Sosyal medya fenomeni Kerimcan Durmaz, Renkli Sayfalar programına konuk oldu. Durmaz, özel hayatıyla ilgili merak edilenleri canlı yayında anlattı. Her cuma günü bir televizyon programında yayınlanan moda programına katılacağım. İstediğim her markayı giyebiliyorum. Modayı yakından takip ediyorum. Giyinmeyi çok seviyorum. İlk aldığım parayla ayakkabı almıştım. Dün akşam yurt dışından geldim ama yorulmuyorum. Enerjim çok yüksek. Sürekli çalışıyorum. İnsanlar beni doğal olduğum için sevdi. Sahneye 1,5 saatte hazırlanıyorum. Saçıma, makyajıma çok özen gösteriyorum. Yatırımımı yalnızca mücevherlere yaptığımı yazmışlar. Ancak bu doğru değil. Kendime yeni ev aldım. Demet Akalın ve Yağmur Sarıoğlu'nu çok seviyorum. Ünlü isimler beni paylaşamıyor diye bir durum söz konusu değil. Her ikisi de bana doğum günümde değerli hediyeler aldı. Ama ben de onların doğum gününde aynı değerde hediye alacağım. Gündem olmak için bu hediyeleri almadılar. 10 kişilik bir ekibim var. Karar veremediğim zaman onlara danışıyorum. Şu ana kadar tehdit edilmedim. Ahlaksız bir teklifle de karşılaşmadım. Kızlardan evlenme teklifi alıyorum. Beni çok seviyorlar. Sosyal medya fenomeni Kerimcan Durmaz, daha önce verdiği bir röportajda özel hayatına dair ilginç açıklamalar yapmıştı. Durmaz: “Erkeğim, cinsiyetimi asla değiştirmem” dedi ve muhafazakar birisi olduğunu belirtirken “Kuran okuyup namaz kılıyorum, gerçek hayatımı yansıtsam yer yerinden oynar” diye konuştu. Hakikaten vaktiniz yok! Kerimcan Durmaz efsanesi! Haftanın 6 günü çalışıyorum; ondan… Neden bu kadar seviliyorsunuz? Çok samimiyim, kendim olmayı seviyorum. Yapmacıklık olmadığı için ilgi görüp seviliyorum. ‘Şöhretli olmayı’ hep istemişsiniz. Niye? Küçükken takip ettiğim ünlüler vardı. Beyonce, Justin Bieber gibi isimler. Hep diyordum ki; ‘Neden ben değilim?, ‘Neden ben de ünlü olmayayım ki?’ Nasıl olursa olsun, şarkıcı, oyuncu ya da başka bir şey; bir patlama olmasını çok istiyordum. Allah da kalbime göre verdi. Hayır! Ne sahne aldım, ne bir yerde biriyle görünmeye çalıştım. Bunların hiçbiriyle bir yere gelmeyi düşünmedim. Sadece ‘bilinmeyi, tanınmayı’ hayal ediyordum. ‘Ben buyum, burdayım; içinizdeyim, buyrun’ demek istedim. Sokakta insanlar beni tanıyor, ‘sizinle fotoğraf çektirebilir miyiz?’ dediklerinde o kadar mutlu oluyorum ki! Nerede büyüdünüz? İstanbul Yeniköy’de doğdum büyüdüm, 2 ablam var. Babamın bir balık restoranı var; annem de ev hanımı. Lise hayatınızı merak ettim; yine böyle renkli bir karakter miydiniz? Okulda da farklı bir karakter olduğum için birtakım sorunlar yaşadım. ‘Agatha’ diye bir toka markası vardı mesela, köpek şeklinde. Kızlar saçına takardı, ben çantama takmak zorunda kalırdım. Okul güzel geçti, eğlenceliydi ama bitince üniversite değil de çalışma hayatına girmek istedim. Evet, normal bir hayatımız vardı, ben ne çok yüksek standartlarda yaşıyordum, ne de diplerde bir hayatım vardı. Ortada bir yerde gidip geliyordum. Büyük markalar, lüks bir yaşamdan