SKORER
PEMBENAR
CADDE
YAZARLAR

Camdan hikâyeler

"İstanbul’un zengin tarihi dokusu ve kültürel çeşitliliği, tasarımlara ilham veren en önemli unsurlar arasında".

|

DUYGU ERDOĞAN- Cam sanatının usta tasarımcılarından Felekşan Onar, el işçiliğinin inceliği ve camın çağdaş yorumlarla bir sanata dönüşmesini sağlıyor. Sanatsal miras kaygısıyla her bir üretiminde ayrı bir estetik anlayışla hikayeler işleyen Onar ile cam sanatını ve kurucusu olduğu Fy-shan Glass Studio’nun çalışmalarını konuştuk...

Fy-shan markanızı oluşturan temel unsurlar neler oldu?

Fy-shan markasını oluştururken temel unsurlar, sanatsal miras, estetik anlayış ve el işçiliğine verilen önem üzerine kuruldu. Markanın arkasındaki vizyon, cam sanatını çağdaş bir yorumla sunarak hem işlevsel hem de sanatsal eserler yaratmak üzerine şekillendi.

Markanın temelinde, tarih ve kültürden beslenen bir sanatsal bakış açısı yer alıyor. Özellikle İstanbul’un zengin tarihi dokusu ve kültürel çeşitliliği, tasarımlara ilham veren en önemli unsurlar arasında. Fy-shan, geleneksel cam işçiliği tekniklerini modern tasarımlarla buluşturarak zamansız ve özgün parçalar yaratmaya odaklanıyor.

Her bir eser, el yapımı detaylarıyla kişisel ve eşsiz bir hikâye anlatıyor. Markanın tasarım dili, modern çizgiler ve minimalist detaylarla harmanlanmış bir Avrupalı estetik anlayışı taşıyor. Bu yaklaşım hem zamansız hem de sofistike bir görünüm sağlıyor. Hem sanatsal hem de işlevsel eserler sunmak, markanın temel felsefelerinden biri.

Işık heykelleri, masa tasarımları ve dekoratif objeler, günlük kullanıma uygun olsalar bile sanatsal değerlerini koruyor. İstanbul’un zengin kültürel mirası ile global tasarım trendlerini birleştirmek, markanın uluslararası kimliğini oluşturdu. Bu sayede hem yerel hem de küresel pazarlarda yankı uyandırıyor.

Fy-shan, sanatı yaşamın bir parçası haline getirme misyonuyla, zamansız ve duygu yüklü tasarımlar yaratmaya devam ediyor.

Tasarımlarınızın arkasında nasıl bir motivasyon var? Eserlerinizi oluşturan hikâyeler, belli kalıplarınız var mı?

Tasarımlarımın arkasındaki motivasyon, kişisel hikayeler, kültürel miras ve insan deneyimlerinden besleniyor. Her eser, bir duygu, anı ya da toplumsal bir tema üzerine kurulu ve izleyiciyle bir bağ kurmayı amaçlıyor.

Tasarım sürecim genellikle bir hikâye anlatma ihtiyacından doğuyor. Örneğin, ‘Island Living’ Koleksiyonu, doğadan ve Akdeniz yaşam tarzından ilham alarak, dinginlik ve lüks hissini çağrıştırıyor. Bu hikâyeler hem kişisel deneyimlerden hem de dünya genelinde ortak olgulardan esinleniyor. Tasarımlarımı, bu duyguları camın kırılgan ama dayanıklı yapısı aracılığıyla ifade edebileceğim bir platform olarak görüyorum.

Tasarımlarımı oluştururken belli başlı kalıplar ve prensipler benimsiyorum. Başta zamansızlık ve minimalizm. Her parça, sade ve güçlü bir estetiğe sahip olmalı. Zamansız tasarımlar yaratmak, uzun ömürlü bir etki bırakmak için önemli. El işçiliği ve geleneksel tekniklerin kullanımı benim için çok önemli. Modern tasarım çizgilerini, geleneksel cam işçiliği teknikleriyle birleştiriyorum. Bu hem geçmişle bağ kurmamı sağlıyor hem de zamana meydan okuyan eserler ortaya çıkarıyor.

Organik formlar ve doğal unsurlar, eserlerimde sıkça yer buluyor. Bu da tasarımlara hem sakinlik hem de akıcılık katıyor. Hem kullanışlı hem de sanat objesi olarak değerlendirilebilecek eserler yaratmak, tasarım sürecimin vazgeçilmez bir parçası.

