Nijer’de bulunan bu kabilede erkekler birbirlerinin eşini çalmayı gayet normal bir adet olarak görüyor. Her yıl Gerewol Festivali’nde giydikleri kıyafetlerle ve makyajlarıyla ünlü olan bu kabilenin erkekleri eğer yakalanırlarsa, o kadınla evleniyorlar. Kadınlarda 6-8 erkeklerde 10-12 yaşlarında cinsel hayatın başladığı Yeni Gine’deki bu ilginç kabilede herkes dilediği zaman sevişebiliyor ama yemeğe çıkmak için evli olmak gerekiyor. Bu kabilede erkek çocukları küçük yaşta kadınların olduğu ortamdan uzak bir yere çekiyorlar. Yedi yaşında alıp 17 yaşına kadar bol dayaklı, bol acılı bir süreçte eğitiyorlar. İşin en kötü yanı ise bu çocukların eğitimin son aşamasında büyüklerinin menisi (spermi) de katılan bir içecekle eğitimi bitiriyorlar. Kendilerini ULU sınıfına sokmak isteyen firavunların bir kısmının halkın önünde mastürbasyon yaptığı iddiası birçok tarihçi tarafından tekrarlanan bir iddia. Antik Yunan’da cinsel kimliği belirlemek için kadın veya erkek olmasından daha çok aktif veya pasif olması önem taşıyordu. Pasif olmak genelde genç, fakir ve güçsüzlere özgü bir tercih olarak görülüyordu. Etiyopya’nın güneyinde, Sudan sınırına yakın Omo Vadisi’nin derinlerinde yaşayan kabilelerden biri Surmalar. Savaşçılıkları, kan içme alışkanlıklarıyla bölgeye korku salmışlar. Diğer kabileler yanlarına sokulmuyor. Her hasat sezonunun sonunda kendilerine has ritüelleriyle dikkat çekiyorlar. Surma erkekleri ellerindeki sopalarla güç gösterisinde bulunuyor. Donga (veya Sagenai) diğer kabilelerde pek rastlanmayan bir gelenek. İsmini dövüşte kullanılan sopadan alıyor. Donga, eş bulmak veya anlaşmazlığı çözmek için yapılıyor. Yüzlerce savaşcı katılıyor, çok kan akıyor. Savaşçılar dövüşten bir gün önce, ağaç özünden yapılan özel içkiyi içerek hazırlanıyor, dövüş sabahına kadar bir şey yemiyor. Dövüş öncesi, daha önceden ineğin idrarıyla yıkadıkları kaplara, inek kanı doldurarak içiyorlar. İneklerini öldürmüyor, kanı kabın içine akıttıktan sonra, deldikleri noktaya çamurla bastırarak kan akışını durduruyorlar. Savaşçı kanı hemen içiyor. Dövüş alanına giderken de kadınlara çekici görünmek için vücutlarını boyuyorlar. Törenler sırabında kan akıtan surma gençleri böylelikle gücünü ve acıya dayanıklılığını ispatlıyor. Evlilik çağına gelen kadınlar, küçük yaşta delerek genişlettikleri alt dudaklarına tabak takıyor. Bu gelenek, her ne kadar Etiyopya’da diğer bazı kabilelerde olsa da, esas olarak Surmalara ait. Çalı dikenlerini vücutlarına saplayarak yaptıkları dövmeler de dikkat çekici. Çocuklar, meyve ve çeşitli bitkilerden yaptıkları süslerle her yerlerini donatıyor.