1963 İstanbul 1965 İstanbul 60’lar Aksaray Meydanı 1950'ler Unkapanı Galata Köprüsü - 1955 Karaköy.. 70ler.. 1912 yılında bir Fransız şirketi tarafından kurulmuş, yüzer havuzları İngiltere’de yapılmıştır... Birinci Dünya Savaşı sırasında havuzlama ve onarım üssü olarak kullanılan tersane 1938 de kamulaştırılır. Gemi bakım ve onarımı yanında 1950’lerden itibaren yeni gemi inşaatı da yapılır.. 1984'de Türkiye Gemi Sanayii AŞ'ye devir olur... 92 metreye kadar gemilerin inşa edildiği İstinye Tersanesine yoğun olduğu dönemde işçi sayısı 1000'e ulaşırdı. İstinye tersanesinde en son üç havuz vardı. Biri 137,15 metre uzunluğunda ve 21,3 metre genişliğinde, diğeri 67.32 metre uzunluğunda ve 29,4 metre genişliğinde sonuncu ve üçüncü havuz ise, 152,1 metre uzunluğunda ve 29,4 metre genişliğinde idi. Bu ölçülerden daha uzun bir şilep ya da tanker geldiğinde, ikinci ve üçüncü havuzlar birleştirilerek çok daha uzun bir havuz oluşturuluyor ve tersaneye gelen gemiye rahatlıkla hizmet veriliyordu.1991 yılında çevre kirliliği gerekçe gösterilerek tüm faaliyetler ve malzemeler İzmir Alaybey, İstanbul Tuzla ve Pendik tersanelerine aktarılmış ve faaliyetine son verilmiştir.. Bu arada kısa bir bilgi.. Emirgan - Sarıyer sahil yolu 1956 tarihinde yapılmıştır.. Sivil alanda deniz uçakları ile tarifeli seferler ilk kez 1924 yılında İstanbul, Büyükdere Limanında İtalyan Aero Espresso Havayolları şirketi ile İstanbul-Atina-Brindisi ve İstanbul-Atina-Rodos güzergahlarında Dornier Wal tipi uçaklarla yapıldı ve 1936 yılına kadar devam etti.. Kalamış - Köhne Çay Bahçesi.. Bir zamanlar.. Ortaköy.. 1964.. Solda gördüğünüz gibi camii restorasyondan geçiyor.. 1960 başı göçme tehlikesiyle karşı karşıya kalınca ciddi hasar oluşmuştu.. Halk arasında Ortaköy Camisi olarak bilinen Büyük Mecidiye Camii, 1853'te dönemin padişahı Sultan Abdülmecid tarafından Mimar Nigoğos Balyan'a neo barok tarzında yaptırıldı. Günümüze kadar 1862-1866-1894-1964 ve 1984 yıllarında tam 5 kez kapsamlı onarım geçirmiş. Son restorasyon 2011 de başladı 2014 de bitti ve 7 milyon TL. harcandı. Üsküdar Doğancılar Parkı.. 1940 ve günümüz.. Doğancılar Parkı, Üsküdar'ın tepe noktası olan Doğancılar semtinde kurulmuş parktır. Tarihte av yapılan bir tepedir. 4. Murat Dönemi'nde de, Hezarfen Ahmet Çelebi'nin Galata'dan uçup ilk ayak bastığı yer olarak da bilinmektedir. Kültürel ve tarihsel simgelerinin bır çoğunu yitirse de hala Üskudar'ın yeşil bölgelerinden biridir. diyor Vikipedia Selamiçeşme.. Nereden nereye.. üst resim..1938 alt resim ..2015.. alt resimde çeşmeyi arıyorsanız sağdaki ağacın arkasında.. Çeşme hakkında biraz bilgi isterseniz buyrun.. Şûhi Kadın ( “Harem çalışanı namus örneği Şuhi Kadın hazretleri” diyor II. Mahmut. Ayazma camiinde yatıyor) tarafından 1800 yılından daha önce bir tarihte burada bulunan bir çeşmenin yerine yaptırılmıştır. Selami Çeşme, Bağdat Caddesi’nin genişletilmesi ve diğer imar faaliyetleri nedeniyle günümüzde yok olan namazgâhla birlikte kervanların mola verdiği bir menzil çeşmesiydi. Cadde genişletilirken çeşme taşı ve yalağı caddenin karşısına monte edilerek kurtarılır. Namazgâhın mihrap taşı da korunarak son bir onarımla Selamiçeşme Camisinin musalla avlusu duvarına konmuştur. Namazgâhın yerinde ise bugün benzin istasyonu bulunmaktadır. Çeşmenin kitabesinden edinilen bilgiye göre 1830’lu yılların sonuna doğru II. Mahmud’un emriyle onarılır. Çeşmenin üstündeki tuğra da II. Mahmud’a aittir.. Çamlıca Tepesinden Boğaza bakış.. 70 başları.. Elmadağ, Cumhuriyet Caddesi.. 60 sonları Bostancı.. 