Liderlerin 2024 ajandası
Türkiye'nin önde gelen firmalarının insan kaynakları, teknoloji, finans ve pazarlama liderlerine Data Expert aracılığıyla 2024'te öne çıkmasını bekledikleri en önemli trendleri sorduk.
Liderlerin ajandasında ilk sırayı dijital dönüşüm alırken sürdürülebilirlik ve çalışan mutluluğu da önemli başlıklar
Güçlü şirket kültürü nasıl etkili olur?
"Özellikle belirsizliğin her geçen gün arttığı, teknolojik gelişmelerin hız kesmediği, bununla beraber pandemi, iklim krizi, savaşlar, ekonomik krizler derken her gün onlarca problemle sınandığımız günlerden geçiyoruz. Bu kapsamda 2024 yılı ajandamızda doğru yeteneği çekme ve elde tutma, değerler ekseninde kültürel dönüşüm ve alım gücünün her geçen gün biraz daha erimesi karşısında ücret yönetiminin ve iş barışını sağlamanın getirdiği zorlukları yönetme en üst sıralarda yer alıyor. Şirketlerimizin sürdürülebilir başarısının temelini oluşturan insan kaynağımızın performans ve potansiyelinin etkin yönetimi için, kısa ve uzun dönemli ödüllendirme ve teşvik sistemlerinin kurgulanması ve ajandamızın diğer önemli başlığı. Buna paralel olarak yan haklar uygulamaları konusunda da yenilikçi ve rekabetçi uygulamaları Grubumuzda sürekli olarak devreye alıyor ve çalışan beklentileri doğrultusunda iyileştiriyoruz. Bunların yanında, işte anlam bulma, şirketin değerler ekseninde kendini var edebilme (şirket ve kişinin değerler uyumu), ortak bir amaç etrafında buluşma, tüm hijyen faktörlerin önüne geçtiği için yeni yetenekleri şirkete çekmek ve mevcut yetenekleri elde tutmak açısından sahici ve samimi bir işveren markası algısı yaratmanın çok önemli olduğunu da düşünüyorum. Özetle, büyük resmi doğru okuyabilen şirketlerin, organizasyonların sürdürülebilirliğini ve dayanıklılığını yani değişen koşullara ve zorluklara uyum sağlama yeteneklerini artırabilmek için kültürü güçlendirecek uygulamalar geliştirmesi, geleneksel uygulamalar yerine çalışanların esenliğini, aidiyetini, üretkenliğini ve iş tatminini artıracak yenilikçi yaklaşımlar üzerinde çalışması gerektiğine inanıyorum."
Stratejik hedef 'dijital hava yolu'
"Türk Hava Yolları İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcılığı olarak çalışanlarımızın yolculuklarında hayat kalitelerini yükselten, verimliliklerini destekleyen, yetkinliği temel alan, iletişim odaklı bir kültür ve sürdürülebilir bir insan kaynakları sistemi sürdürüyoruz. Mutlu ve memnun çalışanlar, başarıyı getirirler. Bu nedenle insan kaynakları yaklaşımımız gereği, her uygulamamızda çalışanlarımızın mutluluğunu ve memnuniyetini öncelikli tutuyoruz. Bu yaklaşım ile 2024 ajandamızın en önemli maddelerinden birini çalışan esenliği oluşturuyor. Kurumsal esenlik projemiz TK Well ile çalışanlarımızın fiziksel, zihinsel ve ruhsal iyi oluş hâllerine odaklanıyoruz. Yolcularımıza yaptığımız özgün temaslar, özel yolcu salonlarımız, hizmet ve ikram kalitemiz nasıl onların müşteri deneyimini oluşturuyorsa, bizim de bir bakıma iç müşterimiz olan çalışanlarımıza aynı yaklaşım ile kusursuz bir çalışan deneyimi sunmamız gerektiğini düşünüyoruz. 2024 yılında da 'insan' odağıyla hareket ederek çalışan memnuniyetini ve bağlılığını en üst seviye çıkarmak adına projeler üretmeye devam edeceğiz. Dijital hava yolu olma stratejik hedefimize bağlı olarak insan kaynakları uygulamalarında da dijitalleşme süreçlerine yoğunlaşıyoruz. Dijital dönüşüm ve çevik çalışma metodunun benimsenmesi, 2024 yılında da ana hedeflerimizden biri olma niteliğini taşıyor. Teknolojik ilerlemeleri takip ederek robotik süreç otomasyonunu ve yapay zekayı entegre edebileceğimiz alanları tespit ediyor; bu araçları her geçen gün insan kaynakları iş süreçlerine adapte ediyoruz. Çalışan esenliği, çalışan deneyimi ve dijital dönüşüm başlıkları 2024 yılı boyunca odak gündemlerimiz olarak ajandamızın en üstünde yer alacak."
