19.11.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:
SEÇKİN ŞENVARDAR - Nişantaşı’nda objektiflere yansıyan Meriçliler, Yalan Dünya dizisinde birlikte çalıştığı Gülse Birsel için yapılan eleştirilerin yersiz olduğunu söyledi. Oyuncu, Birsel’in sette oyuncuların hakkını gözettiğini ve o dönem herkesin hakkını aldığını hatta ünlü senarist sayesinde oturduğu evini satın aldığını anlattı. “Bir gün evim varsa onun sayesindedir” diyen Hakan Meriçliler, konu hakkında şöyle konuştu:
“Yalan Dünya’da 90 bölüm oynadım, Gülse Birsel’in demirbaş oyuncusu değildim. Bence Gülse harika, çok hakkaniyetli, çok namuslu, çalışkan, meslektaşlarına iyi davranan birisidir. Onun haksızlığa uğramasına tahammül edemem. Bu gün bir evim varsa onun sayesindedir. Çünkü reklam film anlaşmasını bile kendisi yapmıştır. Evin fotoğraflarını yollayıp ‘lütfen bir reklam parasıyla bu evi al’ demiştir. Daha önce de az kaşe tartışmaları vardı hiçbiri doğru değil. Herkese hakkı verildi. O çok hakkaniyetli biridir. 'Avrupa Yakası'nda Gazanfer Bey, Gülse Hanım’ın rolünü kabul ettiği 'Yalan Dünya'da dizisinde sokağın adı Gazanfer Özcan Sokağıydı. Eşi Gönül Hanım'ın evi çok uzaktaydı kendisine sete yakın yerde ev tutup şoför ayarlamıştır”
'KÜRKÇÜ DÜKKANINA DÖNDÜM'
Ekranlara geri dönen Hakan Meriçliler, ekranlardan uzak kalmasının sebebiyle ilgili olarak ise “Ben yaşamayı daha çok seviyorum, hayatı ve gezmeyi seviyorum. O yüzden de kürkçü dükkanı hesabına dönüyor bazen işler. Evde olmayı severim genelde, ev kuşuyumdur” şeklinde konuştu.
NE OLMUŞTU?
Avrupa Yakası'nın Kubilay'ı, Bir Demet Tiyatro ve Seksenler' dizisinin de aralarında bulunduğu bir çok yapımda yer alan sanatçı Vural Çelik geçtiğimiz ay hayatını kaybetmişti. Vural Çelik'in vefası sonrası Gülse Birsel veda mesajı paylaşmıştı. Paylaşımını kaldıran Gülse Birsel'in veda mesajı tepki toplamıştı.
Gülse Birsel yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer vermişti: Kendi kelimelerimle veda. Birkaç yıldır cenazelere gidemiyorum. (Çözmem gereken, anksiyeteye benzer bir durum.) Bence cenazeler, dini tören bölümünü ayrı tutarsak vefat edenle anıların hatırlanması, yad etmek, veda etmek için vardır. Ben bunu, yazarak yapacağım.
Anılarım olan bir iş arkadaşımı çok erken kaybettim. Şaşkın ve üzgünüm. Vural Çelik Avrupa Yakası’nın ikinci sezonunda tek bölümlük bir rol için gelmişti: Kubilay. Çok tatlı bir performans gösterdi. Aşk üçgeni de çok iyi çalıştı. O hafta yukarı kata yapımcıya çıkıp “Mümkünse ben bu karakteri sık sık, hatta belki her bölüm yazmak istiyorum” dedim ve Vural 4 ekibe katılmış oldu. Nevi şahsına münhasır biriydi. Setin çocuğu gibiydi. Herkese kendi kendine küser, nedenini bilmediğimiz konulara alınır, sonra barışmak için hediyeler isterdi. Bu hediye konusu setin şakası haline geldikçe “Bu hafta bana ne alıyorsun Gülse?” cümlesiyle girmeye başlamıştı stüdyoya. Güldüğümüz, keyfi yerinde olsun diye hep kollamaya çalıştığımız bir çocuksu ruhtu. Özellikle bana ve Engin Günaydın’a çok nazı geçerdi. Sette biraz da bizi güldürmek için hep oynadığı bir “Mağdur persona”sı vardı. Şenay Gürler’le bir kahve içmeye mi çıkıyoruz, “Vaay tabii sosyete bizi davet etmez”! “Ya kardeşim iki kız dedikodu yapacağız, sen niye geliyorsun?” “Yok yok ben garibanım zaten beni çağırmazsınız, bir kahve ısmarlamazsınız bu fakire, ben hangi parayla kahve içeceğim” filan derken bu sefer abarttığını fark edip onu gülme tutardı.
Setin geleneksel şakalarından biri böylece inşa edildi. Ve ben bu dinamikten “Zenginliğine rağmen hep mağdur hep ezik Gülenay” karakterini yazdım. Vural da nefis oynadı. Birinin bizi durduramadığı günlerdi.
2008’de, son sezona girerken, ayrılmak istediğini söylediğinde ben de dahil birkaç oyuncu arkadaşım vazgeçirmeye çalıştık. Ücret, çalışma saatleri, senaryodaki yeri gibi şikayetleri vardı. Yapımcılarla konuşup, bana alıngan tonlu bir mesaj atarak ayrıldığını söyledi ve teşekkür etti. Belki benim daha da ısrar etmemi bekledi, bilmiyorum.