Makine aşkından ‘elektrik’ aldı
TEMSA CEO’su Tolga Kaan Doğancıoğlu: “Hayatım boyunca hep yeni teknolojilere ilgi duydum. TEMSA sadece ülkemizde değil tüm dünyada elektrifikasyonun bayrak taşıyıcı şirketlerinden olabilir”
Ebru SUNGUR
Teknolojik gelişmeleri takip eden, maliyet hesaplarını doğru yapan, pazarı iyi okuyan bir sanayi şirketinin başarısız olması düşünülemez. Fakat ‘yıldızlı başarılar’ için bundan daha fazlası gerekiyor. Mesela aşk, mesela tutku, mesela kararlılık. Yoksa pandemi yılında yüzde 122 büyümek ve yaklaşık 200 milyon dolarlık bir iş hacmine ulaşmak başka nasıl açıklanabilir! Üstelik elektrikli aracın anavatanlarına bu ürünü satabilmek ve “Biz bu işin dünyada bayrak taşıyıcısı olacağız” iddiası da varsa...
TEMSA CEO’su Tolga Kaan Doğancıoğlu’nun kariyer öyküsü, bir insanla bir kurumun hedeflerinin nasıl bütünleştiğini göstermesi açısından çok ilgi çekici. Lise öğrenimini Ankara Anadolu Lisesi’nde bitiren, ardından üniversite eğitimini ODTÜ Makine Mühendisliği’nde tamamlayan Doğancıoğlu, tüm lise ve üniversite hayatı boyunca hep makinelere, yeni teknolojilere çok ilgi duymuş. Anlatıyor:
“Beni ODTÜ Makine Mühendisliği’ne taşıyan da bu tutkum oldu. Profesyonel hayatımda da hep bu işlerin içinde olmak, yeni, farklı, özgün ürünler ortaya çıkarmak istedim. İş hayatına ilk adımımı ASELSAN ile attım. 2 yıl tasarım mühendisi olarak görev yaptıktan sonra askerliğimi tamamladım. Askerlik sırasında İstanbul’a taşındım. Ford Otosan ile otomotiv sanayine adım attım. Ürün geliştirme alanında görevlerde bulunduktan sonra Türkiye’nin kendi alanında ilk mühendislik ve tasarım şirketi Hexagon Studio’nun kuruculuğunu üstlendim. Sonrasında Sabancı Holding Sanayi grubunda Proje ve İş Geliştirme Direktörlüğü göreviyle birlikte Sabancı Topluluğu ile tanıştım. Aynı grup içinde Kordsa’nın İş Geliştirme ve İnşaat İş Birimi’ni yönettim. Son olarak da TEMSA’nın Sabancı Holding ve PPF Group ortaklığına devriyle TEMSA CEO’luğuna atandım. Ekim 2020’den bu yana da TEMSA’da CEO’luk görevini üstleniyorum.”
66 ülkeye ihracat
TEMSA’nın yarım yüzyılı aşkın tecrübesiyle Türkiye’nin en önemli otomotiv üreticilerinden, Türk sanayisinin yüz akı kurumlarından biri olduğunu vurgulayan Doğancıoğlu şöyle devam ediyor: “Yurt içinde yazdığı büyük başarı hikayesinin yanında, TEMSA aslında ülkemizin otomotivdeki küresel markalarının da başında geliyor. 66 ülkeye, 15 bine yakın araç ihraç etmeyi başarmış bir markadan bahsediyoruz. Yurt dışındaki varlığımızı sürekli güçlendiriyoruz. Özellikle Sabancı Holding ve PPF Group iştiraki Skoda Transportation’ın bize sağladığı çok önemli bir güç alanı var. Bunun da avantajıyla küresel büyüme stratejimizi adım adım ileriye taşıyoruz.” Bu stratejinin en önemli adımlarından birinin öncelikli pazarlarda kurdukları iştirakler olduğunu belirten Doğancıoğlu şunları söylüyor: “Japonya’dan Kaliforniya’ya kadar çok geniş bir coğrafyada ticari faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. En büyük önceliğimiz, tüm zorlu koşullara rağmen, TEMSA’yı sürdürülebilir büyüme patikasına sokmak. Bunu da dünyada çok zor geçen bir yılda başardığımıza inanıyoruz. Kovid-19 pandemisi ve ekonomik sıkıntılarla daralan pazar koşullarında, TEMSA’nın geçtiğimiz yıla göre yüzde 122 büyümesi ve yaklaşık 200 milyon dolarlık bir iş hacmine ulaşması çok önemli.”
Kararlı ve gerçekçi
Doğancıoğlu, bundan sonrası için yol haritalarını şöyle anlatıyor: “Büyük hedeflerimiz var. TEMSA’nın özellikle elektrifikasyon konusunda sahip olduğu tecrübe, teknolojik bilgi birikimi ve altyapı, gelecek için hepimizi heyecanlandırıyor. Bugün dünyada elektrifikasyon konusundaki bilincin en yüksek olduğu ülkelerin başında gelen İsveç’e elektrikli araç ihraç eden, dünyada teknolojinin kalbi Silikon Vadisi’nde, kendi batarya sistemlerine sahip elektrikli aracını yollara çıkarmış bir TEMSA’dan bahsediyoruz. Bu sadece başlangıç. Yeni pazarlar, yeni teknolojiler, yeni projelerle, TEMSA sadece ülkemizde değil tüm dünyada elektrifikasyonun bayrak taşıyıcı şirketlerinden olabilir. Bunu yaparken, ülkemizde başlatılacak bir elektrikli araç seferberliğine de öncülük edebilir.”
‘Az imkânla başarı mümkün’
Tolga Kaan Doğancıoğlu, “Kariyer yolculuğunuzda temel motivasyon kaynağınız ne?” sorusunu şöyle yanıtlıyor: “Burada birkaç konu var bence. İlki katma değer yaratmak. Çalıştığın kuruma, topluma, dünyaya... Bunu yaptığın anda kendi motivasyonunu buluyorsun. Diğer yandan bence bardağın dolu tarafına odaklanmak da çok önemli. Yani elimde kısıtlı imkanlar olabilir. Ama o kısıtlı imkanlar dahilinde de yapabileceğin bir şeyleri eminim bulabilirsin. Az imkân ile dahi başarılabileceğini göstermek bence en temel motivasyon.”
‘Otomotivin büyüsü beni hep cezbetti’
Gençlik yıllarında mühendis olmayı hayal ettiğini anlatan Doğancıoğlu, şöyle devam ediyor: “Asıl şanslı hissettiğim konu, eğitimini aldığım mesleği çok uzun yıllar yapma imkânı bulmak. Özellikle otomotivin kendi içindeki büyük zorluklara karşın, büyüsü beni hep cezbetti. Kariyerim için özel bir planlama yapmadım. Daha çok ‘ne istediğim’ ve ‘ne istemediğimi’ olabildiğince netleştirerek ilerledim. Elbette her genç gibi işe başlarken endişelerim oldu ancak tecrübelendikçe asıl mutluluk veren konunun yaratmakta olduğumuz katma değer olduğunu anlıyorsunuz. Faydalı olma arzusu biraz yolu belirliyor.”