Çalışanları cezbetmek ve elde tutmak şart
"2024 yılı ajandamızda yer almasını öngördüğümüz en önemli başlıklar 'Yeni Nesil Ücret ve Yan Haklar Modelleri' & 'Çeşitlilik, Hakkaniyet ve Kapsayıcılık' & 'İK Dünyasında Dijitalleşme' olacak. Çoklu kriz ortamının devam edeceğini öngörerek bir süre daha ücretlendirme ve yan haklar üzerinde konuşuyor olacağız. Türkiye'deki değişken piyasa koşullarında maaş ve yan haklar, ekonomik durum, enflasyon ve rekabetçi iş piyasası gibi etkenler nedeniyle oldukça önemli hale geliyor. Döviz kurlarındaki iniş çıkışlar ve sıkı rekabet, işverenleri çalışanları cezbetmek ve elde tutmak adına çeşitli teşvikler sunmaya yönlendiriyor. İşgücü talebi, yasal düzenlemeler ve sendika faaliyetleri de tabii ki maaşlarımızı etkiliyor.
Çeşitlilik ve hakkaniyet
Çalışanlar, müşteriler, yatırımcılar şirketlerin çeşitlilik, hakkaniyet ve kapsayıcılık ile ilgili sorunları nasıl ele aldığına şimdi her zamankinden daha fazla dikkat ediyor. İK uygulamalarında çeşitliliğe öncelik veren kuruluşların üst düzey yetenekleri çekme ve elde tutma, inovasyonu yönlendirme ve hem iş yeri içinde hem de toplumda olumlu bir değişim yaratmaya katkıda bulunma olasılığı daha yüksek olacak. Artık şirketler, çalışanlarını gözle görülür şekilde destekleyip güçlendirdiklerinde, hakkaniyet ve insan hakları savunucuları olarak algılanıyorlar. L'Oréal Türkiye olarak tüm cinsiyetler, tüm kimlikler, tüm kültürler ve her yaş için kabul ve saygı mesajı göndermeyi, her bireye görünürlük sunmayı hedefliyoruz: Hizmet verdiğimiz insanlar kadar çeşitli olmak için çalışıyoruz. Liderlik pozisyonları da dahil olmak üzere, iş gücümüzün her seviyesinde cinsiyet eşitliğini sağlamayı hedefliyoruz."
Liderlik modelini yeniden tasarladı
"Kibar Topluluğu olarak 2024 ajandamızdaki en önemli 3 başlık liderlik kültürü, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme ile veri analitiği. CEO'muz Haluk Kayabaşı'nın da dahil olduğu üst yönetim ekibimizle liderlik modelimizi yeniden tasarladık. Tasarım sürecinde; sürdürülebilir başarı, çalışma arkadaşlarımız başta olmak üzere paydaş beklentileri ve Topluluk stratejisi gibi önceliklerimizi göz önünde bulundurduk. Liderlik Modelimizi direktör ve üzeri tüm yöneticilerimize yaygınlaştırmak için 'Güç BİZde 2.0 Liderlik Gelişim Programı'nı hayata geçirdik. Kasım 2023'te lansmanını yaptığımız program 2024 yılı boyunca sürecek. Direktör ve üzeri yöneticilerimiz gelişim planları ile yetkinlik ve gelişim hedeflerini bu model üzerinden belirliyorlar. İkinci başlığımız olan sürdürülebilirlik konusu, Kibar Topluluğu'nun en önemli odak alanlarından birisi. Topluluk olarak hem iş yapışımızda hem içerisinde bulunduğumuz ekosistemde ve hem de topluma yapmaya çalıştığımız katkıda sürdürülebilirlik bakış açımızı yansıtmaya öncelik veriyoruz. 'BİZ Eşitiz' çalışmalarımız ile Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, her türlü şiddete karşı duruşumuz ile çeşitlilik ve kapsayıcılık uygulamalarımıza devam ediyoruz. Kibar Topluluğu'nda bir diğer odak alanımız da dijitalleşme. Çalışma alanlarımızı ve iş süreçlerimizi dijitalleşme bakış açısı ile geliştirmeye devam ediyoruz. Bu kapsamda ilk olarak farklı ihtiyaçlar ve hedef kitlelere yönelik farklı içerikler sunan 'Güç BİZde 2.0 Dijitalleşme Fakültesi'ni hayata geçirdik. Etkin ve verimli çalışma bakış açımızı otomasyon fırsatları ile entegre ederek iş yapış şeklimizde bir dönüşüm gerçekleştirmeyi, bu süreçte de çalışma arkadaşlarımızın yeni gereklilikler çevresinde gelişimlerini desteklemeyi amaçlıyoruz."
