Döngüsel alışveriş mümkün!
Teşhir ürünler, çifti kaybolmuş ayakkabılar… Nivogo, bu ürünleri döngüsel iş modeline göre yenileyerek kullanılabilir hale getiriyor.
AYLİN RANA AYDİN- Nivogo, çiftleri kaybolmuş ayakkabıları, teşhir ürünleri, satılamadığı için askıda kalmış eski sezon kıyafetleri döngüsel iş modeline göre yenileyerek kullanılabilir hale getiriyor. Son 12 ayda 10’dan fazla markayla iş birliği yaparak 300 bini aşkın ürün yenilenirken, 3 milyar litreden fazla su israfının ve binlerce ton karbon emisyonunu oluşmasının önüne geçildiği ifade ediliyor. Döngüsel bir alışverişi mümkün kılan Nivogo, geçtiğimiz günlerde ilk döngüsel mağazası da açtı. Nivogo Kurucu Ortağı Arnas Akbaş çalışmalarını anlattı.
Nivogo olarak kuruluş hikâyenizi anlatır mısınız, fikir ortaya nasıl çıktı?
Nivogo’dan önceki kariyerimde uzun bir süre birçok kurumsal şirkette çalıştım. Bu süreçte de dünyanın farklı köşelerinde birçok mağazada bulundum ve perakendenin gerçekleriyle yüzleştim. Moda sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin depoları çoğunlukla kullanıcıyla buluşamamış ancak tekrar hayata döndürülebilecek ürünlerle doluydu ve firmalar da bu durumdan rahatsızdı. Fakat çoğu şirket bu durumla baş edebilecek bir sisteme sahip değildi. Bu duruma bir son verebilmek için modada sürdürülebilirlik ve döngüsellik üzerine araştırmalar yapmaya ve arkadaşlarımla bu konu üzerinde nasıl harekete geçebileceğimize dair fikirler üretmeye başladık. Sektörden isimlerle de bilgi alışverişi yaparak bize en uygun olabilecek iş modelini geliştirdik. Kağıthane’de 3 kişi olarak, 400 metrekarelik bir apartman dairesinde çıktığımız bu yolda, Nivogo’nun ilk adımları atıldı. 1.5 yılın sonunda, Gebze’de yer alan Türkiye’nin ilk ve en büyük yenileme merkezimizde ayda 100 bin ürünü yenileme kapasitesine ulaştık.
Nivogo’da sistem nasıl işliyor?
Nivogo, kullanıcılardan ve marka ortaklarından aldığı ürünleri yenileyerek ömürlerini uzatıyor ve döngüsel ekonomiye geri kazandırıyor. Kullanıcılara daha sürdürülebilir ve sorumlu bir alışveriş deneyimi sunuyor. Döngüsel ekonomiye dahil ettiğimiz ürünler arasında sadece barkodu eksik olduğundan dolayı imhası beklenen ürünler, çiftleri kaybolmuş ayakkabılar, teşhir ürünleri, iadeler ve hızlı moda etkisiyle satılamayıp askıda kalmış eski sezon kıyafetler yer alıyor. Nivogo; tüm bu ürünleri Gebze’de yer alan Türkiye’nin ilk ve en büyük Yenileme Merkezi’nde, gelen her ürünün ihtiyaçlarına özel farklı bir NivoKod vererek tekilleştiriyor. Her birine benzersiz bir NivoKod tanımlanan ürünlerin döngüsel dönüşüm rotası belirleniyor ve makine öğrenmesi (machine learning) ile rota optimizasyonu sağlanıyor. Böylece gelen her ürünün önce yenileme ihtiyaçları tespit ediliyor daha sonra gerekli müdahalelerle yenileniyor. Yenileme işlemleri tamamlanan, dezenfekte edilen ve geliştirdiğimiz yapay zekâ temelli fiyatlandırma teknolojisi ile yeniden fiyatlandırılan ürünler, kalite kontrolden geçtikten sonra paketlenerek satışlarının yapılacağı noktalara transfer ediliyor.
Kurulduğunuz günden bu yana hedeflerinize ne kadar ulaştınız?
