SKORER
PEMBENAR
CADDE
YAZARLAR

Geleceğin organizasyonları için yeni yaklaşım: Teal

Günümüz iş dünyası, artan karmaşıklık ve hızlı değişimle başa çıkabilmek için daha esnek, inovatif ve insan odaklı modellere ihtiyaç duyuyor. Kendi kendini yönetim, bütünlük ve evrimsel amaç şeklinde özetlenebilecek Teal yaklaşımı, özellikle teknoloji, sağlık, eğitim ve yaratıcılık gerektiren sektörlerde başarıyla uygulanarak ilham verici örnekler sunabiliyor...

|

Geleceğin organizasyonel modelleri üzerine yapılan çalışmalar, hızla değişen bir dünyada organizasyonların daha esnek, yenilikçi ve insan odaklı hale gelmesi gerektiğini vurguluyor.

Araştırmalar, geleneksel hiyerarşik yapıların karmaşık sorunları çözmede yetersiz kaldığını ve bu nedenle kendi kendini yöneten takımlar, şeffaf karar alma mekanizmaları ve dinamik yapıların benimsendiğini gösteriyor. Özellikle esneklik, yenilikçilik ve iş birliğini ön plana çıkaran yaklaşımlar, bireylerin yetkinliklerini tam olarak kullanabildikleri, evrimsel bir amacı olan ve değişime kolayca uyum sağlayabilen organizasyonları öne çıkarıyor.

Bu modeller, teknolojik yeniliklerle desteklenerek çalışan memnuniyetini, yaratıcılığı ve sosyal sorumluluğu ön planda tutuyor; bu da şirketlerin hem rekabetçi hem de sürdürülebilir bir şekilde faaliyet göstermesini sağlıyor.

Bu değişimi en iyi anlatan kitaplardan biri, Frederic Laloux’un “Reinventing Organizations Illustrated” kitabı, yönetim anlayışında köklü bir dönüşümü tartışan ve uygulamalarını gerçek dünyadan örneklerle destekleyen çarpıcı bir rehber.

Kitap, modern organizasyonların çoğu zaman yaşanan tıkanıklıkların ötesine geçmek için yeni paradigmaları benimsemeleri gerektiğini savunuyor. Laloux, insanlık tarihindeki farklı bilinç düzeylerini ve bu bilinç düzeylerine dayalı yönetim modellerini ele alıyor.

Geçmişten günümüze organizasyon modelleri

Kitap, organizasyonların tarihsel gelişimini beş temel “renk” paradigmasıyla anlatıyor:

1.Kırmızı (İlkel ve Güdümleyici): Güç ve otoriteye dayalı organizasyonlar (Mafya, sokak çeteleri).

2.Amber (Uyum ve Gelenek): Hiyerarşik yapı ve sabit kurallarla şekillenmiştir (Ordu, Katolik Kilisesi).

3.Turuncu (Başarı ve Yenilik): Yeniliğe, rekabete ve kâr odaklı organizasyonları kapsar (Wall Street bankaları, çok uluslu şirketler).

4.Yeşil (Değer Odaklı): İnsan değerini ön plana çıkaran organizasyonlar (Ben & Jerry’s, Southwest Airlines).

5.Teal (Evrimsel ve Bütüncül): Kendi kendini yöneten, bütüncül bir bakışla amacını takip eden organizasyonlar.

3 temel yenilik

Teal organizasyonlar, kitaba göre, insanlığın ulaştığı en ileri bilinç düzeyini temsil eder ve üç temel yenilik getirir:

*Kendi Kendini Yönetim: Geleneksel hiyerarşik yapıyı terk ederek, büyük bir grup içinde bile otoritenin dağıtıldığı esnek yapılar.

*Bütünlük: Çalışanların sadece profesyonel kimlikleriyle değil, tüm benlikleriyle katılmasını destekler.

*Evrimsel Amaç: Organizasyonun kendi yolunu “hissetmesi” ve doğal bir şekilde evrilmesini hedefler.

İşte bazı örnek şirketler

1.Buurtzorg (Hollanda - Evde Sağlık Bakımı): Buurtzorg, 2006 yılında hemşire Jos de Blok tarafından kurulan yenilikçi bir sağlık hizmetleri organizasyonudur. Hiyerarşik yapı yerine, 10-12 kişilik kendi kendini yöneten ekiplerden oluşur. Her ekip tüm yönetim sorumluluklarını paylaşarak hastalarıyla yakından ilgilenir.