70 başları.. Önde plaj, arkada açık hava Deniz Sineması.. Suadiye sahil.. 70 başları.. Araba Vapurundan boğaz manzarası.. 50 sonları.. Bebek.. 1960'lı yıllara girerken.. İstanbulun ilk taksi durağı.. Eminönü 1925.. 1915.. Bandırma Vapuru (alt soldaki ilk vapur) Karaköy rıhtımında ıvır zıvır işlerle vakit geçirip 4 sene sonrasını bekliyor.. İlk resim ; 50 sonları Beşiktaş Çarşı girişinde olan şirin bir benzinci. Resim: 1954 senesinde Migros Gezici Kamyonlarının bütün şehri gezerek yaptıkları tanıtım konvoyu Galata köprüsünde görülmekte.. Sol altta satış yapan bir Migros kamyonu.. Yeni nesil çoğunlukla Migros'u Koç grubunun kurduğunu zanneder.. Ancak Migros zamanın başbakanı Menderes'in ürünlerin güvenilir ve ekonomik fiyatlarla halka ulaştırılması talimatının sonucunda 1954 yılında İsviçre Migros Kooperatifler Birliği ve İstanbul Belediyesi'nin ortak girişimi ile kurulur. Türk tarafının imzasının altında dönemin belediye başkanı Fahrettin Kerim Gökay'ın ismi vardır.. Halka ucuz satış vaadiyle açılan Migros önceleri Gezici Kamyonlarla sadece İstanbul'da satış yaptı.. Daha sonra mağazalar açıldı.. Sonra da ülkeye yayıldı.. Gezici Kamyonlar yıllarca hizmet vermeye devam ettiler.. 1974 tarihinde Koç grubu Migros'u belediyeden satın aldı ve 2008'de İngiliz Moonligt firmasına sattı..Şu an %40 hissesi de Anadolu grubundadır.. Ortaköy Dereboyu Caddesi Ortaköy Deresi iken.. 1944.. Ulustan başlayan dere Ortaköyü boydan boya geçerek denize dökülürdü.. Çırağan Sarayı yapıldığında bu bölgede nüfus artınca dere duvarlarla islah edilmişti.. Resimde derenin bu halini görüyorsunuz.. 1970 yılında Boğaziçi Köprüsü projesi dahilinde üstü kapatıldı, Dereboyu Caddesi oldu.. Şimdi derenin suyu aynı Beşiktaştaki Ihlamur Deresi gibi yolun altından denize ulaşıyor.. Emek Kahvesi, Yeniköy. 1970'ler.. Haliç... 1946.. 60'lar Rumeli Hisarı.. Şaka gibi.. Tarabya halk plajı.. 70'ler.. İstiklal.. 1980.. Tarabya.. 1985.. 50 başlarında İstanbulda müşteri bekleyen bir taksi.. Bu tarz siyah plakalar arabalarda 1939-1962 yılları arasnda kullanıldı... 1964..Ömür Lokantası, Bahçelievler.. 1973.. Her yer piknik alanı.. Beşiktaş İskelesi.. 50 başları.. 1972 Beykoz.. 1963.. Dolmabahçe ve civarı.. Nefes ve güneş alan bir şehir.. 80 sonları.. Etiler Lisesi.. Öndeki boş arazide şu an 1993 de inşa edilen Akmerkez bulunuyor.. 1930.. Cumhuriyet bulvarı.. Taksime doğru.. Solda Surp Hagop Ermeni Mezarlığı'nın duvarı, sol ilerde Taksim kışlası.. Vatman... Kuşdili Cad.. 50 ortaları.. Kuşdili Tramvay Deposu.. 50 sonları.. 1973.. Sirkeci - Yeşilköy yolu.. Kadıköy'ün Yüzen Evleri... Resim 1,2,3 : Yıl.. 40'lar.. Y.Mimar Ahsen Yapanar'ın ticari olarak imal ettiği yüzen ev.. Takribi maliyet fiyatı 800 Tl. Resim 4 : 70 li yıllar.. Mimar Melih Koray'ın yaptırdığı katamaran ev..Altta iki sandal üstüne dizayn edilmiş.. Resim 5 : 50 li yıllar Moda koyunda yüzen evler.. Resim 6 : 80 li yıllarda Suadiye açıklarında bir yüzen ev.. veee TK 1174 ile optimist de Mr.Kaya.. Şunu da açıklıyalım; o zamanlar yelkende Türkiye simgesi TK idi, sonradan TUR oldu.. 1966.. Bebek'de lüfer zamanı.. 1960 öncesi.. Unkapanı Atatürk Bulvarı.. Sakinliğe bak.. Silahtarağa elektrik santrali.. 1940 lar.. İstanbulun elektriğini 1952 yılına kadar tek başına sağladı.. Şimdinin Bilgi Üniversitesi Santralistanbul'u.. Silahtarağa Elektrik Santrali, Silahtarağa Termik Santrali ya da kısaca Silahtarağa Santrali, İstanbul'da bulunan eski bir enerji üretim tesisidir.1914 yılında, Osmanlı İmparatorluğu döneminde kurulan kömür yakıtlı santral, kurulduğu tarihten, kapılarını kapattığı 1983 yılına değin İstanbul'un enerji gereksiniminin karşılanmasında kullanıldı. 