İnsanı merkeze alan anlayış devam edecek
"İnsan ve kültür, şirketlerin yapıtaşında en kıymetli noktada yer alıyor. 2024 ajandamızdaki ilk başlığımız; 2023 yılında olduğu gibi 'insanı' merkeze alan anlayışı devam ettirmek, İnsan ve Kültür stratejilerimiz ile daha iyi bir gelecek için dönüşüm ve değişim sürecine liderlik etmek olacak. Yetenek yönetimi anlayışının hem ülkemizde hem de dünyada sürekli olarak değiştiği, bu sebeple özellikle de değişen ve gelişen piyasalarda, enerji sektörü gibi stratejik sektörlerde proaktif bir şekilde hareket etmenin oldukça kritik olduğu görülüyor. İş gücünün sürdürülebilir ve yeşil enerjiye yönelik becerilerle donatılması, gelecekteki taleplere cevap verebilmek adına önemli. Bu bağlamda, eğitim programları, sektörel değişikliklere uyum sağlama stratejileri ve çevresel sürdürülebilirlik odaklı çalışma uygulamaları geliştirmek, şirketin gelecekteki başarısı için 2024 yılında da ajandamızda kritik öneme sahip başlıklardan bir diğeri olacak. Organizasyonların başarısı, yapı taşında yer alan insan faktörüne bağlıdır. Bu anlamda yüksek performanslı yeteneklerin etkili bir şekilde yönetilmesi ve değerlendirilmesi, başarıyı tetikleyen bir unsur. Bu, sadece bireylerin beceri ve yeteneklerini geliştirmekle değil, aynı zamanda kapsayıcı bir kültür oluşturarak farklı bakış açılarından faydalanmayı sağlamakla da ilgilidir. Kapsayıcı kültür, çeşitlilik ve kapsayıcılık prensiplerine dayanmalıdır. Bu, şirket içinde çeşitli bakış açılarına saygı göstermek, farklı yetenekleri bir araya getirerek yaratıcılığı artırmak ve herkesin potansiyelini açığa çıkarmak anlamına gelir. Bu kültürel dönüşüm, şirketin uzun vadeli başarısını destekleyebilir ve sürdürülebilir bir rekabet avantajı sağlayabilir."
'Gelecek güçlü yerel üreticilerle mümkün'
"Türkiye'nin 81 ilindeki mağazalarımız ve online kanallarımızla müşterilerimize hizmet veriyoruz. Her gün artan ve birbirlerini tamamlayan kanallarımızla penetrasyonumuz yüzde 100'e ulaştı. Beklentileri anlamak ve daha talep haline gelmeden inovatif çözümler üretmek çok önemli. Bunun için sahayı iyi dinliyoruz. Sahayı dinlerken çok çeşitli kanallar kullanıyoruz. Direkt satış noktalarımız, müşteri hizmetleri hattımız, 19.1 milyon müşterimizin aktif üye olduğu Money sadakat kart verilerimiz ve sosyal medya kanallarımız bunların en önemlileri. Ayrıca aylık periyotlarda çeşitli metot ve içeriklerle, yıl içerisinde toplam 400 bine yakın kişiyi kapsayan tüketici araştırmaları gerçekleştiriyoruz. Migros'u müşterilerin sadece gıda alışverişlerini yapabilecekleri noktadan çok daha öteye taşıyor, günlük yaşamlarına değer katan çözümler sunuyoruz. Paydaşlarımızla birlikte yaptığımız devamlı kampanya ve indirimlerle müşterilerimizin bütçesini koruyoruz. Yerelleşme bir diğer odak noktamız. Dünyanın olduğu gibi, Türkiye'nin de geleceği güçlü yerel üreticileriyle mümkün. Bu amaçla her bölgenin kendine özgü ürün ve markalarına geniş yer veriyoruz. Anadolu yayılım konseptiyle, ilçelere uzanan penetrasyon hedefliyoruz. Yerel üreticiler ve kooperatifler, üretim çeşitliliği, havza bazlı coğrafi üretim değerleri açısından bizim için oldukça kıymetli. Her süreçte yanlarındayız. Migros standartlarını yakalayabilmeleri için, üretim, paketleme ve tüm üretim süreçleri hakkında eğitimler ve mentorluk veriyoruz. Kadın üreticilerimizi de ürünün ambalajından içeriğine kadar tüm noktalarda destekleyerek doğru ürünü nihai müşterilerimizle buluşturuyoruz."
