Oğlunun günlüğünü okuyan baba dördüncü satıra gelince gözyaşlarına boğuldu. New Jersey’de yaşayan Bob Cornelius her gün olduğu gibi okula 11 yaşındaki oğlunu almaya gitti. Baba her okula gittiğinde oğlunun durumu hakkında öğretmenleriyle sohbet ediyor ve 11 yaşındaki oğlunun yer aldığı aktiviteleri izliyordu. Yine bir gün oğlunu izlerken çok üzgün göründüğünü farketti. Newsner'in haberine göre; yanda anketi öğretmenleri çocuklara verdi ve doldurmalarını istedi. Oğlunun cevabını gören Bob’un yüreğine bir ateş düştü. Çocuk sırasıyla ‘En sevdiğim yiyecek pizza” ve “En sevdiğim spor futbol” cevaplarını vermişti. Christopher’ın verdiği bir cevap vardı ki babanın boğazını düğümledi: “En sevdiğim arkadaşım . . . kimse”. Bob çok üzüldü. 50.000’den fazla paylaşılan Facebook gönderisinde, “Beş harflik bir kelimenin beni hiç bu kadar üzdüğünü hatırlamıyorum. Oğlumun verdiği cevap karşısında yüreğim dağlandı” dedi. Oğlunda otistik spektrum bozukluğu vardı ve diğer oğulları gibi arkadaşlarının evinde kalıp eğlenemiyordu. Arkadaşlarıyla kalamamasının sebebi adamın izin vermemesi değildi. Çocuk sadece arkadaşlarıyla kaynaşamıyordu. Baba bir süre önce bir hikâye okumuştu. Hikaye kantinde tek başına yemek yiyen çocuğun yanına ünlü bir futbolcu oturması ve o günden sonra çocuğun bir sürü arkadaş edinmesiyle alakalıydı. Baba haberi okuyunca, “En güzel yanı bunun bir senaryo olmamasıydı. Tamamen içtenlikle gerçekleştirilmiş bir iyilikle alakalıydı” dedi. Sonra ekledi: “Bu tür haberleri okuyunca çok mutlu oluyorum. Çocuklar yaşları itibariyle arkadaşlarını itip kakabiliyorlar ve bu tür hikâyeleri sıkça okuyamıyorum. Keşke ünlü futbolcu gibi insanlardan daha çok olsa.” Facebook gönderisinin bir kısmında Bob kendi oğluna benzer çocukları olan aileler için tavsiyelerde bulundu: “Yapabileceğiniz tek şey çocuğunuzla daha fazla ilgilenmek ve ona sıkça sorular sormak. Diğer ailelerin çocuklarını da çocuğunuz durumu hakkında bildirmeniz gerekiyor.” Bob insanlardan iki istekte bulundu. İlki oğlunun hikâyesini okumaları ve çocuklarıyla paylaşmaları. İkincisi ise çocuklarına, farklı olan diğer arkadaşlarına sevgiyle yaklaşmalarını öğütlemeleri... Her gün yalnız yemek yiyen çocuğun yanına kimin oturduğunu gören anne gözyaşlarını tutamadı. Kantinden tek başına yemek yemek bazı çocukların kendi seçimi olabilir ancak bazıları için kurtulmak istedikleri bir kabustur. Diğer çocuklar hep beraber gülüp eğlenirken, tek başına oturanlar yalnız yemek yerler ve bütün gün somurtarak kendilerinin dışlanmış olduğunu düşünürler. Buna benzer durumda olan bir çocuğun, yanına gelip yanına oturmak istediğini söyleyen bir diğer çocuk sayesinde hayatı değişti. Florida Devlet Üniversitesi’ndeki Amerikan futbolu takımının en iyi oyuncusu olan ve birkaç seneye Amerikan Ulusal Futbol Ligi takımlarından birine transfer olması beklenen Travis Rudolph arkadaşlarıyla beraber bir okula ziyarete gittiler. Öğle arasında kantine giden Travis orada tek başına oturan bir çocuk gördü. Travis pizza alarak çocuğun yanına gitti ve yanına oturup oturamayacağını sordu. Bunu yapması için kimse Travis’e bir şey söylememişti. Yalnız oturan çocuğu görünce acıdı ve yanına gitmeye karar verdi. İki arkadaş öğle arası boyunca sohbet ettiler ve keyifli dakikalar geçirdiler. Kantinden geçen birisi ikilinin fotoğrafını çekip çocuğun annesi Leah Paske’ye yolladı. Leah fotoğrafı görür görmez ağlamaya başladı. Travis Rudolph için gayet sıradan görünen bu iyilik anne için dünyalara bedeldi. Leah Paske’nin oğlu otizmli ve yeni arkadaş edinmekte güçlük çektiğinden tek başına yemek yiyor. Birdenbire oğlunun yıldız oyuncuyla yemek yediğini gören anne çok şaşırdı ve Facebook’ta bir yazı yazmaya karar verdi. “Bugün birçok kez ortaokuldaki halimi hatırlamaya çalıştım. Öğretmenlerimi seviyor muydum? Onları hatırlıyor muydum? Çok arkadaşım var mıydı? Kantinde arkadaşlarımla mı yemek yerdim? Arkadaşlarım kötü müydü? Ortaokulumun oldukça korkunç ve zor olduğunu hatırlıyorum. Ortaokula yeni başlayan bir oğlum olduğundan onun neler hissettiğini anlayabiliyorum. Bazen oğlum otizmli diye seviniyorum. Söyleyince tuhaf gelebilir ama bazı yönleriyle otizm oğlumu koruyor. Ellerini çırptığında arkadaşlarının ona baktığını fark etmiyor. Doğum günü partilerine davet edilmediğinde alınmıyor. Öğle yemeğini tek başına yemeye aldırış etmiyor. Ona bazen sorular soruyorum. Bugün hiç kötü hissettin mi? Öğle arası yemeğini kimle yedin? Bazen arkadaşımla diyor çoğu zamansa yalnız başıma diyor. İşte o zaman oğlum için çok üzülüyorum onun çok umrunda olmasa da. Oğlum çok cana yakın çocuktur. Tanıştığı herkese sarılmak ister. Bugün arkadaşlarımdan biri fotoğraf yolladı. Fotoğrafın altına da ‘Travis Rudolph oğlunla beraber öğle yemeği yiyor” yazmış. Ben de, “O kim?” diye sordum. Arkadaşım ‘Üniversite futbol takımının en iyi oyuncusu’ deyince gözyaşlarıma hakim olamadım. Travis Rudolph, Florida Devlet Üniversitesi futbol takımında top yakalayıcı pozisyonunda oynuyor ve bugün oğlumu ziyaret etmiş. Neden oğlumla yemek yediğini anlamadım ama emin olsun ki oğlum bu günü asla unutmayacak. Bugün oğlum yemeğini tek başına mı yiyor diye endişelenmediğim belki de tek gün oldu. Çünkü karşısında ünlü bir futbolcu oturuyordu. Travis Rudolph, sana çok ama çok teşekkür ediyorum! Bugün bir anneyi hiç tahmin edemeyeceğin şekilde mutlu ettin. Ölene kadar senin takımını destekleyeceğim!”