Yabancılar Türkiye'ye İnanıyor
GRI için sektörün ileri gelenleri İstanbul’da bir araya geldi
Global Real Estate Institute’in (GRI) 13-14 Ocak tarihleri arasında düzenlediği 6’ıncı GRI Türkiye Konferansı’nda sektörün ileri gelenleri İstanbul’da bir araya geldi
200'un üzerinde üst düzey yöneticiyi buluşturan konferansta, Türkiye dışında ABD, Avrupa ve Orta Doğu gibi dünyanın farklı bölgelerindena pek çok yabancı yatırımcı, gayrimenkul geliştiricisi ve yatırım fonlarının üst düzey temsilcisi 1 buçuk gün süren oturumlara katıldı. Sektörün en önemli sorunları arasında sayılan 15'in üzerinde başlık tartışıldı. “Kurumsal yatırımcılar; Türkiye'nin zamanı geldi mi?”, “Yabancı yatırımcılar; Türkiye de kimler kalıcı olacak?” ve “Türkiye de konut; yeni gözde bölgeler nerede?” gibi konu başlıklarının tartışıldığı oturumlarda, konut, ofis, perakende, lojistik ve otel gibi gayrimenkul sektörünün tüm kategorileri tartışılırken sektörü topyekûn etkileyen kentsel dönüşüm, sürdürebilirlik, kurumsal yatırımcıların Türkiye'ye bakış açıları gibi yeni gelişmeler ve önemli trendler de konuşuldu. Yabancı kurumsal yatırımcının yatırım yapabileceği nitelikli ofis projelerinin halen oldukça kısıtlı olması ticari gayrimenkul ile ilgili ortaya çıkan ortak görüş iken; perakende sektöründe, düzenlemelerin yetersiz, rekabetin belli bölgelerde çok fazla olması ve doğru konsepte sahip olmadığı için ilgi çekmeyen AVM'lerin sürdürebilir olamayacakları konuşuldu.
Lojistik yatırımları ile ilgili ise bir kez daha kaliteli depo projeleri geliştirmek için arsa fiyatlarının oldukça yüksek olduğu ve bu nedenle projelerin uygulanabilir olmadığı dikkat çekti. Oturumlarda, yatırım için İstanbul dışındaki uygun yerler de tartışılırken, halen nitelikli AVM ya da kaliteli şehir oteli olmayan 5 yüz bin ve üzeri nüfuslu iller olduğu da hatırlatıldı.
“Türkiye'ye inanmak lazım”
Konferansın en ilginç tarafı ise açılış panelinde konuşan çoğu yabancı yatırımcının, “Türkiye'ye güvenip inanılması gerektiği” şeklinde bir tutum sergilemeleri oldu. Türkiye'nin nüfus büyüklüğü, demografik yapısı ve ekonomik büyüklüğü gibi güçlü temel göstergelere dikkat çekerek gelecek için oldukça olumlu bir resim çizmeleri ve yatırımcıların “Türkiye'ye inanmaları gerektiğini” pek çok kez dile getirdiler.
Yabancı yatırımcılar yatırım süreci öncesi ülkeyi ve dinamiklerini anlama aşamasında meydana gelen siyasi ya da ekonomik dalgalanmalardan her ne kadar olumsuz etkilenip, yatırım sürecini uzatsa da uzun vadede pek çoğu Türkiyeye olan ilgisini yitirmiyor. Aksine bu tip riskler, Türkiye'nin gelişmiş ülkeler ile kıyaslandığında daha yüksek getiri ihtimalini de ortaya koyuyor. Konferansın başında yapılan açılış panelinde yabancı yatırımcılar tarafından altı çizilen “Türkiye'ye inanmak lazım” iddiası, konferansın sonunda yapılan özet tartışmada bir kez daha yinelendi. Bu konferansta rollerin tersine dönmüş olması ve alışılageldik olanın aksine, yabancı yatırımcıların Türk oyunculara moral vermesi dikkat çekici oldu. Umarız ki bu olumlu gelişme, Türkiye ile yakın zamanda ilgilenmeye başlayan yabancı yatırımcıların görüşlerini de etkiler.