Sürdürülebilirliğe ikinci elle katkı
"2024 yılı hedeflerimize odaklanırken de önceliğimiz, tüm süreçlerimizi sürdürülebilirlik ve inovasyon ekseninde ele almak ve bu alandaki yeni yatırımlarımızı geliştirmek üzerine olacak. Yapay zekâ modellerini iş süreçlerimize entegre ederek kullanıcı deneyimini daha da geliştirmek ve mevcut veriyi kişiselleştirilmiş hizmetler sunmak amacıyla kullanmayı hedefliyoruz. Bu stratejiyi iş modelimizin bir parçası haline getirmek için Ar-Ge merkezimizde uzun yıllardır yapay zekâ ve makine öğrenimi teknolojilerine yatırım yapıyoruz. Bu sayede yeni ürünler ve hizmetler geliştirmeye devam ediyoruz. Buradan hareketle, emlâk kategorisinde hem kullanıcılarımıza en gerçekçi ilan deneyimini sunmayı hem de emlak profesyonellerinin iş verimliliğini artırmayı amaçlıyoruz. Bu doğrultuda, dünya genelinde benzerlerinden farklılaşan ve fark yaratan S-Sanal Tur hizmetimiz, çekilen fotoğrafları yapay zekâ desteğiyle birleştiriyor ve 3 boyutlu bir tur hazırlıyor. sahibinden.com olarak mevcut işimizi güçlendirmenin yanı sıra sürdürülebilirlik çalışmalarımızı da hızlandırmayı hedefliyoruz. İkinci el ürünlerin ekonomiye kazandırılmasına dayanan iş modelimizle kurulduğumuz günden beri sürdürülebilirlik konusuna katkı sağlıyoruz. 2024 yılında kurumsal bir Sürdürülebilirlik Raporu yayınlamayı planladık ve bunun çalışmalarına da başladık. Kısacası gelecek yılda da inovasyon odağında hizmetler geliştirmeye ve bu teknolojileri kullanıcılarımızla buluşturmaya devam edeceğiz."
Tüm operasyonlarda dijital dönüşüm
"Otomotiv endüstrisi, ürün merkezli bir yaklaşımdan hizmet odaklı, veri güdümlü bir ekosisteme giden bir dönüşüm geçiriyor, hatta dünyada dijitalleşme sürecinden hızla geçen sektörlerin başında geliyor. Ford Otosan olarak ana misyonumuz tüm operasyonlarımızı dijitalle dönüştürmek ve bu ekosistemde lider oyunculardan olmak. Müşterilerimizle kurduğumuz bağ, iş süreçlerimizin kolaylaştırılması, ürün ve hizmetlerimizin yeni dijital teknolojiler sayesinde dönüşümü 'dijitalleşme' çerçevesinde ele aldığımız başlıklar. Dijital dönüşümün etkisiyle sektörümüzün geleceğini şekillendiren üç önemli konu var: müşteri beklentileri, yeni mobilite trendleri ve veri yönetimi. Dolayısıyla yapay zekâ, bağlantılı araçlar, elektrikli mobilite ve güçlü siber güvenlik önlemlerinin birleşimi yörüngemizi belirlemeyi sürdürecek. Elektrikli araçların daha fazla benimsenmesi, otonom araçlardaki artış, IoT gelişmeleri, Sanal Gerçeklik ve Artırılmış Gerçeklik (AR) entegrasyonu gibi trendler nedeniyle 2024, otomotiv teknolojileri için önemli yıllardan biri daha olacak. Burada üretken yapay zekâya özel bir başlık açmak gerekiyor. Hem günlük tekrar eden işlerde yıkıcı bazı değişimler hem de her sektörde ayrıştırıcı bazı hizmet ve süreç değişimlerini göreceğiz. Biz bu konuda çok hızlı ve etkili şekilde çalışmalarımıza başladık ve sürekli yeni servislerle ve deneyimlemelerle adaptasyonumuzu devam ettiriyoruz, 2024'te bu konuya özel odaklanmaya devam edeceğiz. Önceliklerimizin başında yapay zekâ ve makine öğreniminin tasarım ve üretim süreçlerimize daha baskın bir şekilde entegre edilmesi geliyor. 2024 yılında dijital dönüşüm yolculuğunda önemli bir eğilim de otomasyon teknolojilerinin kullanımının yaygınlaşması olacak. Bu teknolojiler tekrar eden görevleri kolaylaştırmada ve iç süreçleri optimize etmede ön planda olacak."
