1930 yılında Brezilya’da çekilen bu fotoğraf Darwin’in Evrim teorisindeki kayıp link mi yoksa sadece o dönem gündem yaratmak için yapılan bir makyaj hilesi mi? Brezilya’da bir ormanda bulunduğu iddia edilen ‘maymun adam’ kocaman dudakları ve değişik burnuyla o dönemin Hollandalı gazetecileri tarafından fotoğraflandı. İlk fotoğrafta ‘maymun adam’ diye tabir ettikleri değişik türle birlikte fotoğraf çekilen Het Leven gazetesine 1937 yılında bu fotoğrafları bastı. İlerleyen yıllarda çok sayıda zooloji ve antropoloji uzmanı konunun uzmanı gözlemcilerle birlikte fotoğrafları mercek altına aldı. Uzmanlar fotoğraflarda protez makyaj olabileceğine dair ipuçları yakaladı. Fotoğrafları inceleyenler maymun adamın saçlarının kahküllü olmasına ve böylese makyaj hilelerinin de gizlenmeye çalışıldığına dikkat çekti. Uzmanlar fotoğraflarda dünyayı değiştirecek bilimsel bir buluştan çok o yılların koşullarında yapılmış fazla gelişmemiş makyaj hileleri olduğu konusunda ortak kanaate vardı. 20'nci yüzyılın en ikonik fotoğraflarından biri olan, 20 Eylül 1932'de New York'taki Rockefeller Merkezi gökdeleninin inşasında işçilerin öğlen yemeği yediği anı gösteren fotoğraf geçen hafta 80'inci yılını kutladı. Ancak Lunch atop a Skyscraper (Gökdelenin üstünde öğle yemeği) adı verilen bu fotoğrafın işçilerden habersiz çekilmediği, şirketin işçilere reklam amacıyla poz verdirdiği iddia edildi. Kimliği belirsiz olan fotoğrafçının, inşaat sürecini takip etmek için haber ajanslarından gönderilen fotomuhabirlerden biri olduğu düşünülüyor. Bir ara bu fotoğrafı çeken kişinin Charles Ebbets olduğu düşünülmüş, ancak daha sonra çekildiği anda bölgede birden fazla fotoğrafçının olduğu belli olmuştu. Fotoğrafın haklarına sahip olan Corbis İmaj'dan tarihçi Ken Johnston, Bu fotoğraf, Rockefeller tarafından reklam amaçlı çekilmişti. İşçiler gerçekti ancak o pozu vermeleri söylenmiş ve onlarca fotoğrafçı çağrılmıştı dedi. KENDİNİ ÖLDÜ GÖSTERDİ İngiltere’de 2002’deki kano kazasında öldüğü sanılan bir kişiyle eşi, sigorta şirketini yaklaşık yarım milyon dolar dolandırdı. John Darwin, içinde bulunduğu borç batağından kurtulmak için karısıyla bir anlaşma yaparak, kendini kano kazasında ölmüş gibi ilan ettirdi. Çiftin planına göre Mart 2002’de John Darwin kırmızı kanosuyla denizde kaybolmuştu. Kano bulunduğunda Darwin’in öldüğü düşünülmüştü. Karısı eşinin hayat sigortası sayesinde borçlarını ödedi. Çiftin foyası, kaybolduğu sanılan John Darwin’in yıllar sonra Londra’daki bir karakola gelerek ‘hafızasını kaybettiğini’söylemesiyle ortaya çıktı. TARTIŞILAN PERİLER Elsie Wright (16) ve Frances Griffiths (10) tarafından bahçelerinde fotoğrafları çekilen peri. Bu fotoğraf İngiltere'de o kadar çok yankı uyandırmıştı ki Sherlock Holmes'ün yazarı Arthur Conan Doyle'ı bile inandırmıştı. PERİ MUMYASI BULUNDU İngiltere'de 1 Nisan günü parkta bulunan bu yaratık ülkede büyük yankı yarattı. Perileri inananlar bunun bir Peri mumyası olduğunu iddia etti. Ancak gerçek daha sonra ortaya çıktı. Dan Baines isimli İngiliz sadece şaka yapmak istemişti... OTOPSİ EDİLEN UFO İngiliz film yapımcısı Ray Santilli, 1947'deki film gösterimi sırasında UFO çarpışması sırasında parçalanan bir uzaylıyı 'gerçekmiş' gibi sundu. Ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaşan uzaylı, aslında yönetmenin kendi yarattığı 'Yapay UFO'dan başka bir şey değildi. NESSİE CANAVARI İskoçya’nın Loch Ness gölünde yaşadığı rivayet edilen ve bölge halkının Nessie adını verdiği canavar, dünyanın en ünlü efsanelerine konu oldu. Bölgeye düzenlenen turların da önemli bir unsuru haline geldi. Her ne kadar yapılan araştırma sonunda gölün temiz, Nessie’nin de sadece bir söylenti olduğu ortaya çıkarıldıysa da bölge halkı yüzyıllardır şarkılara bile konu olmuş bu canavarın varlığına hala inaniyor. 