‘İki Liman Bir Yol’ ihracata hız verecek

Erkport Liman Hizmetleri Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Emrah Gezgin, İstanbul’u Avrupa ve Uzak Doğu arasında bir köprü haline getiren yeni projeleri ‘İki Liman Bir Yol’u anlattı. Gezgin, “İki Liman Bir Yol projesi ile İstanbul artık sadece Asya ile Avrupa arasında bir köprü değil; Avrupa ve Uzak Doğu arasında bir köprü rolünü üstleniyor olacak. Çin ile Türkiye arasında ekonomik açıdan başlayan tarihi bir yakınlaşmaya Erkport olarak öncülük etmekten mutluluk duyuyoruz” diyor. Projeyle hem otomotiv ihracatına ivme kazandırılırken hem de işletmelerin yatırım ve hammadde ihtiyaçlarının daha kolay tedarik edileceğini anlatan Gezgin ile ayrıntıları konuştuk...

İş hayatına nasıl atıldınız, Erkport ile yollarınız nasıl kesişti?

30 yılı aşkın süredir lojistik sektöründe çalışıyorum. Daha önce İnci Holding bünyesinde Data Gümrük Müşavirliği’ni kurup üst düzey görevlerde bulundum. Grubun lojistik şirketinde İnci Lojistik’in kurucu ortaklık ve genel müdürlüğünü yaptım. 2011 yılında ayrılıp kendi şirketimi kurmaya karar verdim. İnci Holding’den ayrılırken Data Gümrük Müşavirliği şirketini de devraldım. Ardından 2013 yılında Erk Lojistik’i kurduk. Alman liman şirketi Buss ile aynı dönemde şirketimize yüzde 50 payla ortak olunca adı Busserk oldu. Fakat 2016 senesinde Buss yönetimi ile yollarımızı ayırmamızın ardından şirketin adı da bugünkü ismiyle Erkport’a dönüşmüş oldu.

Erkport sahip olduğu gemiler, istihdam, faaliyet alanları, yıllık cirosu ile bugün hangi noktada?

Erkport olarak biz, 2013 yılından bu yana liman operasyonları ve yönetimi, lojistik operasyonlar, depo yönetimi, bitmiş araç lojistiği operasyonları ve Ro-Ro hizmetleri olmak üzere 5 temel alandaki faaliyetlerimizle ön plana çıkıyoruz. Liman içi nakliye hizmetlerimizi de kısaca tüm yük türlerinde dökme, genel kargo, proje kargo, lashing/unlashing, saha terminal hizmetleri olarak sıralayabilirim.

Bitmiş araç lojistiği operasyonları iş hacmimizde en büyük paya sahip. Taşıma kapasitemizi ve gemi sayımızı şimdilik 18 gemi ile her geçen gün daha da artırarak büyüyoruz. En çok taşıma yaptığımız bölgeler arasında Toulon, Livorno, Monfalcone, Barcelona, Cidde ve Jebel Ali, Khalifa, Yantai, Gunsan yer alıyor. Avrupa, Kuzey Amerika, Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Uzak Doğu bölgesinde var olan etki gücümüzle 8 düzenli hatta anlık 25 bin yüzer kapasitemizle hizmet veriyor, araç taşımacılığı alanında sektörün önde gelen isimleri arasında yer alıyoruz.

İstanbul Haydarpaşa Limanı ve diğer Türkiye limanlarına yapılan taşımalarda, araçların teslimat öncesi son kontrollerini ve alıcılar için günde 1500 aracı teslime hazır hale getirdiğimiz PDI hizmetini de kendi bünyemizde oluşturduğumuz deneyimli ekibimizle ile liman içinde ve dış sahalarda sağlıyoruz. İzmir, İskenderun ve İstanbul başta olmak üzere birçok bölgede teknolojik altyapı ile güçlendirilmiş ofislerimiz mevcut.

Diğer yandan Haydarpaşa Limanı’nı otomotiv terminaline dönüştürdüğümüz gibi, Yalova Limanı’nı da büyük bir otomotiv terminaline çevirdik ve PDI merkezi kurduk. Bu sayede Yalova Limanı’nı önemli bir ithalat ve ihracat limanı haline getirmeye başladık. Samandıra’da bulunan depolama alanımızla ve PDI merkezimizle de hizmet alanımızı genişlettik ve hem Yalova’da hem de Samandıra’daki kapasitelerimizi de ilerleyen dönemlerde artırmayı hedefliyoruz.

Ayrıca Uzakdoğu ve Ortadoğu bölgesiyle Avrupa arasında halihazırda devam eden bitmiş araç lojistiği operasyonlarımızda, bu lokasyonlar yakın gelecekte ve uzun vadede yine faaliyet alanımızda olmaya devam edecek. Ek olarak bu rotalarda otobüs, çekici, treyler, iş makinesi gibi ticari araç lojistiği yolculuğumuzu da artırmış bulunuyoruz. Türkiye’ye ayırmış olduğumuz 25 binlik araç kapasitemizle aylık bazda ortalama 90 bin araç taşıma kapasitesine ulaşmış durumdayız. Yıllık ortalamayı değerlendirdiğimizde yaklaşık 1 milyon aracın pazara girişini sağlayabilecek potansiyele sahibiz.

500’ün üzerindeki çalışan sayımız, 500 bin ton depolama kapasitemiz, 25 milyon ton yük elleçleme kapasitemiz, sektördeki köklü tecrübemiz ve uzman operasyonel gücümüzle kurulduğumuz günden beri başarılara imza atıyoruz.

Şimdilerde İstanbul’u Avrupa ve Uzak Doğu arasında bir köprü haline getiren yeni projeniz ‘İki Liman Bir Yol’un heyecanını yaşıyorsunuz. Peki, bu fikir nasıl hayat buldu?

