Herkesin kimseye anlatamadığı gizli bir sırrı, herkesin kimseye gösteremediği gizli bir yüzü vardır yeğen... Hayatın kuralı bu ne kadar uzağa gidersen git, başladığın yere dönersin sonunda. Bazen hayat seni öyle zorlar ki yeğenim yolun başında kimdin: Unutursun Silahı kullanacaksın ama sen tutmayacaksın! İnsan bir gün gırtlaklayacağı tavuğu sevmeye kalkarsa, aç kalır! Üzülme! Bir şey olmuyorsa ya daha iyisi olacağı için ya da gerçekten de olmaması gerektiği için olmuyordur. Bu sona nasıl geldim diye soruyorsan kendine sorduğun ilk soruyu hatırlayacaksın! En iyi soygunlar girerken değil çıkarken bozulur yeğen. Haydutlar öyle iyi planlar ki girmeyi nasıl çıkacaklarını unuturlar. Çıkacaksan hemen çıkacaksın yeğen yoksa çekerler yoksa seni içeri... Bazen yaşamak için öldürmek zorundasın. Bazen yaşamak için içindeki sevgi seni öldürmeden sen onu öldürmek zorundasın. Bazen yeğen işleri yoluna koymak için sıkmayacaksın yumruğunu, açacaksın avucunu avucundakileri savuracaksın havaya. Bekleyeceksin, bekleyeceksin sana geri gelmelerini. Sırtını duvara dayayan mı köşeye sıkışmıştır? Yoksa arkasına dikkat etmeyen mi kardeş? Kendi kendimize verdiğimiz sözü tutmak en çabuk unuttuğumuz şeydir ne yapsak! Kadere inanan insan tesadüfe inanmaz. Tesadüfe inanan adamsa kaderini kendi elinde tutamaz. Ölüm gibidir sadakat. Bir kere çizgiyi geçtin mi, geri dönüş yoktur. Ben her şeyi olan ve kaybedeceği hiçbir şey olmayan insanım. Senin yerinden oynatamayacağın taşlar var yeğen ama benim yok! Kaçınılmazdan kaçamazsın yeğen! Güç gizden gelir yeğen! Teslim olunmadan sadık olunmaz... Çırpınma boşuna yeğen! O hançer bir kere saplanınca, çıkarmaya kalktıkça iyice kalbine gömersin. Cesurun bakışı korkağın kılıcından keskindir yeğen! Mesele ölmek değil dost bildiğin en güvendiğin adamın eliyle ölmekmiş mesele... Değişmek zordur ama bazen aynı adam olmak daha da zordur Senin yerinden oynatamadığın taşlar var yeğen, ama benim yok! Kadere inanan insan tesadüfe inanmaz. Tesadüfe inanan adamsa kaderini kendi elinde tutamaz. Ne kadar değişirsen değiş, Nerede mutlu olduysan hep oraya çevirirsin kafanı. Seni sınayacaklar yeğen, sana soracaklar. Ne soracaklar yeğen, bir tarafta melek, bir tarafta şeytan ne soracaklar sanırsın ha? Seni sınayacaklar yeğen, sana soracaklar. Artık tereddüte gerek yok, ya ileri gideceksin ya vazgeçeceksin. Savaşmak aslında hasmınla savaşmak değil, sevdiklerinle savaşmaktır. Savaşırken göremezsin bazı savaşları kazanamazsın artık durmalı ve geri çekilmelisin. Unutma! Bin kere dönsen o güne, bin kere ihanet edecekler sana. Herkes doğasının gereğini yapar. Bin kere ihanet etseler sana çaresi yok bin kere gidersin yanlarına. Ezel duy sesimi! Bir kere ihanete uğradın mı anılar sana bataklık olur yeğen, hatırladıkça çekerler seni içeri, hatırladıkça affetmek istersin yeğen; çünkü affetmek unutmak demek, öncesini hatırladıkça sonrasını unutmak istersin, çırpınma boşuna yeğen, o hançer bir kere saplanınca sırtına çıkarmaya kalktıkça iyice kalbine gömersin. Öyle Durursan Kolay Hedef Olursun. Durursan Senin Başlattığın Olaylar, Gelir Seni Bulur. Mızrak Gibi Saplanır Kalbine Unutma Yeğen... Tek Başına Değilsin ! Tek Başına Kalırsan; Sen Kendin Değil, Kendi Celladın Olursun Ancak. Sırası Değil Yeğen ! Kanma Onlara... Hangi İsminle Çağırırsa Çağırsınlar Seni. Çağırdıkları Yere Gidersen... Dönsende Oradan, Kendin Dönemezsin Yeğen...! Cevabını bulamadığın her sorudan korkacaksın. Sana çekilen her bıçağın kınında, Cevabını bilmediğin başka bir soru gizlidir çünkü.