Gelin adayı aşık oldum dedi! Stüdyo karıştı. Skandalların eksik olmadığı izdivaç programında gelin adayı, karşılık bulamayınca programdan ayrılmak zorunda kaldı. Zuhal Topal'ın sunduğu izdivaç programında stüdyo şefine aşık olan gelin adayı Zeynep, aşkına karşılık bulamayınca sürpriz bir karara imza attı. Aşık olduğu stüdyo şefi Erkan'la aynı ortamda duramayacağını belirten Zeynep, Zuhal Topal'ın ısrarına rağmen programdan ayrıldı. Gelin adayı Zeynep, Taliplerime de ayıp. Burada kalmam yakışık almaz. Bu koşullar altında devam etmem doğru olmaz dedi. Erkan ise Benim için de zor bir durum. Şu an çok üzüldüm. Böyle olmasını istemezdim. Etik bir şey değil. Tanımak istedim diyelim, tanıdıktan sonra olmazsa insanlar bana nasıl bakar? Bana dün de yazdı. Gitmek istediğini söyledi. Kendisini kırmak istemiyorum ifadelerini kullandı. Yarışmaları ‘trol’lemesiyle gündeme gelen Korcan Cinemre, neredeyse her yarışmaya farklı saç ve sakal şekliyle katılmış. Adeta binbir surat edasıyla kılıktan kılığa giren, sürekli imaj değiştiren Cinemre, şimdiye kadar Çarkıfelek, Vay Arkadaş, Açıl Susam Açıl, En Zayıf Halka, Kelime Çengeli, Piramit, Süper Bulmaca, Aşka Gel ve Kelime Oyunu gibi yarışmalara katılmış. Cinemre, kendisini Game of the Thrones dizisindeki, yüzü sürekli değişen Jagen H’ghar karakterine benzetiyor. Habertürk'ün röportajına göre, Aslen Trabzonlu olan ve İstanbul’da yaşayan Cinemre kendisini bir yarışma virtüözü olarak tanımlıyor.. İstatistik bölümü mezunu olan Cinemre, mesleğini yapmadığını, hayatını gitar dersi vererek kazandığını söyledi. En büyük tutkusunun yarışmalar olduğunu anlatan Cinemre, “Sevgilimden ayrıldıktan sonra bunalıma girmemek için kendimi yarışmalara verdim. Yarışmalar benim için bir eğlence. Başvuruyorum, kabul ediyorlar, gidip yarışıyorum” dedi. “Dünyaya gülmek için geldim” diyen, izdivaç programında gelin-damat adaylarını trolleyen ve hem olumlu hem olumsuz tepkiler aldığını belirten Cinemre, programa kesinlikle cast olarak gitmediğini ifade etti. Stüdyoda tepki aldığını dile getiren Cinemre, “Ancak program bittikten sonra herhangi bir soğukluk, tartışma yaşanmadı. Hatta servisle evlerimize gittik” diye konuştu. Yarışma programlarına farklı görüntüyle gitmesini tamamen ‘yenilenmek’ olarak değerlendiren Cinemre, “O gün çıktığım programlardan sonra o adamı öldürüyorum. Bu yüzden imaj değiştiriyorum. Çünkü zaman, program, format değişiyor. Televizyonda aynı tipte adamı izlemek istemiyorum Ben yarışmalarda eğleniyorum. Hatta ciddi yarışma programlarında daha çok eğlendim. Daha önce yarışmalara gitmeden önce kafamda kurgu yapıyordum. Ama artık doğaçlama davranıyorum” ifadesini kullandı. Son dönemde yarışmalardaki çıkışı nedeniyle internette aranan bir yüz haline gelen Korcan Cinemre, kızların ilgisinden memnun olduğunu, Facebook üzerinden çok sayıda genç kızdan “Görüşelim” mesajı aldığını da söyledi. En büyük amacının kendi yarışma programını hazırlamak ve sunmak olduğunu kaydeden Cinemre, “Kafamda bir format yok. Tamamen benim programım olacak, basmakalıp olmayacak” dedi. Televizyon programları zaman zaman birbirinden ilginç anlara sahne oluyor... İşte onlardan bazıları... Evlilik programları zaman zaman ilginç anlara sahne oluyor. İşte unutulmazlar... Televizyon programlarında her gün birçok ilginçlik