Öncelikle ülkemiz büyük bir ithalatçı ülke. Türkiye’nin lojistik altyapısı Çin’deki yeni yatırımcıların ilgisini çekmeye başladı. Ayrıca Türkiye’nin Çin ile olan ilişkisi, her geçen gün daha da güçlenerek ilerlerken bu iş birliği bizim için de son derece önemli bir adım oldu. Çin ve Türkiye limanları arasında düzenli hat taşımacılığının başlaması ve lojistik altyapının güçlenmesi, ticari bağlarımızı daha da kuvvetlendirerek her iki ülkenin ekonomisinin büyümesine katkıda bulunacak ve Çin yatırımcısı için Türkiye pazarını ilgi çekici hale getirecek bir proje hayalimiz vardı. Transit taşımacılık süreçlerinin kolaylaştırılması ve hız kazanması, küresel ticaret hacminin artmasını sağlayacağından bu projeye çok kıymet verdik ve yatırımımızı hayata geçirdik.

Projenin amacı ve ülkemize katkıları neler olacak?

Projemiz, Haydarpaşa Limanı’nı bir aktarma limanı haline getirerek Türk limanlarına, Akdeniz ve Karadeniz limanlarına bölgesel olarak ciddi bir katkı sağlayacak. “İki Liman Bir Yol” projemizle İstanbul, Avrupa, Afrika ve Uzak Doğu arasında lojistik bir üs olacak. Ayrıca Kore, Japonya ve Avustralya limanlarının ana aktarma merkezi olan Yantai Limanı üzerinden, şirketimiz Erkport’un imzasıyla yıllık 100 bin binek aracın taşınması sağlanırken, gelişmekte olan pazarlara iş makinesi ve ticari araç taşımacılığı gerçekleştirilecek. Projemizle hem otomotiv ihracatına ivme kazandırılırken hem de işletmelerin yatırım ve hammadde ihtiyaçlarının daha kolay tedarik edilmesi sağlanacak.

İki Liman Bir Yol projesi ile İstanbul artık sadece Asya ile Avrupa arasında bir köprü değil; Avrupa ve Uzak Doğu arasında bir köprü rolünü üstleniyor olacak. Çin ile Türkiye arasında ekonomik açıdan başlayan tarihi bir yakınlaşmaya Erkport olarak öncülük etmekten mutluluk duyuyoruz.

Çin, üretim faaliyetleri açısından Türkiye’yi önemli bir lokasyon görüyor ve aslında bu adım, iki ülke arasındaki lojistik altyapının güçlenmesi için büyük bir hamle diyebiliriz. Biz de Erkport olarak bu hamlenin mimarlarından biri olduk. Süveyş Kanalı’nı kullanarak müşterilerimize hız avantajı yaratıyoruz ve Kızıldeniz’i geçen az sayıdaki taşımacıdan biriyiz.

2024 yılınız nasıl geçti? Yeni yılda yeni yatırımlarınız olacak mı?

2024 yılında Yalova Limanı’ndaki yeni yatırımlarımızı duyurduk. Haydarpaşa Limanı’nı otomotiv terminaline dönüştürdüğümüz gibi, Yalova Limanı’nda da 6500 araçlık bir alanı otomotiv terminaline çevirdik ve PDI merkezi kurduk. Bu sayede Yalova Limanı’nı önemli bir ithalat ve ihracat limanı haline getirmeye başladık. İlk etapta yıllık bazda 200 bin arabalık elleçleme kapasitesi oluşturmayı hedeflemekle birlikte, ilerleyen süreçte yeni yatırımlarımızla birlikte bu kapasiteyi iki katına çıkartmayı hedefliyoruz. Samandıra’da bulunan 6500 araç kapasiteli, 120 bin metrekarelik depolama alanımızla ve 3 hattı bulunan PDI merkezimizde de günde minimumda 200 araca hizmet veriyor, bu kapasitemizi de ilerleyen dönemlerde artırmayı hedefliyoruz. Uzakdoğu ve Ortadoğu bölgesiyle Avrupa arasında devam eden bitmiş araç lojistiği operasyonlarımıza gelecek olursak bu lokasyonlar yakın dönemde ön planda olmaya devam ederken bu rotalarda otobüs, çekici, treyler gibi ticari araç lojistiği yoğunluğumuzu ise artıracağız. 2024 yılını Haydarpaşa Limanı’ndan yürütülen binek araç ve ticari araç taşıma işi ve PDI kapasitemizi artırarak kapattık. Bu konudaki çalışmalarımız son derece yoğun bir şekilde devam ediyor.

‘İzmir Limanı için derinleştirme şart’

İzmir Limanı’nın taşımacılık ve ihracata katkı açısından önemi nedir?

Hem Türkiye’nin iç bölgelerine hem de dünya ticaret rotalarına yakın konumuyla İzmir Limanı; Orta Doğu, Avrupa ve Asya arasında stratejik bir geçiş noktasında yer aldığı için; Türkiye’de ihracat hacminin büyümesine ve taşımacılık sektörüne önemli bir katkı sunuyor. Ege bölgesinin en büyük limanı olan İzmir Limanı’nın; geniş yükleme/boşaltma kapasitesiyle büyük gemilerin yanaşabileceği nitelikte olması, ticaret gemilerinin tercih ettiği bir liman olmasını sağlıyor. Ancak gün geçtikçe artırılan gemi kapasiteleri sebebiyle pazardaki rekabetin gerisinde kalmamamız için, tarama yapılarak İzmir Limanı’na yaklaşma su yolunun derinleştirilerek temizlenmesi şart. Bu sayede çok daha geniş kapasiteli gemilerin İzmir Limanı’na yanaşabilmesi sağlanacak.