'MONTAUK CANAVARI' TARTIŞILMAYA DEVAM EDİYOR ABD'nin New York eyaletine bağlı Montauk kıyılarına vurduğu öne sürülen canavar hakkında birçok spekülasyon yapıldı. Fotoğrafı ilk kullanan gawker.com internet sitesi, yaratığın sahile 13 Temmuz'da vurduğunu öne sürdü. Hatta CNN ve Fox News gibi ciddi medya kurumları da tartışmaya müdahil oldular. Fox News’a konuşan bir uzman, yaratığın bir rakun olduğunu iddia etse de, en çok kabul gören açıklama, burnu koparılmış, çürümek üzere olan bir pitbul olduğu yönünde. Ancak hayvanın pençelerinin köpeğe benzemediğini iddia eden komplo teorisyenleri, Bu, Atlas Okyanusu’ndaki gizli nükleer denemeler yüzünden mutasyona uğramış bir yaratık diyorlar. 'KOCA AYAK' EFSANESİ ‘Koca Ayak’ efsanesi, 1958 yılında Washington'un güneyinde yol inşaatında çalışan işçilerin 48-55 numara büyüklüğünde ayak izleri görmesiyle başladı. Himalayalar'da yaşadığı söylenen ‘Kar Adam Yeti’ efsanesi gibi Koca Ayak da ABD'nin modern söylencelerinden oldu. Bilim adamları bu efsanenin peşine düştüler. 1967 yılında bölgede keşif turuna çıkan Roger Patterson ve Robert Gimlin, ‘Koca Ayak’a ait olduğu söylenen görüntülerle geri döndüler. Daha sonra bu görüntünün 'koca ayak' filminde kullanılan bir köstüm olduğu iddia edildi. 2008 yılında ise ABD’de iki profesyonel kocaayak avcısı efsanevi yaratığın cesedini bulduklarını açıkladı. Yapılan DNA testlerinde gerçek ortaya çıktı. Kocaayak cesedinin kauçuktan bir kostüm olduğu açıklandı. Amerika'da resimde tasfir edilen taş adamın bulunduğu açıklandı. Daha sonra bunun gerçek olmadığı ortaya çıktı. DEV İSKELET BULUNDU Dev insanlar dünyada daima tartışma konusu oldu. Bangladeş'teki 'The New Nation' isimli haber sitesinde yer alan ve görenleri şaşırtan fotoğraftaki iskeletin bir insana ait olduğu öne sürüldü. İddialara göre, geçen Nisan ayında Suudi Arabistan'da petrol araştırmaları yapan bir şirket çalışanları tarafından dev iskelet bulundu. İnternet sitesi, Bu iskelet Kuranı Kerim'de belirtilen ve irilikleriyle tanımlanan Ad kavminden birine mi ait? sorusunu ortaya attı. Oysa dev iskelet sadece photoshopla yapılan bir çalışmaydı. UÇAN PENGUENLER BBC'nin hazırladığı belgesel türünde çekilen film pek çok insanı heyecanlandırdı. 'Evrimin Mucizeleri' isimli yeni doğa tarihi belgeselleri çeken BBC ekibi, Falkland Adaları'nın 1210 kilometre güneyindeki Kral George Adası'nda uçabilen penguenlere rastladı. Birçok basın kuruluşu bunu haber olarak yaptı. Gerçek ise 1 Nisan şakasından başka bir şey değildi. SON TURİST 11 Eylül'de görülmeye başlanan bir fotoğraf, kısa sürede tüm dünyaya yayılmayı başardı. Fotoğrafta New York'u arkasına almış bir turist yer alıyordu. İddiaya göre fotoğrafta yer alan uçak ise terörist kontrolündeki uçaklardan birinin Dünya Ticaret Merkezi'ne çarpmadan önceki son fotoğrafıydı. Ancak bu fotoğrafın elbette gerçekle bir ilişkisi bulunmuyordu. KÖPEKBALIĞI DALGICI YUTTU Bu fotoğrafta internet sitelerinde hızla yayılmış, dalgıçın son anları olarak gösterilmişti. Ancak iki fotoğraftan oluşturulduğu daha sonra ortaya çıkıt. DEV KEDİ SNOWBALL Bu seferki fotoğrafta ise dev görünümüyle görenleri hayretle içerisinde bırakan ve yaklaşık 40kg ağırlığında olduğu tahmin edilen bir kedi dikkat çekiyor. 2000 yılından sonra e-posta'larda dolaşmaya başlayan fotoğrafta Roger Degagne isimli bir vatandaş, bu devasa kedisiyle poz vermiş. Peki Snowball(Kartopu) isimli kedi bu hale nasıl geldi? E-posta'da yer alan iddiaya göre Degagne, Snowball'u Kanada'daki bir nükleer santralin yanında bulmuş ve yine iddiaya göre Snowball'un bu hale gelmesinin nedeni santraldeki zehirli bir sıvı. BONSAİ KEDİLERİ Amerika'da yavru kedileri kavanoz içinde yetiştirip bonsai kedi üretme teknikleri veren bir internet sitesi ülkeyi ayağa kaldırdı. Sitede, kedinin yavru iken kavanoza konulması sonucu