SKORER
PEMBENAR
CADDE
YAZARLAR

'Doğru kale'lerle dünyaya yayılıyor

"Doğru 'kale pazarlar' belirliyor ve bu pazarlarda derinleşerek hedeflerimize ulaşmaya çalışıyoruz. Özellikle Avrupa'daki varlığımızı güçlendirmek için yeni iş birlikleri kurma çalışmalarına hız verdik. Orta Avrupa'da kurmayı planladığımız ikinci ülke müdürlüğümüzle bu pazarda derinleşmeyi hedefliyoruz..."

|

EBRU SUNGUR- ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan, sektöründe Türkiye'nin önde gelen şirketin yönetiminde her geçen daha fazla söz sahibi olan genç kuşak bir yönetici. TÜSİAD Başkanı Orhan Turan'ın oğlu olan Ozan Turan, iş alanında olduğu gibi sivil toplum faaliyetleri konusunda da babasının izinde... Pek çok STK'da görev alan Ozan Turan, şirketlerde işleyiş, yönetişim ve özellikle Z kuşağı çalışanlarla ilgili analizleriyle dikkat çekiyor.

İç pazarda önemli bir yeri olan ODE Yalıtım'ı yurt dışında da büyütmeyi amaçlayan Ozan Turan, Avrupa'yı öncelediklerini vurguluyor. Ozan Turan sorularımızı yanıtladı.

2024 ODE Yalıtım için nasıl bir yıl oldu? Ciro, ihracat, yatırım, istihdam, kapasite büyüklükleri hakkında bilgi verir misiniz?

2024 yılı ODE Yalıtım için büyüme, yenilik ve stratejik planların şekillendirildiği önemli bir yıl oldu. Yüzde 100 yerli sermaye ile faaliyet gösteren en büyük yalıtım şirketi olarak, hem yurt içinde hem de yurt dışında istikrarlı bir büyüme gerçekleştirdik. Çorlu ve Eskişehir fabrikalarımız, ülke ekonomisine sağladığımız istihdam katkısıyla gurur kaynağımız oldu.

Kauçuk köpüğü ürün grubunda yurt içinde ve yurt dışında pek çok önemli projeye imza attık. ODE Yalıtım ürünleri, şehir hastaneleri, havalimanları, kampüsler ve alışveriş merkezleri gibi prestijli yapılarda tercih edildi. Hem yurt içinde hem de yurt dışı pazarlarımızda başarılı sonuçlar elde etmemizin sonucunda, kauçuk köpüğü ürün grubundaki kapasite kullanım oranımızı yüzde 20 artırdık.

İhracatta oldukça güçlü bir yıl geçirdik. ODE Yalıtım olarak global pazardaki etkimizin ve uluslararası alanda bilinirliğimizin daha da arttığı bir yılı geride bıraktık. Tüketiciler artık bilinçli olarak markamızı seçiyor. Özellikle Avrupa pazarına yönelik olarak gerçekleştirdiğimiz özel çalışmalar, ürünlerimizin kalitesinden ambalajlama yöntemlerine kadar birçok alanda iyileştirmeler yapmamıza olanak tanıdı. Bu sayede Avrupa’nın talep ve ihtiyaçlarına uygun hale getirdiğimiz ürünlerimiz, Avrupa’da bizi daha da güçlendirdi.

Yine bu yıl, ürün bazında bitümlü membran grubunda önemli bir ivme yakaladık. Bu kategoride yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Batı Avrupa, Orta Doğu ve Pasifik pazarlarında satış hacmimizi bir önceki yıla göre artırarak, doğru kale pazarlar belirliyor ve bu pazarlarda derinleşerek hedeflerimize ulaşmaya çalışıyoruz.

2024 yılı, aynı zamanda 2030 hedeflerimizi belirlediğimiz kritik bir dönüm noktasıydı. Bu süreçte, Avrupa’daki pazar payımızı büyütmeyi ve yeni iş birlikleri geliştirmeyi hedefledik. Bu hedeflerin temel odak noktaları ise 'sürdürülebilirlik', 'insan kaynağı' ve 'dijitalleşme' olacak. Bu üç alana yapacağımız yatırımlar, gelecekteki büyümemizin temellerini atacak.