Teknoloji geliştiren kurum olma vurgusu
"Yıldız Holding olarak stratejik hedefimiz değişimi ve yeniliği esas alan, inovasyona dayalı sürdürülebilir büyüme ve gelişim. Bu değişimin ise iki ana katalizörü var: 'İnsan ve kültür' ve 'Dijital Teknolojiler'. Dijital teknolojilerdeki hızlı gelişim, hayatın her alanında büyük bir değişimi tetikliyor. Sosyal yaşamdan başlayarak iş yaşamına kadar uzanan geniş yelpazede, tüm kavramlar bu momentumun bir parçası oluyor. Biz de dijitalleşme stratejimiz kapsamında tüm şirketlerimizin teknolojik yönünü, kurumsal mimarilerini ve operasyon modellerini belirliyor, yenilikçi proje ve inisiyatiflere liderlik ediyoruz. Veri analitiğinde hedefimiz; finanstan satışa, pazarlamadan üretime; iş süreçlerin içindeki tüm karar destek noktalarında yapay zeka çözümlerini kullanır hale gelmek. B2C ve B2B perakende iş alanımızda; çevirim içi ve dışı tüm satış kanallarımızda müşterilerimize bütünsel bir deneyim oluşma odak noktamız. E-Ticaret alanında büyümek ve buna özel çözümler ve deneyimler tasarlamak yine önemli odaklarımızdan biri. Son olarak; teknoloji ekibi olarak geliştirdiğimiz her çözümde ürün bakış açısı ile hareket etmek, çoklanabilir ürün ve çözümler geliştirmek, gelecek talepleri daha oluşmadan ürün yönetimiyle adreslemek; hem kültürel boyutta hem de teknolojik olarak ana hedefimiz. Üretken Yapay Zekanın yıkıcı bir teknoloji olarak gündeme oturduğu son dönemde biz de gündemimize aldık. Hem hazır yapılar hem de açık kaynak kodlu yapılar üzerinden üretmeye başladığımız projelerimiz 2024 yılında devam edecek. Teknolojiyi sadece uygulayan değil, aynı zamanda geliştiren bir kurum olmaya çok önem veriyoruz. Bu amaçla kurduğumuz yerinde Ar-Ge statüsüne sahip olan Yıldız Tech yeni dijital uygulamaların geliştirilmesine destek olmak, özellikle veri analitiği ve e-ticaret alanında yenilikçi çözümler üretmek üzere çalışıyor."
Zorluklarla birlikte fırsatlar da geliyor
"1. Hem dünyada hem Türkiye'de yükselen enflasyon ve onu kontrol altına almak için harekete geçen merkez bankalarının önlemlerinin getirdiği değişkenlik, ekonomileri etkilemeye devam ediyor. Artan faizlerle genel tüketim harcama artış hızında belli bir yavaşlama olabilir. Biz de işlerimizi bu duruma göre yönetiyoruz. Toplam ciromuzun önemli bir kısmının da yurt dışından geldiğinin de altını çizmek lazım. Bilanço tarafında da senelerdir devam eden borçluluk oranlarımızı azaltma stratejimizle paralel olarak finansman yükümüz azaldı. Enflasyon, fiyatlama, kârlılık ve tüketici talebini canlı tutmak bakımından 2024 senesinin geçmiş senelere benzer şekilde zorluklarla birlikte birçok fırsatı da beraberinde getireceğini söyleyebiliriz. 2. Şirketlerimizin yapısal olarak başarı ile uyguladığı kurumsal risk yönetimi sayesinde bulunduğumuz coğrafyalarda ve sektörlerde risklerimizi öngörmeye ve yönetmeye devam ediyoruz. Aynı zamanda fırsatları yakalamak için de kendimizi hazırlıklı tutuyoruz. 2024 senesi güçlenen bilançomuzla grubumuza değer katacağını düşündüğümüz yatırımları yakından takip ettiğimiz bir sene olacaktır. 3. Dünyada ticarette ve tedarik zincirinde pandemi ile başlayan değişimleri yakından takip ediyoruz. Bu çerçevede; son dönemde yabancı yatırımların Türkiye'ye olan ilgisindeki artışı biz de herkes gibi takip ediyoruz. Portföy yatırımlarıyla beraber stratejik yatırımların da Türkiye'de artacağını düşünüyoruz ve artan yabancı yatırımcı ilgisine hazırlıklı olmamız gerektiğini düşünüyoruz."