kemiklerinin çok fazla gelişemeyeceği ve böylece içinde bulunduğu kavanozun şeklini alacağı anlatılıyor. Bu web sitesi büyük yankı uyandırdı, büyük protestolara neden oldu ve FBI'ın siteyi kapatması için binlerce başvuruda bulunuldu. Oysaki web sitesi ve internette e-posta biçiminde yayılan haberler Amerika'da MIT üniversitesi sosyoloji bölümü öğrencilerinin, halkın tepkisini ölçmek için yaptığı başarılı bir ödev çalışmasından başka bir şey değildi. KANDIRILDIK ÖZÜR DİLERİZ İngiliz askerin Iraklı mahkumlara yaptığı işkencelerin görüntüleri olduğunu öne sürdüğü fotoğrafları yayımlayan Daily Mirror gazetesi, halktan ve silahlı kuvvetlerden özür diledi. Kraliçeye bağlı Lancashire Alayı’nın mensuplarının işkencede yer aldıklarını öne süren gazete, özellikle bu alaydan özür dilerken, yaptığı yayını günlerdir her platformda savunan genel yayın yönetmeni Piers Morgan’ın işine de son verildiğini duyurdu. Irak’taki işkence fotoğraflarının tamamen “iyi niyetlerle” yayımlandığını da savunan Mirror yönetimi, “fotoğrafların bize söylendiği gibi olduklarına gerçekten inandık, aksi takdirde asla böyle bir yayın yapmazdık” açıklamasında bulundu. Aynı şekilde 2005 yılı Şubat ayında çıkan haberlerde, bir ABD askerinin Irak'ta rehin alınan iddia çıktı. Ancak bu fotoğrafta sahte çıktı. HİTLER'İN SAHTE GÜNLÜKLERİ Almanya'da Gerd Heideman çalıştığı Stern dergisine 1983 yılında 6 milyon dolara Adolf Hitler’in sahte günlüğünü satmaya başarıyor. Arkadaşı Konrad Kujau’nun sahtekarlığına kanan Heidemann, ayrıca ünlü tarihçi Hugh Trevor- Roper’i de günlüğün gerçek olduğuna ikna etmeye başardı. Heidemann bu sahtekârlığı sonucu Alman mahkemeleri tarafından üç yıl hapse mahkum ediliyor. Tüm dünyada ekin tarlalarında bir gecede oluştuğu iddia edilen şekiller daima merak uyandırmıştır. Doug Bower ve Dave Chorley, 15 yıldır tarlalara şekiller yaptıklarını itiraf ettiklerinde bu gizemli izlerin peşinden koşanlar olanlara inanmak istemedi. Doug Bower ve Dave Chorley, 15 yıldır tarlalara şekiller yaptıklarını itiraf ediyorlardı. ÖZGÜRLÜK ÇANI'NI SATIN ALDIK 1996’da Amerikan fast food zinciri Taco Bell’in, Amerikan bağımsızlık tarihinin sembolü olan ve Philadelphia’da bulunan özgürlük çanını satın aldığını ve federal hükümetin çanın adını Taco özgürlük çanı olarak değiştirdiğini açıklaması, halka arasında infial yarattı SİYASİ KRİZE NEDEN OLDU! AB Dönem Başkanlığı’nı 1 Ocak’ta devralan Çek Cumhuriyeti, AB üyesi 27 ülkenin sanatçılarının katılımıyla gerçekleştirileceği var sayılan bir plastik heykel sunumu ısmarladı. Entropa” olarak adlandırılan ve 6 ay sergilenecek olan “eserin” kataloğunda, “AB’nin 27 sanatçı tarafından nasıl görüldüğü” ifadesi yer buluyor. Ancak Çek sanatçı David Cerny (41) tarafından gerçekleştirilen yapıtta kullanılan diğer ülkelere ait diğer sanatçı imzalarının ve biyografilerin hepsinin “hayali” olduğu belirlendi. Sanatçı, “Çek yetkilileri aldattığı için” özür dilerken Çek Cumhuriyeti hükümeti, “şok yaşadığını” bildirdi ve önlem alınacağını duyurdu. Ülkelerinin birbirlerine bir boru sistemiyle bağlantılı olarak gösterildiği büyük boyutlu plastik “sanat eseri” üzerinde Bulgaristan, “alaturka tuvalet” görüntüsüyle yansıtılırken Almanya, Nazi dönemini anımsatan gamalı haç sembolüyle gösteriliyor. Lüksemburg, “satılık ülke”, Fransa “grevler ülkesi” olarak tanıtılırken Danimarka, bu ülkede, 2005 yılında tartışmalara yol açan karikatürlere benzeyen lego imajlarıyla sunuluyor. İtalyanlar cinsellik ve futbol düşkünü olarak tanıtılırken, Hollanda suların ve cami minarelerinin istilasına uğramış gösteriliyor. SAHTE SHAKESPEARE Kendisini Shakespeare olarak tanıtıp dünyaya eserlerini pazarlayanlar da olmadı değil. 1796 yılında William Ireland'ın yazdığı 'sahte' Shakespeare oyunu o kadar kötü bulundu ki, İrlanda'da sadece bir kere oynandı.