Sanat yoluyla insan hikayelerine, duygulara ve kimliklere dokunmak en büyük motivasyonum. Cam, kırılganlığı ve şeffaflığıyla bu temaları ifade etmek için eşsiz bir malzeme. Her parça, geçmişle bugün arasında bir köprü kurarak hem estetik hem de anlam dolu bir deneyim sunmayı hedefliyor.

Tasarımlarınızın üretimlerini nerede yapıyorsunuz? Tekniğinizi anlatır mısınız ?

Tasarımlarımı İstanbul’daki atölyemde, Fy-shan Glass Studio’da üretiyorum. Atölyem hem tasarım hem de üretim sürecinin merkezi konumunda ve geleneksel cam işçiliği ile modern teknikleri bir araya getiriyor. Cam üretim tekniklerini bir arada kullanmayı sevdiğim için birden fazla teknik kullanıyoruz. Başta üfleme ve kalıpla şekillendirme olmak üzere, sıcak döküm, füzyon alevle şekillendirme ve soğuk işçilik tüm ürünlerimizde sık sık kullandığımız teknikler.

Cam işleme sürecini ve bunun lüks bir el işçiliği kalıbına girmesi sürecini anlatır mısınız?

Cam işleme süreci, ham bir malzemenin sanat eserine dönüşmesinde ustalık, estetik ve titizlik gerektiren bir yolculuktur. Tasarım aşamasında fikirler şekillendirilir ve cam, yüksek sıcaklıkta eritilerek üfleme, döküm veya füzyon gibi tekniklerle biçimlendirilir. Ardından, tavlama işlemiyle dayanıklılığı artırılır ve soğuk işleme aşamasında cilalama, oyma ve desen ekleme gibi detaylar işlenir. Her parça, el işçiliğinin izlerini taşıyarak benzersiz bir kimlik kazanır. Lüks el işçiliği, geleneksel tekniklerin modern tasarımlarla harmanlanması, malzemenin saflığı ve fonksiyon ile sanatsallık arasındaki dengeyle ortaya çıkar. Cam, bu süreçte sadece bir malzeme olmaktan çıkarak duyguları, hikayeleri ve statüyü yansıtan bir sanat formuna dönüşür.

Cam sanatçısı olarak sürdürülebilir bir üretim anlayışında benimsediğiniz öncelikleriniz nelerdir?

Cam sanatçısı olarak sürdürülebilir bir üretim anlayışında, malzeme israfını en aza indirerek çevreye duyarlı bir yaklaşım benimsiyorum. Üretim sürecimde, geri dönüştürülebilir ve uzun ömürlü bir malzeme olan camın doğasından faydalanarak çevre dostu yöntemler uyguluyorum. Özellikle, şişelerden bardak yaparak atık camları işlevsel ve estetik objelere dönüştürmek, bu yaklaşımımın en somut örneklerinden biri. Bu sayede hem günlük kullanıma yönelik ürünler yaratıyor hem de malzemelere ikinci bir yaşam kazandırıyorum.

Bunun yanı sıra, üretim sürecinde arta kalan cam parçalarını değerlendirerek heykel ve sanat eserlerine dönüştürmeyi önemsiyorum. Bu yaklaşım, her bir parçayı yeni bir hikâyenin başlangıcı olarak ele almamı sağlıyor. Sürdürülebilirlik ilkesine olan bağlılığımı daha geniş kitlelere duyurmak adına, bu anlayışımı sergilerime de taşıdım. Özellikle Kale Tasarım ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşen “Artakalan” sergisi, geri dönüşümün sanatsal bir ifade biçimine nasıl dönüştüğünü gözler önüne seren önemli bir projeydi. Sergide, atık malzemelerden yaratılan eserler aracılığıyla hem estetik hem de çevresel farkındalığı bir araya getirdim.

Cam, doğası gereği kırılgan bir malzeme olsa da sürdürülebilir tasarımlar sayesinde yeniden doğuşun ve dönüşümün sembolü haline geliyor. Bu anlayış, sanatın çevresel sorumlulukla nasıl iç içe geçebileceğini gösterirken, üretim süreçlerimde de kalıcı bir prensip olarak yer alıyor.

Bu eşsiz el işçiliğini öğretme uygulamalarınız var mı?

