Prefabrike ve Çelik'te Yükseliyoruz
Türkiye, prefabrike ve çelik yapıda üretim üssü oldu
Vefa İcra Kurulu Başkanı Turan Koçyiğit, Türkiye’nin, prefabrike ve çelik yapılar alanında Orta Asya, Afrika, Ortadoğu, Körfez ülkeleri ve Avrupa’nın taleplerini karşılayan bir üretim üssü haline geldiğine dikkat çekti.
Prefabrik ve çelik yapı sektörünün önde gelen firmalarından Vefa’nın İcra Kurulu Başkanı Turan Koçyiğit, sektörün son 10 yılda hızlı bir gelişim gösterdiğini belirterek, “Artık sadece Türkiye’nin ihtiyaçlarını değil, çevresindeki Orta Asya, Afrika, Ortadoğu, Körfez ülkeleri hatta Avrupa’nın taleplerini karşılayan bir üretim gücüne ulaştık. Son yıllarda Amerika kıtasında bile çözümlerimizi ulaştırıyoruz” dedi.
Sektörün yüksek kapasiteli üreticilerinden biri olarak çözümlerini entegre bir şekilde sunduklarına dikkat çeken Turan Koçyiğit, ürünlerinde kullandıkları ana malzemelerin büyük bir bölümünü kendi üretim tesislerinde üretmeye başladıklarını ve böylece kapasitelerini son yıllarda birkaç kat artırdıklarını söyledi. “Bunu yaparken kullandığımız hammadde ve yarı mamullerin neredeyse tamamını yerli kaynaklardan temin ediyoruz” diyen Koçyiğit, son 10 yıldır üretimlerinin yarısından fazlasını 60’tan fazla ülkeye ihraç ederek ülke ekonomisi için katma değer ürettiklerinin altını çizdi. Vefa İcra Kurulu Başkanı Koçyiğit, sektörle ilgili de şu değerlendirmelerde bulundu:
“Prefabrike ve çelik yapı sektörünün öne çıkan firmaları olarak Türkiye’nin en büyük ilk 1000 sanayi kuruluşu içinde yer alıyoruz.
Sektörün ihracat başarısını ilk 1000 ihracatçı firma arasına isimlerimizi yazdırarak tescilleyebiliyoruz. Sektörümüz artık sadece Türkiye’nin ihtiyaçları için değil, çevresindeki Orta Asya, Afrika, Ortadoğu, Körfez ülkeleri ve hatta Avrupa’nın taleplerini karşılayan bir üretim gücüne ulaştı. Türkiye’nin çevresindeki 4 saatlik uçuş mesafesinde dünyadaki ekonomik faaliyetin yüzde 47’sinin gerçekleştiği bölgede ürünlerimiz ve sunduğumuz çözümler ile lider konumdayız. Son yıllarda bu potansiyelimizi Afrika’nın tamamına ve Amerika kıtasına da çözümler ulaştırarak genişlettik.”
“Sektörün potansiyeli yurtiçinde yeterince kullanılmıyor”
Özellikle çelik yapı sisteminin bir sanayi ürünü olarak her anı kontrol edilebilen ve hatayı minimuma indiren üretimi, kurulum hızı, depreme karşı güvenliği, ekonomikliği, estetik ve konforu ile çok önemli bir alternatif olarak dikkat çektiğini söyleyen Turan Koçyiğit, birer alternatif yapı sistemi olan prefabrike ve çelik yapı sistemlerinin çok daha yüksek bir potansiyel barındırdığını kaydetti. Ancak Türkiye’de bu potansiyelin tam olarak ortaya çıkarılamadığını vurgulayan Koçyiğit, “Yurt içinde hak ettiğimiz ilgiyi görmüyoruz. Oysa sunduğumuz ürün ve hizmetlere yurtdışında büyük bir ilgi var. Bu durum bizi daha fazla ihracat odaklı çalışmaya teşvik ediyor ve bunun karşılığını da alıyoruz” dedi.
Türk yapı sektörünün klasik yapı sistemlerindeki başarısı ve gösterdiği gelişim ile dünya çapında çok önemli bir noktaya geldiğinin altını çizen Koçyiğit, Türkiye’nin bu alandaki başarısının ülkemizde alternatif yapı sistemlerinin kullanılmasını ve yaygınlaşmasını zorlaştırdığını ve daha sorgulayıcı bir yaklaşıma neden olduğunu belirtti. Koçyiğit, “Alternatif yapı üreticileri olarak klasik yapı sistemlerinin gerekliliğini hiçbir zaman sorgulamadık. Dünya çapında kabul görmüş yapı sistemlerinin tümünün doğru projelendirme ve doğru uygulama yöntemleri ile ihtiyaçlara göre doğru şekilde tercih edilmesi gerektiğini söylüyoruz. Örneğin az katlı yapılarda çoğunlukla çelik yapı sisteminin tercih edilmesi gerekiyor” diye konuştu.
“Sorunların çözümü için birlikte hareket edilmeli”
Devlet kurumları ve özel sektörün alternatif yapı sistemlerini deneyimledikçe potansiyelin gelişeceğini söyleyen Turan Koçyiğit, son yıllarda bu alanda ümit verici gelişmelerin yaşandığını da kaydetti. Yoğun çabaların ardından kendilerini ifade edebilecekleri, çözümlerini sunabilecekleri imkanları yakaladıklarını dile getiren Koçyiğit, “Ancak firmaların henüz bireysel düzeyde kalan bu çabalarının etkisi de sınırlı oluyor. Sektörün bir çatı altında birleşmesi ile bu etkinin artacağını düşünüyoruz” dedi.
Prefabrike ve çelik yapı sektöründe faaliyet gösteren firmalarından oluşturacağı bir platformun sektörün gelişimine olumlu katkılar yaparak alternatif yapı sistemlerinin kullanım alanlarının genişlemesini sağlayacağını söyleyen Turan Koçyiğit, bu sayede ayrıca sektörde yıllardır yaşanan standardizasyon ve kalite sorunlarının ortadan kaldırılabileceğini ve sektör ile ilgili daha sağlıklı verilerin elde edilebileceğini kaydetti.