İş dünyasının 2023 beklentileri nasıl?
"2023 yılına dair küresel öngörülerde öne çıkan başlıklar neler, birlikte bir göz atalım..."
SERVET YILDIRIM/ BM Global Compact Türkiye Çevre Çalışma Grubu Eş Başkanı/ servet.yildirim@cci.com.tr- Adettendir; yılbaşıları geldiğinde yeni yıla dair tahminler ve öngörüler açıklanır. Aslında bunların önemli bir bölümü de tutmaz... Ama yine de plan yaparken bazı tahmin ve varsayımlarımızın olması lazım. Şu ana kadar açıklanan tahminlere göre bu yıla ilişkin öngörüler çok parlak değil. Genelde beklentiler 2022’den daha kötü bir yıla girdiğimiz yönünde. En iyimser olanlar bile oldukça “ihtiyatlı bir iyimserlik” içinde bulunuyorlar. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, enerji şoku, tedarik zincirlerindeki aksaklıklar, emtia krizi, gıda sıkıntısı, doğal felaketler, jeopolitik gerginlikler ve yüksek enflasyonun damgasını vurduğu 2022 zor bir yıldı. Ama bu yıl ondan daha da zor olacak. Neredeyse tüm hükümetler ve işletmeler 2023 hesaplarını, iş planlarını ve bütçelerini buna benzer beklentilere göre yaptılar. İhtiyatlı ve eli sıkı davrandılar.
Enflasyon ve finansman
Tahminler revize edilmek için yapılır. Bu nedenle ben de revizyon hakkımı saklı tutarak 2023’e dair küresel öngörülerde öne çıkan başlıkları sıralayayım:
Enflasyon birçok ülkede gerileyecek ama yine de yüksek kalacak. Yani tarihi ortalamaların üzerinde seyredecek. Asgari ücretlerdeki artış, KGF destekli ucuz kredi uygulaması ve yüksek negatif reel faizlerin etkisiyle Türkiye ise 2023’te de yüksek enflasyonu yaşamaya devam edecek.
Küresel ekonomi yavaşlayacak, ülkeler 2022’ye göre daha düşük büyüme performansı gösterecekler. Bazı ülkelerde kısa süreli de olsa resesyon yaşanacak.
Birçok şirket 2023 yılı için eleman alımlarını durdurdu. Hatta bazı dev şirketler işten çıkarmalara başlayacaklarını açıkladılar. Böyle bir ortamda işsizlik sorununun yıl boyu konuşulacağını öngörmek zor olmamalı.
Dünya 2021 ve 2022 ilk yarısında bol paranın tadını çıkarttı. Ardından enflasyon patlayınca neredeyse tüm ülkeler para politikasını sıkıp parayı çekmeye başladılar. Oluşan likidite baskısı 2023’te finansman ihtiyacını öne çıkaracak. Finansmana erişim zaten sorundu, daha büyük sorun olacak.
Savaş ve küresel ısınma
Kamu maliyelerinde bozulmalar yaşanacak. Hükümetler üzerinde gelir baskısı artacak, ülkelerde vergi artırım eğilimleri güçlenecek.
Ukrayna’daki savaş ekonomileri etkilemeye devam edecek. Ufukta barışa dair hiçbir sinyal yok. Batı, Rusya’nın istikrarını bozmak için yakaladığı kozu elden kaçırmak istemez. ABD bir tek askerinin burnu bile kanamadan Ukrayna aracılığıyla Rusya’ya ciddi askeri darbeler vuruyor. Rusya da bu duruma uyandı ama geri dönemiyor. ABD bu süreci sürdürmek isteyecektir.
COP27 İklim Zirvesi büyük umutlarla yapıldı ama çok fazla bir ilerleme kaydedilemedi. Şu ana kadar verilen taahhütler küresel ısınmayı kritik 1.5 derece sınırının altında tutabilmek için oldukça yetersiz. Küresel sera gazı emisyonu artmaya devam edecek ve 2023’te rekor seviyelere yükselecek. Sanayi ve işletmeler üzerindeki aksiyona geçme baskısı artacak. İş iklim konusunda duyarlı olan Z kuşağına düşüyor. Onların baskısı ile şirketler ve hükümetler daha ciddi adım atabilirler.
Küresel borsalar 1-2 yıldır yatırımcıları oldukça şımarttı; endeksler rekorlar kırdı. Ancak 2023 farklı olabilir. Borsalarda 2022’de yaşanan hızlı yükseliş bu yıl yerini “düzeltme”lere bırakabilir.