadın istihdamını da artırıyor. Kadınlar birbirlerine rol model olarak da başarıyı birlikte büyütüyor, çarpan etkisiyle güçlü bir dönüşüm yaratıyor. Projemiz yoluna "Kadının İşi, Gücü" adıyla devam ediyor. Koç Holding öncülüğünde destekçisi olduğumuz BM Kadın Birimi Nesiller Boyu Eşitlik Platformu Eylem Koalisyonu inisiyatifi taahhütlerimiz kapsamında Beko bayileri arasındaki kadın oranını 2026'ya kadar yüzde 25'e yükseltmeyi hedefliyoruz. Bayilerimiz böyle bir taahhütle dünya kadınlarına da ilham veriyor. Kadın girişimciliğini desteklemek üzere verdiğimiz taahhütlerden diğerleri ise 2026'ya kadar küresel ölçekteki girişimcilik programları ile 2.500 kadına ulaşmak ve kadın girişimcilere aktarılan fonlara her yıl katkıda bulunmak. Aynı şekilde Eylem Koalisyonu taahhütlerimiz kapsamında, 2026 yılına kadar kadınların yeni mesleki teknik yeterlilikler kazanmasını sağlamak adına Arçelik Yetkili Servislerinde çalışan kadın teknisyen oranının yüzde 6.7'den yüzde 14'e çıkarılması için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Kadın mühendislerin Ar-Ge ve inovasyon alanında kariyer sahibi olmaları da kritik buluyoruz. Bu doğrultuda, Dijital Kanatlar projemizle 10-14 yaş aralığındaki kız çocuklarına STEM alanında eğitim veriyoruz.
'Sürdürülebilirliği yaşam biçimi olarak görüyoruz'
Sürdürülebilir enerji konusunda hızlı ilerliyorsunuz. Hem güneş paneli üretimi, hem de güneş enerjisi santrali yatırımı konusunda nasıl bir yol haritanız var?
Arçelik olarak sürdürülebilirliği iş modelimizin ayrılmaz bir parçası ve bir yaşam biçimi olarak görüyoruz. Bu anlamda sektörüne öncülük eden şirketimiz, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını teşvik etmek amacıyla bu alanda önemli yatırımları hayata geçiriyor. Geçtiğimiz aylarda Arçelik'in, güneş paneli üretimi ile 9 ülkedeki 31 üretim tesisine bir yenisini daha ekledik. İstanbul Beylikdüzü'nde 11 bin metrekare alan üzerine kurulan tesiste, yapay zeka desteğinde yüksek kaliteli güneş paneli üretiliyor. Yalnızca panel değil, inverter ve batarya gibi tüm komponentleriyle toplam bir çözüm öneriyoruz. Arçelik olarak, 2050 yılına kadar tüm operasyonlarımızda net sıfır emisyona ulaşmayı hedefleyerek, 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji alanında kurulu kapasitemizi yeni yatırımlarla 50 MW'a çıkaracağız. Arçelik Aksaray, Kayseri ve Nevşehir bölgelerindeki marjinal tarım arazilerine toplam 55 mwp kurulu gücünde güneş enerji santrali (GES) kurmayı hedefliyor. Toplam 58.8 hektarlık alanda yaklaşık 100 bin adet güneş panelinden oluşacak santrallerde yıllık 93 milyon kilowat-saat elektrik üretimi öngörülüyor. Sadece bu üç proje ile Türkiye'deki işletmelerinin elektrik ihtiyacının yüzde 45'ini karşılamayı hedefliyoruz. Arçelik'in, Romanya Fabrikası, Eskişehir Buzdolabı İşletmesi, Bolu Pişirici İşletmesi, Ankara Bulaşık Makinesi İşletmesi, Manisa İşletmesi ve Çerkezköy Elektronik İşletmesi'nde solar enerji sistemi kullanılıyor. İşletmelerimizde kurulu bu güneş enerjisi santralleri ile yıllık 21.000 MWh'lik elektrik üretimi gerçekleştirilebilecek ve 9922 ton CO2 sera gazı emisyonu önleyeceğiz.
Sürdürülebilirlik farkındalığı giderek artıyor. Bu alandaki en önemli 3 adımınızı paylaşabilir misiniz?
Bu alandaki önemli adımlarımızdan bir tanesi olarak WWF Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) ve Deniz Yaşamını Koruma Derneği ile birlikte, biyolojik çeşitliliği tehdit eden hayalet balık ağlarına yönelik bir proje hayata geçirdik. Hayalet Balık Ağları projemiz kapsamında, Marmara Denizi'ndeki Prens Adaları'nda yapılan keşif dalışları sırasında tespit edilen hayalet balık ağları özel dalışlarla çıkarıldı. Arçelik, denizlere ve okyanuslara bırakılan atık balık ağlarından yüksek performanslı plastik malzemeler üretiyor. Bu malzemeler fırın, çamaşır makinesi ve bulaşık makinesi parçalarının üretiminde kullanılıyor. Bu sayede sadece 2022 yılında yaklaşık 8.8 ton atık balık ağı ve 218 ton tekstil atığı geri dönüştürüldü. Arçelik patentine sahip, geri dönüştürülmüş pet şişelerin kullanılmasıyla elde edilen yüksek performanslı plastik "leopet" hammaddesi ile yenilikçi ve çevre dostu çamaşır makinesi ve kurutmalı çamaşır makinesi kazanı üretildi. 2017'den bu yana geri dönüştürülmüş pet şişeler ürünlerde kullanılıyor. 2017-2022 arasında 160 milyondan fazla geri dönüştürülmüş pet şişe çamaşır makinesi ve kurutmalı çamaşır makineleri kazanlarında kullanıldı. Ayrıca, kurutma makinesi, bulaşık makinesi ve klimalarda da kullanılıyor. Bir diğer önemli adım olarak, Arçelik markamızla Türkiye'de bilim insanları, sivil toplum örgütleri, iklim aktivistleri ve sanatçıların katılımıyla İYİ-GE, İyilik Geliştirme Kurulu'nu hayata geçirdik ve Türkiye çapında İklim Dostu Hareket adıyla bir iklim seferberliği başlattık. Geçen yıl Türkiye'nin ilk iklim dostu mağazasını açtık. Bugün 6 iklim dostu mağazamız bulunuyor. İklim dostu mağazalarımız, proje aşamasından itibaren, malzeme kullanımından aydınlatmasına, enerji, su kullanımından atık yönetimine ve deneyim alanındaki aktivitelere kadar her aşamada sürdürülebilirlik odağında iklim dostu olarak tasarlandı. Önümüzdeki dönemde iklim dostu mağaza sayısını 60'a çıkarmayı planlıyoruz. Sürdürülebilirlik vizyonumuz doğrultusunda örnek çalışmalarımızdan bir diğeri ise son teknoloji ve çevre dostu uygulamaları ile Dünya Ekonomik Forumu tarafından Sustainability Lighthouse statüsüne layık görülen Ulmi, Romanya'daki üretim tesisimiz. Hem yüzde 100 yeşil enerji kullanması hem de benimsediği kaynak verimliliği uygulamaları ile bu tesisimiz, sürdürülebilirlik yolculuğumuzda bir dönüm noktasını temsil ediyor.