Hikâyeyi tersten yazdı, 50 kat büyüdü
‘Bu büyüme hikâyesinin dünyada hiçbir yerde görüldüğünü sanmıyorum. Satışını yaptığımız günden bu yana şirketimizi 50 kat büyüttük’
Ebru Sungur
Neredeyse bütün çalışanların aklında bir ‘iş fikri’ vardır. Daha doğrusu kendi işini kurma fikri... Mevcut işinde yönetici de, ofis çalışanı olarak da görev yapsa çoğu kişi, ‘Kendi işimin patronu olsam’ diye düşünür, hatta bazıları girişimciliğe adım atar. Halen ISS Türkiye CEO’su olan Cavit Habib ise bu hikâyeyi tersten yazan ender kişilerden biri... Kendine ait şirketi, Danimarka menşeli küresel tesis yönetim şirketi ISS’e satan Habib, bu sayede şirketin Türkiye’de üstlendiği işin 50 kat büyümesini sağlamış. Hikâye şöyle başlıyor: “1983 yılında Alman Lisesi’nden mezun oldum. Daha sonra New York’ta Rochester Institute of Technology Endüstri Mühendisliği Bölümü’nü 1988 yılında bitirdim. İş hayatına öncelikle ABD’de, okuldan hemen sonra Facilities Resource Management isimli bir tesis yönetimi şirketinde çalışmaya başladım. Burada bir süre çalıştıktan sonra Türkiye’ye döndüm. Türkiye’ye dönünce önce Alarko Holding’in tesis yönetimi firması Alser’de kısa bir süre genel müdür yardımcısı olarak çalıştım. Sonra 1992’de Proser’i kurdum. Proser’in ilk kuruluş aşamasında kadroda sadece ben ve bir asistan arkadaşım vardı. Yıllar içinde ilerleyerek şirketimizi büyüttük. Proser’de genel müdür olarak görev aldım ve ISS satın alana kadar hep aynı görevde çalıştım. ISS’te de 2005’ten beri Türkiye CEO’su olarak göreve devam ediyorum.”
43 bin çalışanı var
ISS Türkiye’nin 5 şirket ve 43 bin çalışanla faaliyet gösterdiğini belirten Habib, “Temizlik ve teknik hizmetleri barındıran tesis yönetimi şirketimiz, yemek şirketimiz, güvenlik şirketimiz, haşere kontrol ve bahçe bakım hizmetleri şirketimiz ve bir de yeni satın aldığımız ISS İşletme Servisleri Hizmetleri adındaki şirketimiz bana bağlı” diyor. ISS’e önce şirketin bir bölümünü, daha sonra ise bir kısmını daha sattıklarını anlatan Cavit Habib şöyle devam ediyor: “Bugün halen ortaklığımız devam ediyor. Yaptığımız anlaşma her iki tarafı da motive ettiği ve şirketi sürekli büyütebildiğimiz için hem ISS tarafından şirketin geri kalanını alma talebi gelmedi, hem de biz işimizi severek yaptığımız ve böyle büyüyebildiğimiz için devam etmeye karar verdik. Tabii ki arada başka işlerimiz, yatırımlarımız da var. Ama şirketin büyüme hikâyesinin dünyada hiçbir yerde görüldüğünü sanmıyorum. Satışını yaptığımız günden bu yana şirketimizi 50 kat büyüttük. Bu, ISS için de önemli bir hikâye tabii ki. Bunu gerçekleştirirken profesyonel olarak da bize sunulan avantaj, bizim için büyük bir motivasyon oldu. 2025’e kadar planımız var. Bu tarihten sonra yeniden değerlendireceğiz.”
Yemeğe 3-6 aylık ayarlama
Pek çok şirkete tesis yönetim hizmeti veren ISS Türkiye, bu faaliyetleri yürütürken gıda ve diğer ürünlerde yüklü alımları da yönetiyor. Cavit Habib, savaş ve pandemi sonrası enflasyonuyla artan maliyetleri nasıl dengelediklerini şöyle anlatıyor: “Türkiye’de gıda fiyatları konusunda 2021’in ikinci yarısı itibariyle artışı yaşamaya başlamıştık. Özellikle son çeyrekte ülkemizde yaşanan devalüasyonun ve enflasyonun etkisi açıkçası bize çok ciddi bir kriz yaşattı. Gıda maliyetleri ile 2021’in son çeyreğini özellikle yemek tarafında ciddi zararlar yazarak tamamladık. Bunun üzerine şu an gelen savaş, elbette diğer ürünlerin fiyatlarını da artırdı. Ancak mevcut enflasyonla mücadele için, müşterilerimizle yaptığımız 2022 sözleşmelerinde 3 aylık, 6 aylık fiyat ayarlamalarında ısrarcıyız. 90’lı yıllarda yine yüksek enflasyon varken özellikle yemek sektöründe aynı sistem uygulanıyordu. Şimdi özellikle bu uygulamaya dönerek sözleşmelerimizi revize ediyoruz. Hizmet tarafında bu pek geçerli olmuyor çünkü daha sabit fiyatlarımız var, orada yine eski sistemde devam ediyoruz ancak yemek tarafında dikkatli davranmak zorundayız. Çünkü maliyetlerimizin bir bölümünde ciddi oranda fiyat artışlarıyla karşılaşıyoruz.”
Gıda fiyatları için beklenti ne?
Cavit Habib, ISS Türkiye’nin 2022 büyüme hedefini şöyle açıklıyor: “2022 için şu anki büyümemiz gördüğümüz kadarıyla yüzde 55-56 civarında. Bunun bir bölümü asgari ücretten yansıyan zamlar. Bir bölümü de yine şirketi büyüttüğümüz için gerçekleşen oranlardan oluşuyor. Eğer enflasyon ikinci yarıda düşmeye yönelik bir eğilim gösterirse yılı daha sağlıklı kapatabiliriz ancak maalesef şu anki gidişatta ve savaşın da etkileriyle gıda fiyatlarında çok ciddi bir düşüş öngörmüyorum. Ama yılı bitirme hedefimiz yüzde 55 civarında olacaktır.”