2.FAVI (Fransa - Otomotiv Parçaları Üretimi): CEO Jean - François Zobrist tarafından dönüştürülen bu şirket, geleneksel hiyerarşik yapıyı terk ederek 500 kişilik kendi kendini yöneten ekiplerle çalışıyor.

3.Patagonia (ABD - Outdoor Giyim): Çevreye duyarlılığı ve toplumsal faydayı ön planda tutan Patagonia, çalışanlarına kendi kararlarını verme özgülü tanır ve “amacı”nı her şeyin önüne koyuyor.

Anahtar fikir ve uygulama

Karar Alma: Teal organizasyonları, “danışma süreci” denilen bir sistem kullanarak hiyerarşiyi ortadan kaldırır. Herkesin katkı sunabildiği bu sistem, hem demokratik hem de etkili bir yapı sunar.

Performans ve Motivasyon: Geleneksel hedefler ve ödül/ceza sistemleri yerine, ekiplerin kendi kendine çalışma motivasyonunu kullanır.

Bütüncül Bakış: Çalışanları sadece birer “kaynak” olarak görmek yerine, tüm kişiliklerini çalışma ortamına yansıtmalarına izin verir.

‘Teal’ yaklaşım neden etkili çözüm olabilir?

Kitap, geleneksel organizasyon modellerinin artan karmaşıklıkla başa çıkamadığını ve Teal yaklaşımının bu sorunlara etkili bir çözüm sunduğunu iddia ediyor. Özellikle hiyerarşik yapılardan uzaklaşmanın ve evrimsel bir yaklaşım benimsemenin, organizasyonlara büyük bir esneklik ve dayanıklılık kazandırdığını savunuyor.

Son yıllarda insan kaynakları alanında karşılaşılan temel problemler arasında çalışan bağlılığının azalması, bürokratik süreçlerin motivasyonu düşürmesi ve yetenek yönetiminde esneklik eksikliği yer alıyor. Teal yaklaşımı, bu sorunlara insan merkezli ve otonom bir çözüm sunuyor. Çalışanlara daha fazla özerklik tanıyan ve kendilerini tüm kimlikleriyle ifade etmelerine olanak sağlayan bir ortam yaratmak, bağlılık ve motivasyonu artırıyor.

Hiyerarşik yapıları ortadan kaldırarak şeffaf ve katılımcı karar alma süreçleri, çalışanların organizasyona olan aidiyetini güçlendiriyor. Ayrıca, bireylerin yeteneklerini özgürce kullanabilecekleri ve işlerinin anlamını keşfedebilecekleri bir alan sağlayarak, yetenek yönetimindeki esneklik ve inovasyon ihtiyacını karşılıyor. Böylece Teal organizasyonlar, hem çalışan memnuniyetini hem de organizasyonel verimliliği artırma potansiyeline sahip oluyor.

Zihinsel dönüşüm şart

Teal yaklaşımının iş dünyasında yaygınlaşma potansiyeli oldukça yüksek, ancak bu süreç hızlı ve her sektör için aynı hızda olmayabilir. Günümüz iş dünyası, artan karmaşıklık ve hızlı değişimle başa çıkabilmek için daha esnek, inovatif ve insan odaklı modellere ihtiyaç duyuyor. Teal yaklaşımı, özellikle teknoloji, sağlık, eğitim ve yaratıcılık gerektiren sektörlerde başarıyla uygulanarak ilham verici örnekler sunuyor. Ancak, bu modelin yaygınlaşması için liderlerin zihin yapılarında bir dönüşüm, organizasyonların mevcut hiyerarşik yapılardan vazgeçmeye istekli olmaları ve çalışanların bu yenilikçi modelde yer almaya hazır olmaları gerekiyor.

Kültürel alışkanlıklar, bürokrasi ve değişime direnç, yayılım hızını etkileyebilir. Bununla birlikte, sürdürülebilirlik, çalışan memnuniyeti ve verimlilik gibi konularda sağladığı net faydalar nedeniyle, uzun vadede daha fazla şirketin bu modele geçiş yapacağını öngörmek mümkün.

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.