1945... Hisar ve üstte Robert Kolej.. 1973/4 1973/4 Taksim Stadyumu’nun avlusunda köpekbalığı sergileniyor,1920’lerin sonu.. Suna ve İnan Kıraç Vakfı Fotoğraf Koleksiyonu 1960... AKM inşaatı devam ediyor.. Arçelik inşaatın aluminyum cephe kaplama işini üstlenmiş.. Dolmuşu İcat Eden Adam : Aşçı Halit 1929 ekonomik krizi patladığında tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kepenkler bir bir kapanıyor, bütün esnaf gibi taksicilerde kara kara düşünüyordu. Cağaloğlu’nda lokanta işleten Aşçı Halit ise turistlerle ahbaplık kurdukça taksiciliğe de başlamıştı bu sıralarda. Fakat kriz döneminde kontak açmadan evinin yolunu tutuyordu. Daimi müşterisi Musevi bir işadamı işlerin bozulduğunu ve artık taksiye binemeyeceğini söyleyince Aşçı Halit, aynı yöne giden dört müşteriye saatin yazdığı ücreti paylaştırmayı önerdi. Bu önerinin kabul edilmesiyle Taksim – Eminönü dolmuş seferleri de başlamış oldu. Aşçı Halit iyi para kazanmaya başlayınca diğer taksiciler de dolmuş yapmaya başladılar. Ama dolmuşçuluğun resmileşmesi ancak 1954 yılında oldu.. Çünkü tramvay şirketi bu işe karşı çıkıyordu.. İnsanlar tramvay bekleyip sıkış sıkış gideceklerine artık dolmuşlara biniyorlardı.. Belediye 5 kişinin ayrı ayrı para ödemesini kabul etmedi. Bir kişi öderse olur dedi (taksi gibi) ve yıllarca dolmuşlar sanki taksiymiş gibi kabul edildi. Ayrıca dolmuşçuların tramvay hatlarında dolmuşçuluk yapmaları da yasaktı ama bu yasak da belediyece gevşek tutuldu..30 lu yıllardan 1954 e kadar bu böyle devam etti.. 54 yılında dolmuşçuluk taksilerden ayrı plaka ve şartlarla tüm belediyelerce kabul edildi.. Resim: 30 lu yılların başında Sultan Ahmet Çeşmesi önünde taksiler.. Dolmabahçe Sarayı Has Ahırları.. 30 başları.. Has Ahırlar 1939 da yıkıldı. Yerine İnönü Stadı yapıldı.. 2. Dünya Savaşı nedeniyle geciken açılışında (1949) adı İnönü Stadyumu iken 1952'de siyasi nedenlerle adı Mithatpaşa Stadyumu'na çevrildi. Mart 1974'te tekrar İnönü Stadyumu oldu.. Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu (ya da eski adıyla Harbiye Açıkhava Tiyatrosu) inşaatı.. 1946.. Esma Sultan Yalısı 1974 yılı yanmadan bir kaç ay önce.. Adını 32. Osmanlı Padişahı Sultan Abdülaziz’in kızı Esma Sultan’dan alan yalı, tarih içinde birçok olaya ve kişiye tanıklık etti... Sultan Abdülaziz’in kızı Esma Sultan(tepedeki küçük resim), 1873 yılında Dolmabahçe Sarayı’nda dünyaya geldi. 3 yaşındayken babası tahttan indirilen Esma Sultan, yetiştirilmek üzere Abdülhamit’in Yıldız Sarayı Haremi’ne alındı. 16 yaşına geldiğinde zamanın önemli devlet adamlarından Çerkes Mehmet Paşa’yla evlendirilerek Ortaköy Camii’nin yanında bulunan yalı Esma Sultan’a düğün hediyesi olarak verildi. Esma Sultan’ın ölümü üzerine II. Abdülhamit yalıyı 1899 yılında kızı Cemile Sultan’a verdi. Cemile Sultan öldükten sonra kızı Fatma Hanım Sultan’a verilen yalı, 1915 yılında Osmanlı saray hanedanının mülkiyetinden çıktı. 1918 yılından itibaren Rum okulu, 1922 yılından sonra da tütün deposu olarak kullanıldı. 1950’lerde ise birkaç defa satılıp marangozhane ve depo olarak kullanıldı. Bina 1975 yılında bir yangın geçirdi. The Marmara Collection, 90’lı yılların başlarında Esma Sultan Yalısı’nı satın aldı. Orijinal planına sadık kalarak binaya yeni bir kültürel kimlik kazandırdı. 2001 yılında Philip Robert’in projesi doğrultusunda cam ve çelik kullanılarak binanın içi yeniden yapıldı ve yalı, yılın tamamında açık olacak şekilde hizmet vermeye başladı..