Kurulduğumuz günden bu yana yenileme merkezinin hacmini 36 kat büyüttük. Son 12 ayda 10’dan fazla partner markayla iş birliği yaparak 300 bini aşkın ürünü yeniledik. Yenilediğimiz ürünlerle, 3 milyar litreden fazla su israfının ve binlerce ton karbon emisyonunun oluşmasının önüne geçtik. Türkiye’nin ilk döngüsel mağazası Nivogo Akasya’yı ise geçtiğimiz günlerde kullanıcılarımızla buluşturduk.
2022 yılı ve gelecek dönem için Nivogo olarak neler hedefliyorsunuz?
Türkiye’nin ilk döngüsel mağazası Nivogo Akasya’nın açılışı ile partner markalarımızın yanı sıra kullanıcılarımızdan gelen ürünleri de yenileyerek, bu ürünlerin sıfırdan üretilmesi için gerekli olacak enerji, su ve karbon emisyonunun önüne geçmek ana hedefimiz. Döngüsel alışverişin hem daha yaygınlaşmasını hem de daha ulaşılabilir olmasını sağlamak gelecek dönem hedeflerimiz arasında yer alıyor.
Nivogo olarak kuruluşunuzdan bu yana hiç yatırım aldınız mı?
Kuruluşumuzdan bu yana Fırat İşbecer, Önder Öztarhan ve Aras Bulut İynemli liderliğinde tohum yatırımı ve yakın zamanda da Akkök Holding bünyesinde bulunan Akiş GYO’dan 10 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldık.
Geçenlerde ilk döngüsel mağazanızı açtınız. Yeni mağazalar da gelecek mi?
Sorumlu alışveriş modelleri yaratarak kullanıcılarımızı döngüsel dönüşüm hareketimize dahil edebilmek konusunda kararlıyız. Bu doğrultuda; kullanıcılarımızın hem dolaplarında artık ihtiyaç duymadıkları kıyafetleri getirip bırakabilmesi, hem de Nivogo’nun yenilediği ürünlerden alışveriş yapabilmeleri için yeni mağazalar açmayı hedefliyoruz. İstanbul dışındaki kullanıcıların da döngüsel alışverişi deneyimlemelerini kolaylaştıracağını düşündüğümüz bir dijital platform üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Hedefimiz sorumlu üretim ve tüketim
Son dönemde çevresel, sosyal ve toplumsal sorunlara ilişkin farkındalık arttı. Siz bunu nasıl değerlendirirsiniz?
Birleşmiş Milletler’in yayınladığı Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları gösteriyor ki bugünkü ihtiyaçlarımızı, gelecek kuşakların ihtiyaçlarını gidermelerini tehlikeye sokmadan karşılayabilmek günümüzdeki en önemli amaçlardan biri haline geldi. Sürdürülebilir bir dünya yaratmaya ilişkin farkındalığın artmasının ve yarattığımız tahribata karşı tedbirlerin alınmaya başlamasının çok gerekli olduğunu düşünüyorum ve harekete geçmeye başlanmış olmasını da çok değerli buluyorum. Nivogo’nun kuruluşundan bu yana iş modelimiz doğrultusunda Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nda yer alan birçok madde doğrultusunda ilerlemeyi hedefledik. Ancak özellikle 12. madde olan “Sorumlu Üretim ve Tüketim” hedefi ana odağımız.
‘Kullan-at’ modelinden vazgeçmeliyiz
Dünyada her yıl milyarlarca tekstil atığı oluşuyor. Tüketiciler ve firmalar ne gibi önlemler alabilir?
Moda endüstrisi, dünyayı petrolden sonra en çok kirleten ikinci büyük endüstri. Dünyada her yıl 100 milyar ürün üretiliyor ve bu ürünlerin yüzde 85’i atık hale geliyor. Bunun yüzde 30’u markalardan, yüzde 70’i ise bireysel kullanıcılardan geliyor. Araştırmalara göre insanlar dolaplarındaki giysilerin yüzde 80’ini kullanmıyor, bir tişört 7 ila 10 kez giyildikten sonra çöpe atılıyor. Hem markaların hem de bireysel kullanıcıların sorumluluklarını artırarak bilinçli davranması gerekiyor. Markaların, hızlı moda etkisiyle ihtiyacın üzerinde kıyafet üretmesinden, bireysel kullanıcıların ise kullan-at modelini benimseyen satın alma alışkanlıklarından vazgeçmesi gerekiyor.