Doğa turizminin duayeni
Doğa turizminin en bilinen isimlerinden Kadir Kaya, “Büyük bir hazinemiz var. Çok iyi koruyalım” diyor.
Oktay Pirim- Dünya eski dünya değil... İklim değişikliği yer kürenin her köşesinde ekosistemleri onarılmaz biçimde tahrip etmeye başladı. Son iki yılda yaşamımızı derinden sarsan pandemi... Moral bozucu durumlarla karşı karşıya kaldık. İnsanlar ekonomik olanakları ölçüsünde yeni koşullara ayak uydurmaya çalışıyor, beslenme biçiminden tatil anlayışlarına kadar... Temiz bir çevrede, ormanların içinde, akan suların kenarlarında, bol oksijenli doğa ortamında olmak istiyor ve bunun özlemini duyuyor herkes. Tatil döneminde olduğumuz için haliyle böyle bir ortamda tatil yapma fikri geliyor akla. Buna da moda deyimiyle doğa turizmi diyoruz. İşte Antalya’da bu işi 36 yıldır yapan bir turizmci var. Adrasan’ın antik alanında denize kısrak başı gibi uzanan ormanlarla kaplı dağlarla, derin vadilerin yardığı etkileyici güzellikteki alanda kurulu ahşap yapılardan oluşan bir yer burası. Adı ise Kadir’in Ağaç Evleri. Tesisin sahibi Kadir Kaya, Gazi Üniversitesi Fransızca bölümünden mezun. Aslen Kütahyalı. Çalışma hayatını Ankara’da geçirdikten sonra buraya gelip yerleşiyor ve şu andaki yeri satın alıp ahşap evleri kurmaya başlıyor. 40 yıllık bir macerayı ondan dinliyoruz: “Ben otelci değilim. Çevreci ve doğa dostu bir turizmciyim. Türkiye’nin her yanında bu tür işletmeler var ve giderek çoğalıyor. Çünkü büyük bir hazineye sahibiz. Herkes bu alanların korunması için büyük özen göstermeli.”
+Bir yangın da yaşadınız değil mi?
-Evet, 2007’de tesisin yüzde 95’i yandı. Bankalardan bugünkü parayla yirmi evin faizi büyüklüğünde kredi kullanıp yeniden yaptım hepsini.
+Doğa dostları da yardıma gelmiş...
-Evet. Mesela ünlü Fransız parfümeri şirketi Chanel’in sahibi burada kalmıştı, yangını öğrenince aradı ve ‘ne kadar lazımsa göndereyim’ dedi. Sağ olsun bana para gönderdi ama hepsini sonra ödedim.
+Kaç kişi çalışıyor tesiste?
-40 kişiyiz ama 10’u yabancı ülkelerden 1-2 haftalığına gönüllü çalışmak için gelenler. Meksika’dan, Kolombiya’dan, Almanya’dan, Rusya’dan gelen gençler burada gönüllü hizmet veriyorlar.
+Yerlilerin dışında yabancıların da ilgisi var buraya...
-Tabii. İnternetten izleyip geliyorlar. Dünyanın her yanından doğa severler burada buluşuyor. Mesela Brunei Sultanı’nın koruması ve sekreteri bile geldi. Norveç’te 10 tane lüks otel zinciri bulunan patron da tatil yaptı, hatta beni oraya davet bile etti.
+Seni yurtdışı fuarlarda da görüyoruz tanıtım yaparken.
-Kırka yakın ülke gezdim. Her fuara gider standımı açar hem bölgenin hem de ülkemin tanıtımını yaparım. İnternet adresimi veririm, oradan araştırıp bulurlar beni ve gelirler de...
+Nerelerden geliyorlar? Yeni Zelanda’dan Hindistan’a, Finlandiya’dan Amerika’ya kadar... Aklınıza gelen her ülke var misafirlerimizin arasında.
+Sadece orman içindeki ahşap evler için mi geliyorlar?
-Bir kere havası çok temiz ve doğanın içinde. Ayrıca farklı etkinliklerimiz var. Dünyanın sayılı kaya tırmanışı rotalarından biri. Kayalara tırmanıp denize atlanabilen önemli bir etkinliğimiz var. Dalış, yürüyüş, yani her türlü spor etkinliği. İsteyen istediğini yapabiliyor.
+Bu kadar ünlü olmanın bir formülü var mı?
-İnsanlar burada kendilerini özgür hissediyorlar. Burası bir otel değil. Bahçede tavuklar, kediler, köpekler dolaşır. Tüm canlılar birlikte yaşar. Mesela otellerdeki gibi bir mutfağım yok ama anam babam usulü ev yemekleri çıkartırım. Hepsi özenle seçilmiş ürünlerden yapılır.