Türklerin ata sporu

Türklerin Orta Asya'dan Anadolu'ya geldikleri dönemden beri oynadıkları savaş oyunu olarak bilinen ve günümüzde de geleneksel atlı spor olarak anılan cirit, Kars-Erzurum sınırındaki Allahuekber Dağları'nın eteklerinde köylüler tarafından yapılan dostluk maçlarıyla yaşatılıyor. Selim ve Sarıkamış ilçelerine bağlı bazı köylerde bulunan cirit sporcuları atalarının yaptığı, at sırtında savaş oyunu olarak adlandırılan cirit sporunun yeniden canlandırılması amacıyla kış aylarında sıfırın altında 30 dereceye kadar düşen hava sıcaklığına aldırış etmeden her pazar müsabaka düzenliyor. Müsabakaların yapıldığı kar ve çamurlu sahaya aldırış etmeyen köylüler kıyasıya mücadele ediyor. Yaklaşık 1 metreyi bulan kar nedeniyle sporcuların atlarıyla düşmesi renkli görüntüler oluşturuyor. Allahuekber Dağı Atlı Cirit Spor Kulübü Başkanı Serkan Tepe, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uzun yıllardır ata sporu ciriti yaşatmaya çalıştıklarını söyledi. Ciritin nesilden nesile aktarılan bir spor olduğunu vurgulayan Tepe, Cirit, dededen babaya, babadan oğula geçen bir spor ve bizim için çok güzel bir duygu. Herhangi bir desteğimiz olmadığı için ata sporumuzu yapanlar azalmakta, kendi çabamızla müsabakalara gidiyoruz. Yetkililerden destek bekliyoruz. dedi. Köydeki müsabakaları organize edenlerden Selçuk Başkaya (30) da yaklaşık 17 yıldır at sırtında cirit oynadıklarını kaydetti. Başkaya, köyler arsasında müsabakalar gerçekleştirdiklerini anlatarak, Son müsabaka Başköy ve Kars Kafkas atlı cirit kulüpleri arasında oynandı. Her pazar günü köyler arasında dostluk müsabakası yapıyoruz. Burada kara cirit oynuyoruz, puan yok. Resmi müsabakalarda puanlama burada rakibi yakalayıp bağışlama var. Yani 'ben seni affediyorum, sen git' deniliyor. Resmi maçlarda ise rakibini yakaladığında 4 puan alıyorsun. diye konuştu. Atların bakımının da zor olduğunu dile getiren Başkaya, Bir at günde 10 kilo arpa tüketiyor. Bunlar hep masraf. ifadesini kullandı. Başkaya, ata sporunun gelecek nesillere aktarılması için destek beklediklerine dikkati çekerek, Önceden 40 at vardı, şimdi ise 8-10 atımız var çünkü destek yok. Her ilde federasyon var. Başka illerde bu spora destek var ama burada yok. Bu sporun Kars'ta yaşatılması için destek lazım, bu destek verilirse elimizden geleni yapacağız. değerlendirmesinde bulundu. Kış aylarında da atlı cirit oyununu oynadıklarını anımsatan Başkaya, sözlerini şöyle tamamladı: Kışın hemen hemen her pazar günü yaz aylarında da resmi müsabakalarımız oluyor, ayrıca il elemelerine gidiyoruz. Kış aylarında zor oluyor ama bu da ayrı bir zevk, zevki tadı anlatılmaz bunu yaşamak lazım. Saha karlı çamurlu olmasına rağmen atlarımızı biniyoruz. Biz bu oyunu büyüklerimizden gördük şu anda benden büyük olan ağabeylerim var, bizden sonra da bizi örnek alıp oynayacak çocuklar var. Köylülerden 60 yaşındaki Ali Rıza Yıldız ise ata sporunu birlik ve beraberlik içerisinde köylerde yaşatıldığının altını çizerek, şunları kaydetti: Ata sporumuzu köylerimizde, yörelerimizde birlik ve beraberlik içerisinde yapıyorlar, bunu yapanlardan Allah razı olsun. Biz eskiden çok cirit oynardık, ciritte illa birini vurman gerekmiyor. Ciritte beraberlik olsun, cirit tatlı olsun, gençler birbirine yardımcı olsun. Bu duyguyla bu sporun devam etmesini istiyoruz.