Giresun'da 2'nci derecede Doğal ve Arkeolojik SİT alanı olan Giresun Adasında, 2012 yılında başlayan ve kilise kalıntıları, tapınak, iskeletler, şarap fıçıları tarihi kalıntılar bulunan arkeolojik kazıların bu yılki çalışmaları tamamlandı. Mitolojik hikayeleriyle ünlü 2nci derece Doğal ve Arkeolojik SİT Alanı olan Giresun Adasında tarihine ışık tutmak amacıyla, 2011 yılında başlatılan ve 2 yıl aradan sonra yeniden devam edilen arkeolojik kazı çalışmalarında insan iskeletleri, kilise kalıntıları, sikke, fresk, tapınak, şarap fıçıları ve tarihi kalıntılar bulundu. Arkeolojik kazıların bu yılki etabı tamamlanan adada, gelecek yıl, belirlenen kilisenin güneybatısında bulunan yapı ve etrafında kazılar sürdürülecek. Giresun Müze Müdürü Hulusi Güleç, adadaki arkeolojik kazılarla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Tarihe ışık tutmak için 2011 yılında başlatılan kazı çalışmalarının ilk yılında 32 mezar ile sikke ve fresk parçalarına ulaşıldığını belirten Güleç, şunları dedi: 2012 yılında devam eden çalışmalar kapsamında bulunan 52 adet insan iskeletinin tamamının adadaki kilisede görev yapan din adamlarına ait olduğunu sanıyoruz. 2 yıl ara verilen kazı çalışmalarına 2015 yılında tekrar başladık. Çoklu gömü geleneği ile karşılaştığımız bir mezarda 3 yetişkin bireye ait kemiklerin dağınık şekilde olduğu gözlenmiştir. Şapel yapı kompleksinde yapılan kazı çalışmaları sırasında ele geçen buluntular değerlendirildiğinde yerleşimin sosyo-ekonomik yapısı ve dini hakkında bize önemli bilgiler vermektedir. Ayrıca M.S. 11 ve 12inci yüzyılda yapıldığı belirlenen bir şapel ortaya çıktı. Şapelin güneyinde başlatılan kazılarda da pitos yani küpler ortaya çıktı. Yine şapelin etrafında bulunan insan iskeletlerinin şapel ve kilisedeki görevli din adamlarına ait olduğu tespit edildi. 2017 yılında gerçekleştirilen kazı çalışmalarında ise ortaya çıkarılan mezarlarda bulunan iskeletlerin Ortodoks Hristiyan geleneğine uygun olarak gömüldüğünün belirlendiğini ifade eden Güleç, Yapılan arkeolojik kazılar sonucunda adanın bir dini merkez olduğunu belirledik. Şapelin, kilise ve tapınakların bulunması ve buradaki iskeletlerin de zaman zaman boyunlarda haç ortaya çıkması buranın dini amaçlı merkez olduğu, kıyıda kalan insanların zaman zaman aday giderek dini ayinleri törenleri yaptıkları ve adada bulunan iskeletlerin de burada yaşayan din adamlarının olduğunu ortaya çıkardık. Kazılarda bulunan sırlı seramik, bronz sikke, takı, hokka, divit takımının da adanın tarihini belirlemede bize yardımcı oldu ifadelerini kullandı. Giresun Adası, Karadeniz'de bulunan iki adadan biridir. Giresun Adası kıyıdan 1.6 km açıkta olup, 40.000 metrekare alana sahiptir. Adada özellikle Akdeniz defnesi ve Yalancı Akasya başta olmak üzere 71 tür doğal otsu ve odunsu bitki türü bulunmaktadır. Sonradan 10 adet ağaç türü daha ilave edilmiştir. Karadeniz'de Karabatak ve martıların doğal olarak ürediği ada aynı zamanda göçmen kuşların uğrak ve dinlenme yeridir Hakkında birçok efsaneler anlatılan, Amozanların ve birçok kavmin yaşadığı adada mitolojik çağlara ait birçok kalıntı bulunmaktadır. Amazon kadınlarının burada yaşadığına ve mitolojide Kaptan Yason önderliğindeki Argonotlar'ın Herkül ile birlikte altın postu aramak için geldiklerine ve Aretias, Nesos ve Khalkeritis isimleriyle anılan adada M.Ö. 2 bin yılından itibaren yerleşim başladığı sanılıyor.