bahsedemem. Ama inanılmaz özeniyordum; hep hayalimdi. ‘Neden benim yok?’ diye. Tasarımcı! Lisedeyken A4 kağıtlarına 2010/11 Kerimcan Durmaz Sonbahar/Kış koleksiyonu çizer, hazırlardım. Zaten liseden sonra M.A.C’te makyöz olarak işe başladım. O zaman da farklı bir makyözdünüz yüzde bin! Evet, orda da çok farklıydım. O zaman da beni çok severlerdi. Şimdi seven kitle büyüdü o kadar. Burası çok abartı kaldırabilecek ülke değil. Toplumda ben ve benim gibilerin duruşundan rahatsız olacak insanlar var. Ben onların zaferiyim. Muhafazakar bir toplumda, bu kadar ilgi görmeniz üzerine hiç düşündünüz mü? Sevgi cinsiyetsiz bir şeydir. Ayrıca dünya değişti, 21’inci yüzyıldayız; evrensel bir insanım. Özgürlük sınırınız nedir? Paylaşımlarıma dikkat ediyorum. Gerçek hayatımı yansıtsam bu ülkede yer yerinden oynardı. Bir ahlak politikam var. Yaptığım şakaların vs. dozunu bilirim. Hepsi arkamdalar! Onun dışındaki insanların ne dediğini umursamıyorum. Hiç babanızla sürtüştüğünüz, ya da dayak yediğiniz oldu mu? Hayır, babam bir kere bile bana elini kaldırmadı, ceza vermedi. Hiç baskı altında büyümedim. Hiçbir kötü alışkanlığım yok, özgür bırakıldım. Aşk hayatınızı merak ediyorum… Kalabalık mı şu an? Çok insan yok! Güldürme beni! Aşk yok! Evet! Ama ben çok kıskanç, zor biriyim. Akrep burcuyum, yükselenim de yay! ‘Buna aşık olurum!’ diyeceğim biri henüz çıkmadı. Tutkulu biriyim. Hiç gerçekten aşık oldunuz mu peki? Oldum! Salya sümük olmadım ama aşık oldum! Bir ilişkiye dönüştü ama aşk değildi. Elde etme gibi bir şeydi. Konuşmasıyla, hareketleriyle, yaşam biçimiyle benden bir tık fazla olmalı. Maddi-manevi benden yukarda olmalı. Böyle birine aşık olurum. Aptal insana tahammülüm yok. Aşık olacağım adam benden zeki olmalı. Yaşı büyük bir sevgiliniz olur mu? 22 yaşındayım, ilişki yaşayacağım insan 26-27 olur ancak! -Kıskançlık derecesi? Telefon filan karıştırır mısınız? Güvenirsem yapmam, ama güvenmezsem karıştırırım. Çok aşık olduğumda dağılırım. Çok aşık olacağınız biri çıksa ve ‘Bu işleri bırakacaksın, sosyal medya filan yok artık!’ dese? Miami’den 10 milyon dolarlık ev, 2 milyon dolarlık araba, İstanbul’dan 10 tane ev, hisseler, şirketler vs. hediye ederse, o zaman okey! Kendimi garantiye alırsam tamam! Ama normal bir aşksa, yapmam! İyiymiş! Duygularınızla karar vermez misiniz ayol! Çok garantici biriyim. Duygu diye bir şey var, bir de kariyer var. Duygularla yaşarsın ama karnın doymaz. Tek eşli misiniz peki? (Gülüyoruz) Yok, çok eşliyim. Ama aşık olursam, bir ilişkiye girersem tek eşli olurum. Aşık olursam asla aldatmam ama aşık değilsem, aldatırım. Farklılık seviyorum, tek insandan sıkılıyorum. Aşık olduğum adam beni aldatırsa onu mahvederim, süründürürüm! Off! Onu da aldattığı insanı da öldürürüm. Türklerden idolünüz var mı? Ajda Pekkan, Tarkan gibi? Küçüklüğümden beri Rihanna, Kim Kardashian gibi isimler benim idolüm. Onlarla büyüdüm. Kimse alınmasın. Güzel, seksi, zeki, yakışıklı… Sadece burnunuzda mı estetik var? Sadece