yaşanabiliyor. Bunların kimi bilerek ve isteyerek kimi de ufak dalgınlıklardan kaynaklanıyor. İşte efsaneler.. Yalçın Çakır’ın hazırlayıp sunduğu “Acı Umut” her bölümündeki kavgaları ve hıçkırık sesleriyle unutulmazlar arasındaki yerini alıyor. İşte programdaki alt yazılardan birkaç örnek... “Anteni bozulan karımın yanına gidiyor”, “Kaldıramıyor, Yalçın Bey”, “Kocam arkalarımı ısırıyor”... Reha Muhtar yine bir ilki gerçekleştirir. Ekranda ip üzerinde yürüyen sirk cambazı görünmektedir. Reha Muhtar cambazla röportajı daha ilginç hale getirmek için kendince bir yöntem bulmuştur. Kamera ayarlarıyla oynanır ve Reha Muhtar ters çevrilir. Artık ekranda hem cambaz hem de Muhtar ters şekilde gözükmektedir. Ayakkabı boyasıyla yüzünü boyayıp, Obama’ya seslenen Flash TV spikeri Gökhan Taşkın, Papa’nın Türkiye ziyareti esnasında da Katolik lidere Kelime-i şehadet getirip, Müslüman olmasını istedi. Tüm bu saçmalıkları canlı yayında ana haber bülteninde yaptı. Esra Ceyhan, programına ilahi bir güçle havalandığını iddia eden bir adam çıkarır. Psikiyatr bir doktor bunun mümkün olamayacağını söylediği anda “Allahhhhh” nidasıyla, iddia sahibi adam kanepeden havaya doğru sıçrar. Kameralara çarpıp durana kadar yuvarlanmaya devam eder. Sonrasında hiçbir şey olmamış gibi, ayağa kalkar ve kanepeye oturur. TSK’nın Kuzey Irak’a girdiği günler... Haberlerde PKK’ya verilen zayiatlar anlatılmaktadır. O akşamın diğer gündem konusu ise fiampiyonlar Ligi’nde yarı final mücadelesi veren Fenerbahçe’dir. Türkiye’nin gözü ve kulağı hem Kuzey Irak’ta, hem Londra’dadır. Reji ekrana yansıttıkları görüntüyle bir ilki başarır. Ellerinde tüfekler, mevzi almış, iki Türk askeri, altta yazı: “Sıcak Temas: Chealsea-Fenerbahçe: 11 ölü” Fenerbahçe’nin Arsenal’a 10-0 yenileceği üzerine Adnan Aybaba stüdyodaki yorumcularla iddiaya girer. Fenerbahçe bu skorla yenilmezse küpe takacaktır. Maç 0-0 biter. Bir hafta sonraki programda Adnan Aybaba’ya mavi küpeler takılır. Bu sırada Hayri İçler’in “Oh olsun!” sesleri stüdyoda yankılanır. Sadettin Teksoy, 40 kadar köylüyle bir mağaranın içindedir. Neden o mağaranın içinde olduklarını anlam veremediğimiz dakikalarda birden bire dualar başlar. S.T: Saçım benim, saçım benim. Köylüler: Saçım benim, saçım benim. S.T: Dökülüyor, saçım benim. K: Dökülüyor, saçım benim. S.T: Girdim Keloğlan Mağarası’na, gür çıkar saçım benim. Tarak tutar başım benim. K: Girdim Keloğlan Mağarası’na gür çıkar saçım benim. Tarak tutar başım benim. Mustafa Karadeniz kendi hazırladığı şakalarla bundan birkaç yıl öncesine kadar sevilen bir televizyon programı hazırlıyordu. O programda yaptığı şakalardan birinde, bu sefer baltayı taşa vurur ve arabasını boyadığı adamdan feci bir dayak yer. Bir zabıta denetlemesinde Uğur Dündar, fırıncıya böceklerin nereden geldiğini sorar. Gelen cevap, cümle profesörü koltuğundan edecek cinstendir: “Bu böceğin tarihini biliyor musun sen? Bir tane muzun içinde Güney Afrika’dan geldi. Onu da araştırdım. Bu, sıcağı sever.” Sumru Yavrucuk ve köpeği Pan, Billur Kalkavan’ın televizyon şovuna konuk olurlar. Pan’ın, Billur Kalkavan’ı taciziyle ortalık karışır. Yavrucuk’un programdan sonraki açıklaması ilginçtir: “Pan hayatta böyle şeyler yapmaz ama Billur’u görünce bir şeyler oldu.” Derleyen: M. Nedim Koca, Boxer Dergisi