Cam sanatında el işçiliği ve zanaatkarlık, yıllar içinde edinilen deneyim ve ustalıkla gelişen bir süreçtir. Daha önce bu bilgi ve becerilerimi paylaşma konusunda çalışmalarım oldu. Atölyemde düzenlediğim birebir uygulamalı eğitimlerle bu alana ilgi duyanlara, özellikle gençlere hem teknik hem de sanatsal yaklaşımlar aktardım. Türkiye’de cam sanatı eğitimi almak isteyenler için birçok üniversitede ilgili bölümler bulunuyor. Özellikle güzel sanatlar fakülteleri ve endüstriyel tasarım programları hem teorik hem de uygulamalı eğitimler sunarak yeni nesil tasarımcı ve zanaatkarlar yetiştiriyor. Bunun yanı sıra, Cam Ocağı Vakfı, cam sanatı konusunda Türkiye’deki en önemli eğitim merkezlerinden biri olarak öne çıkıyor. Vakıf, atölye çalışmaları ve kurslar düzenleyerek hem amatör hem de profesyonel sanatçılara cam işçiliğini öğrenme fırsatı sunuyor. Ben de kendi pratiğimde, geleneksel cam işçiliğini modern tasarımlarla harmanlayarak bu sanata ilham vermeye ve değer katmaya devam ediyorum. Cam sanatına ilgi duyanlara bu tür kurum ve programları araştırmalarını öneriyorum; böylece zanaatın sürdürülebilirliğini ve gelecek nesillere aktarılmasını desteklemek mümkün oluyor.

İstanbul ve New York’ta satışa sunuluyor

Başlıca satış kanallarınız ve satış ağınızla ilgili bilgiler paylaşır mısınız? Türkiye dışında hangi ülkelerde Fy-shan Glass Studio ürünleri satılıyor?

Fy-shan Glass Studio olarak satış ağımız hem fiziksel mağazalar hem de online platformlar üzerinden geniş bir kitleye ulaşıyor. İstanbul’daki Beyoğlu showroom’umuz, Türkiye’de müşterilerimizin tasarımlarımızı yakından inceleyebildiği ana satış noktamız. Bunun yanı sıra, İstanbul Modern Mağaza’da koleksiyonlarımız yer alırken, Haremlique Istanbul ile yaptığımız iş birliği sayesinde limitli adet ürünlerimiz markanın tüm mağazalarında satışa sunuluyor.

Uluslararası alanda ise, özel koleksiyonlarımız New York’taki Metropolitan Museum of Art (Met) ve Neue Galerie mağazalarında sergileniyor ve satışa sunuluyor. Ayrıca, New York’ta iki farklı sanat galerisinde eserlerimiz yer alıyor ve bu galeriler aracılığıyla koleksiyonerlerle buluşuyor.

Online satış kanallarımız ise hem Türkiye hem de uluslararası müşterilere erişim sağlıyor. Web sitemiz, dünya çapında siparişlere açık olup, koleksiyonlarımızı global müşterilere ulaştırıyor. Ayrıca, dijital platformlar üzerinden sanatseverlere hitap eden seçkin ürünlerimiz hem dekoratif objeler hem de sanatsal tasarımlar kategorisinde satışa sunuluyor.

Tasarım ve işlevsellik bir arada

Sanatsal üretim ve fonksiyonel üretim arasındaki farklar sizce neler?

Sanatsal üretim ve fonksiyonel üretim arasındaki temel fark, eserlerin amacında ve ortaya çıkış sürecindeki yaklaşımdan kaynaklanır. Sanatsal üretim, bir hikâye anlatma, duygu uyandırma veya estetik bir ifade yaratma amacı taşırken, fonksiyonel üretim daha çok pratik kullanım ihtiyacını karşılamaya odaklanır.

Sanatsal üretim, özgünlük ve bireysellik ön planda tutularak yaratılır. Bu tür eserlerde malzemenin formu, dokusu ve ışıkla etkileşimi gibi detaylar, izleyicide bir duygu uyandırmak veya bir düşünceye ilham vermek için tasarlanır. Her bir parça, bir sanat eseri olarak değerlendirilir ve çoğu zaman sergileme ya da koleksiyon amaçlı üretilir. Fonksiyonel üretim ise tasarım ve işlevselliği bir arada sunmayı hedefler. Günlük hayatta kullanılabilir olması gerektiği için estetik kadar ergonomi ve dayanıklılık da ön plandadır.

Fy-shan Glass Studio’da her iki yaklaşımı bir araya getiren bir üretim anlayışı benimsiyorum. Örneğin, sanatsal üretimlerim arasında yer alan heykeller ve ışık enstalasyonları, hikâye anlatıcılığı ve görsel etki üzerine yoğunlaşırken; bardaklar, vazolar ve aydınlatma elemanları gibi fonksiyonel ürünler hem estetik hem de pratik kullanım açısından tasarlanıyor. Ancak bu fonksiyonel ürünlerde bile sanatsal detaylara yer vererek, onları sıradan objeler olmaktan çıkarıp sanatsal bir kimlikle sunuyorum.

 

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.