Ciro, ihracat, yatırım, istihdam, kapasite açısından 2025’in nasıl bir yıl olmasını bekliyorsunuz? Hedefleriniz, planlarınız nelerdir?

2025 yılında 40’ıncı yılımızı kutlayacağız. Dolayısıyla oldukça yoğun bir yıl bizi bekliyor. Önümüzdeki yıl hedeflerimiz arasında yeni ürün gruplarıyla kategoriyi büyütmek, müşteri ihtiyaçlarına en hızlı çözümü sunabilmek, mevcut ürün grubunda verimliliği artırmak, paydaşlarımızla daha yakın ilişkiler kurmak, markaya yönelik pazarlama faaliyetleri ile sadakat duygusunu artıracak planlamaların yanı sıra dijitalleşme ve sürdürülebilirlik teması ana başlıklarında projeler geliştirmek bulunuyor. 

Önümüzdeki süreçte, ürün portföyümüzdeki ürünleri, yeni hammaddelerle fonksiyonel performansı artırılmış şekilde dönüştürerek, müşterilerimize daha yüksek kalitede ürünler sunmayı planlıyoruz. Aynı zamanda geri dönüştürülmüş malzemeleri ürünlerimizin içinde daha fazla kullanarak, döngüsel ekonomiye daha fazla katkı sağlamayı hedefliyoruz. Bu adımlarımızla sürdürülebilirlik odaklı ve yenilikçi bir iş yapısını desteklemeyi amaçlıyoruz.

Dijital dönüşüm projeleri kapsamında yapay zekayı iş süreçlerimize entegre ederek verimliliğimizi artırmayı hedefliyoruz. Üretim süreçlerimizde mevcut otomasyon ve akıllı izleme sistemlerinin kullanımını genişleterek daha etkili bir operasyon sağlamayı planlıyoruz. 

2025 yılı için en büyük hedeflerimizden biri, faaliyet gösterdiğimiz pazarlarda büyümeyi sürdürmek. 2023 yılında İngiltere pazarında yeni bir ülke müdürlüğü kurmuştuk. 2025 yılında bu pazardaki faaliyetlerimizi büyütmek en büyük hedeflerimizden. Özellikle Avrupa'daki varlığımızı güçlendirmek için yeni iş birlikleri kurma çalışmalarına hız verdik. Orta Avrupa'da kurmayı planladığımız ikinci ülke müdürlüğümüzle bu pazarda derinleşmeyi hedefliyoruz.

ODE Yalıtım’ın gelecek 10 yılına ilişkin kurduğunuz hayaller nelerdir?

Kurulduğumuz günden bu yana Türkiye’de üretim gerçekleştiriyor ve ihracat yapıyoruz. Gelecek 10 yıl içinde yurt dışında şirketleşerek, lojistik ve üretim faaliyetlerini hayata geçirmeyi planlıyoruz. Türkiye’den çıkan bir marka olarak yurt dışında üretim ve yurt dışı pazarlarda satış yapan bir marka haline gelmek istiyoruz.

'Aile işi olmasaydı, müzisyendim'

Kendinizi tanıtır mısınız? Eğitiminiz, iş deneyiminiz...

Yeditepe Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü mezunuyum. Profesyonel kariyerime ODE Yalıtım'da İhracat Satış Sorumlusu olarak başladım. Ardından, Dubai'de Viessmann Middle East firmasında Satış Mühendisi olarak görev aldım. Stanford Üniversitesi'nde Aile Şirketleri ve Girişimcilik üzerine eğitimlere katıldım. 2013-2014 yıllarında ODE Rusya Satış ve Pazarlama Direktörü olarak görev yaptıktan sonra, ODE Asya İş Geliştirme Yöneticisi olarak görevimi sürdürdüm. Uluslararası iş deneyimimi pekiştirdikten sonra Amerika'nın Boston şehrinde Bentley Üniversitesi'nde Pazarlama ve Yönetim alanında MBA eğitimimi tamamladım. ODE Yalıtım'a geri dönerek sırasıyla Uluslararası İş Geliştirme Yöneticisi ve İhracat Direktörü olarak görev yaptım.  ODE Yalıtım'ı sektörel derneklerde de temsil ettim. Şirket içindeki farklı görevlerde edindiğim deneyimlerle, şu anda Yurtiçi & İhracat Satış, Pazarlama, İş Geliştirme, Satın Alma & Planlama operasyonlarını yönetiyorum.

