SKORER
PEMBENAR
CADDE
YAZARLAR

Kan, ter, gözyaşı ve başarı

Görünmeyen, bilinmeyen güçlükler, aksaklıklar, kritik dönüm noktaları ve anlık kararlar başarıyı nasıl etkiler? Gelin bir örnek üzerinden inceleyelim...

|

ŞÜKRÜ ANDAÇ - Milliyet Gazetesi Ekonomi Müdürü sukru.andac milliyet.com.tr / Ulaşılan hedefler, çıkılan zirveler, yakalanan başarılar... Bunlar, yükseğe tırmanmak isteyen bir yönetici için her zaman ilgi çekici görünen başlıklar olmuştur. Bu yolculuğun nedense hep kolay olduğu düşünülür. Bilinmez, belki de başarıya ulaşanlar tarafından öyle görünmesi, düşünülmesi arzu edilir. Gelin görün ki aslında “görünmeyen”, “bilinmeyen”, “anlatılmayan” güçlükler, aksaklıklar, kritik dönüm noktaları ve anlık kararlar gelecekte yakalanan başarı veya başarısızlıklarda bir o kadar önemlidir.

Örnekler üzerinden ilerlemeye devam edelim. Başarıya giden yolu tarif ederken yalnızca patronlar ve CEO’lar değil; sanat dünyasından isimler de birçok yönetici için ilham kaynağı olabilir. İşte o örneklerden biri: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlanan “Sürrealistlerin Hayatları” kitabından “Leonor Fini” ve onun hayatından birkaç kesit...

Leonor Fini sürrealist hareketin, sanatı kadar kişiliğiyle de büyüleyici egzotik figürlerinden biriydi.  Leonor 1907’de Arjantin’de, Arjantinli son derece dindar zengin bir baba ile İtalyan bir annenin çocuğu olarak dünyaya geldi. O daha bir yaşına gelmeden annesiyle babasının evliliği kötü bir biçimde son buldu. Doğumundan bir yıl sonra annesi bebeğini alıp İtalya’ya memleketine döndü.

Bu durum Leonor’un zorba babasını küplere bindirdi ve adam kızını kaçırıp Arjantin’e geri getirtmeyi planladı. Bunu yapacak birkaç adam tuttu, adamlar Trieste’de yolda yürürken Leonor’u yakaladılar. Ama yoldan geçen biri küçük kızı kurtarınca bu girişim suya düştü. Leonor’un annesi bir kaçırma girişimi daha olur diye güneye kaçmaya karar verdi. Çocuğunu kaybedeceğinden çok korktuğu için çareyi bir oğlu varmış gibi yapmakta bulunmuştu. Ne zaman evden dışarı çıksalar Leonor’u erkek çocuğu gibi giydirirdi ve görünüşe bakılırsa bu numara işe yarıyordu. Annesi tedirgin ve gerilimli geçen 6 yıl boyunca bunu sürdürdü ve sonunda babası vazgeçip yenilgiyi kabul etti.

Gençlikte geçici karanlık

Çocukluk yıllarını geride bırakan Leonor, dine karşı bir tutum aldı ve ömür boyu ateist olarak kaldı. Okulda isyankardı, 3 kez okuldan atıldı. Annesi onun sevdiği tek şeyin çizim ve eskiz yapmak olduğunu görünce kızını bu yönde teşvik etmeye başladı. Birkaç yıl sonra buluğ çağına geldiğinde ciddi bir göz rahatsızlığı ortaya çıktı: Römatik konjonktivit. Tedavi süresince gözlerine 2.5 ay boyunca bandaj takması gerekti. Bu zorunlu karanlık günlerde fanteziler kurmaya, kendi iç dünyasını yaratmaya başladı. Onu ergenlik çağında bir gencin normal sosyal hayatından uzak tutan bu bandajlara lanet okuyordu belki, ama uzun vadede ona yararı dokundu. Onun görsel fantezilere ve en derindeki düşüncelerini tuvale ya da kâğıda aktarmaya dönük takıntısını güçlendirdiler.

Herkesin dikkatini çekti

Fini olabildiğince kısa süre içinde sanat galerileri, sanat müzeleri, sanat tarihi ve sanat kitaplarının dünyasına daldı ve çok geçmeden, genç yaşta İtalya’daki önemli sanatçılarının dikkatini çeken imgeler yaratmaya başladı.

Fini güzelliğiyle Paris’in dilindeydi. Picasso ona abayı yakmıştı, Paul Eluard şiirler yazardı. Jean Genet ondan övgüyle bahseden mektuplar yazmış, Jean Cocteau onun için “ilahi kahraman” demişti. Leonor Fini’nin resimleri hep yüksek teknik hünerini yansıtır ve en iyi işlerinde, sanatçının beynindeki derin kuytulardan gelen bilinçdışı düşüncelerden beslenen tuhaf bir rutin gerçekleştiği hissi vardır.

© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.