Büyük şirket küçük startup
Ülkemizde sermaye sahibi büyük şirketlerin startup ekosistemine olan ilgisinin bir an önce artması şart...
ŞÜKRÜ ANDAÇ/ Milliyet Gazetesi Ekonomi Müdürü/ sukru.andac milliyet.com.tr- Türkiye’de “startup” ekosisteminin gelişmesi ve büyümesi için elbette uluslararası sermayenin önemi oldukça büyük ancak bu konuda kritik bir noktaya da ağırlık vermekte fayda var. O da başta borsa bünyesinde yer alan gruplar olmak üzere ülkemizdeki kurumsal şirketlerin startup’lara yani girişimcilere ortaklık yoluyla yatırım yapması. Ortaklık derken de gerçek bir ortaklıktan yani hisse alınarak yapılan azınlık ortaklığından bahsediyoruz. Yaptıkları inovasyon, startup yarışmaları, kâğıt üstünde kalan destek ve vizyon paketleri, konumuz değil. Girişimcinin ayağa yere basan projesini hayata geçirmek ve o hep özlenen global arenadaki koşuya çıkması için yanında yer alınacak bir ortaklık, bizim konumuz.
Bir elin parmakları kadar...
Ülkemizde genelde startup yatırımları denildiğinde, isimleri bir elin parmağını geçemeyen yatırımcıların adı geçiyor. Neredeyse öne çıkan her girişimin arkasında bu isimler yer alıyor. Ülkemizin anlı şanlı şirketlerinin bu alana, yani genç girişimcilere bakışları genelde ikinci veya üçüncü kuşak aile üyeleri yönetimlerde söz sahibi olduğunda değişkenlik gösteriyor. (O da babaları, dedeleri izin verdiği ölçüde!..) Bu noktada profesyonel yöneticilerden ya da hali hazırda bu işi uluslararası standartlarda yapan VC’ler yani fon şirketleriyle yapılacak olası iş birlikleri gelecek adına ülkemiz ve startup ekosistemi açısından stratejik önemde. Böylesine bir ortaklık denildiğinde Sabancı Holding’in grup şirketlerinden Enerjisa’nın, VC dünyasının öne çıkan oluşumlarından Revo Capital ile yaptığı birliktelik model olarak incelenebilir. Büyük şirketlerin startup’lara yapacağı yatırım çok önemli çünkü bu iş birliğinin sadece parasal değeri değil, genç girişimlere açacağı yeni iş kapıları düşünüldüğünde diğer getirileri öne çıkıyor.
Borsadaki şirketler...
Kurumsal şirketler ve fonlar denildiğinde elbette Borsa İstanbul’da yer alan şirketlerin veri setlerine erişimi diğerlerine göre daha kolay. Bu yüzden gelin, bu şirketlerin startup ekosistemine olan bakışlarına bir göz atalım. Borsa şirketlerinin startup ilgisine bakıldığında, öyle büyük, aman aman bir yatırım furyası olmasa da bu alana ilgi gösteren şirketler ve geleceği gören yöneticiler olduğu ortada. Borsada yer alan; Escort bünyesindeki sayısı 50’yi aşan girişim ile Murat Vargı - MV Holding bünyesindeki HubVC yatırımları; sadece bu alana odaklanan şirketlere iki güzel örnek. Akiş GYO (Nivogo, Cartel.co, WorqCompany, Navlungo); Anadolu Efes (Malty); Erciyas Holding (Wastepresso); Ford Otosan (Optiyol, Bluedot, Rakun); Gedik Yatırım (Finfree, Bistock, Yancep, Startup Borsa); Sabancı Holding (Bulutistan, Zack. ai, Lumnion, Albert.Health); Koç Holding (Vispera, Tarabios, CY Vision); Migros (Paket Taxi); Vakko Holding (Fuudy); Vestel (WeWalk, Abilitypool, Haystack TV, CY Vision, Scadafence) gibi örnekler ise çoğunlukla kendi iş kollarındaki startup’ları seçerek yapan şirketler olarak öne çıkıyor. Türkiye’den sadece üç, beş unicorn değil; 10 milyon dolarlık, 100 milyon dolarlık yüzlerce hatta binlerce yerli startup’ı, global arenada etkili oyuncu yapmak için bu sayıları artırmaya mecburuz. Ülkemizde sermaye sahibi büyük şirketlerin startup ekosistemine ilgisinin arttığı her gün, inanın, “Türkiye’de katma değerli üretim neden yok?” sorusunun daha az gündeme geleceği bir döneme karşılık gelecek.