burnumda! Ayrıca makyajsız da herkes beni görüyor. Makyajlı da makyajsız da güzelim. Çok seviliyorsunuz ya, bu ilgiyi kaybetme korkusu yaşıyor musunuz? Bir sevgi yakalamışken bunu kaybetmek akılsızlık olur. Bazen bir video ya da fotoğraf koyarken ‘Bu çok tepki alır’ diyorum ve koymuyorum. Değerlerim var kendimi tutuyorum. Namaz kılıyorum, oruç tutuyorum, vaktim olduğunda Kuran okuyorum. Duasız hiçbir işim yok. Mufazakarlığıma laf ettirmem. Kendinizi, cinsel tercihinizi, yaşam biçiminizi, saklamayan birisiniz. Çok dürüst bir duruş bravo! Ben saydam bir insanım. Neysem oyum. Kimseye hiçbir şeyi kanıtlamak zorunda değilim. Yaşadıklarım var, onlar benim özelim ama göstermek zorunda değilim. Kadınlar mı erkekler mi sizi daha çok seviyor? Kadınlar! Takipçilerin yüzde 60’ı kadın ama son zamanlarda erkekler de arttı. Sevenler de sevmeyenler de var; benim gibi birini daha önce görmediyse ben ona itici geliyorum. Ama buna da saygı duyuyorum. Çünkü benim yaşantım onlarınkine daha yakın. Stil, görsellik, estetik… Hangi erkek Chanel çantasını koluna takıp alışverişe gider ki? Komik! Ha her kadın da beni sevmiyor. ‘Cinsiyetsiz’ lafı size uyar mı? Hayır! Bu laf benim için geçerli değil. Dışardan görünen bir şey var, erkeğim. Cinsiyetimi asla değiştirmem. Bazı fotoğraflarda birçok kadından ‘daha güzel, daha çekici’ çıkıyorsunuz… Bunu ben dersem olmaz; ama bu algıyı yarattılar. ‘Hepinizden’ daha güzel değilim. Çirkin kadın yoktur ki! Doğaçlama! Bu lafların ve adımın-soyadımın patentini aldım. ‘Kerimcan Durmaz’ markası olacak mı? Parfüm, kıyafet vs? Teklifler geliyor, düşünüyorum. Şimdi geriye dönüp ‘ünlü olsam’ dediğiniz günleri düşünüyor musunuz? Kulisteyim, önümde 2 bin 500 kişi var. Çığlıklar, flaşlar, alkışlar! Diyorum ki demek ki ne güzel çalışmışım, kendimi sevdirmişim. Şükrediyorum. Kabindeyim, ilk DJ’lik yaptığım akşam… Hiçbir şey yapamadım, dondum kaldım. Ne şarkı çalabildim, ne söyleyebildim. Önümde 500 kişi var, heyecandan, kafam gitti. ‘Merhaba’ bile diyemedim. İlk 40 dakika, mikrofonu bile tutamadım. Kısa zamanda alıştım sonra. Olmazsa olmazlarınız? Fön makinam, saç spreyim-fırçam, diş fırçam, parfümüm, makyaj malzemelerim olmazsa olmaz! Telefonumu bağladığım bir hoparlörüm var, o da olmazsa olmaz! Neye en çok para harcarsınız? Çantaya zaafım var! E bırakın da olsun! Yılların Fatih’i o! Benim de onlarca mücevherim yok; ama olan birkaç tanesi de gerçek. Farklı bir stiliniz var. Sosteyetede kendini ‘stil sahibi’ sananları nasıl buluyorsunuz? Sosteyede birkaç tane çok sevdiğim arkadaşım var. Sosyetede o kadar paranın içinde giyinmeyi bilmeyen çok insan var. Ama konuşmak haddim değil. Onların çok ayrı bir dünyası var. İnsanlara dışarıdan sanki ben ‘Para para’ diyerek yaşıyorum gibi görünüyor olabilir. Ama para benim için sadece, farklı halimle yaşayabileceğim bir alan yaratmak için gerekli. Mutsuz olduğunuz anlar olur mu? Yok, hiç üzülmem, çok şeye takılmam. Polyanna gibiyimdir, iyi tarafından bakarım.