Gerek babanız Orhan Turan'ın TÜSİAD'daki görevi nedeniyle, gerekse de doğal süreç gereği ODE Yalıtım'ın yönetiminde aktif rol aldığınızı gözlemliyoruz. Daha çok hangi alanlardaki kararları alırken babanıza danışıyorsunuz?

ODE Yalıtım'da işin gerekliliği neyse aile bireyleri de bunun olması için çalışır. Özellikle şirketin geleceğiyle ilgili kararları alırken babamla birlikte istişare ediyoruz. Operasyonel kararlar alırken kendisi kararlara dahil olmuyor ama stratejik ve gelecekle ilgili planlarla ilgili kendisine danışıyoruz.

Hobileriniz, ilgi alanlarınız nelerdir? Aile işinde görev almasaydınız ne iş yapmak isterdiniz?

Hobilerim spor yapmak, özellikle basketbol oynamak, fotoğraf çekmek ve müzik yapmak. İlkokul yıllarımdan beri gitar çalıyorum. Boş zamanlarımda müzik yapmayı ve dinlemeyi seviyorum. Aile işinde görev almasaydım muhtemelen müzisyen olurdum.

Yalıtım, kendini 3 yılda ödüyor

İklim değişikliği, yalıtım ürünlerinde ne gibi değişimlere yol açıyor? Giderek kışların daha az soğuk geçmesi, yalıtıma ihtiyacı azaltıyor mu?

İklim değişikliğinin etkileri her geçen gün daha fazla hissedilir hale geldi. İklim değişikliğinin en önemli nedenleri arasında enerji tüketimi geliyor. Konut, iş yeri ve sanayide enerjinin verimli kullanılması iklim değişikliği açısından büyük önem taşıyor. İyi ve doğru bir yalıtım da enerji tüketiminde önemli bir faktör olarak öne çıkıyor. Gerek ülkemizde gerekse dünyada çevre dostu yalıtım çözümleri enerji verimliliği sağlamak ve iklim değişikliğinin önüne geçme konusunda büyük bir potansiyele sahip. 

Enerjinin yaklaşık yüzde 40'ı binalarda harcanıyor. Çünkü binalar ve yerleşimler, küresel karbondioksit salımının yaklaşık yüzde 40’ından, su tüketiminin yüzde 12’sinden, enerji tüketiminin yüzde 30’undan ve elektrik tüketiminin ise yüzde 71’inden sorumlu. Bu durum, binalarda yapılan ısı yalıtımının önemini bir kez daha vurguluyor. Yapılan araştırmalar, sadece bina ve tesislerde yapılan yalıtımın enerji verimliliğinde ciddi bir artış sağlayabileceğini gösteriyor. Ayrıca, iklim kriziyle mücadelede temel ve ekonomik bir adım olarak öne çıkıyor. Bununla birlikte, bina yalıtımı maliyet açısından da oldukça avantajlı. Çünkü bina maliyetinin yalnızca yüzde 3'ünü oluşturuyor ve enerji maliyetlerinin artışıyla birlikte ortalama 2-3 yıl içinde maliyetini amorti ediyor, böylece hane halkına geri dönüş sağlıyor.

Isı yalıtımı yapılmamış 100 metrekare bir bina ile yapılmış olanı karşılaştırınca, bugünkü Türkiye fiyatlarıyla yıllık ne kadarlık bir tasarruf mümkün?

Mevcut TS 825 standardı ile yalıtımlı binalarda yalıtımsız binaya göre yüzde 62’ye varan tasarruf sağlanıyor. Geçtiğimiz yıl yayımlanan NSEB standardı ile bu fark yaklaşık yüzde 70’e kadar çıkıyor.

© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.