Türkiye’de 'Ölümcül Tuzak' adıyla vizyona giren 'The Hurt Locker' filmi Oscar’lardan zaferle döndü. Hem En İyi Film hem de En İyi Yönetmen ödüllerini evine götüren film sinema eleştirmenlerinden övgü toplasa da gerçekleri çarpıttığı gerekçesiyle Amerikalı askerlerin eleştirilerine maruz kaldı. Foreign Policy dergisi de okurlarına gerçek “hurt locker”ın nasıl bir şey olduğunu gösteren bir foto analiz yayımladı. Çeşitli ajanslardan ünlü savaş fotoğrafçılarının çalışmalarından bir seçki hazırlayan dergi, gerçek bomba imha ekiplerinin hayatındaki gerçek patlayıcıları okurlarına tanıttı. Yol kenarlarına yerleştirilen bombalar uzun bir süre boyunca Irak’ta isyancıların bir numaralı silah tercihi oldu. Son zamanlarda Afganistan’daki kullanımları da artıyor. Bu bombaların yarattığı tehditten kurtulmak için de seçkin patlayıcı uzmanlarından oluşan bomba imha ekipleri göreve çağırılıyor. Hafta başında dağıtılan Oscar’larda en iyi film ödülünü alan “The Hurt Locker” da Bağdat’ta görev alan bu ekiplerden birinin hikayesini anlatıyor. Eleştirmenler filmin, askerleri heyecan delisi isyankarlar olarak göstererek ve çatışmalarla ilgili tutarsız bilgiler vererek gerçeği çarpıttığını düşünüyor. Kuzey Irak’ta 6 Ekim 2009’da çekilmiş bu fotoğrafta bomba imha uzmanı Iraklı bir asker, bir yol kenarı bombasına müdahale tatbikatında koruyucu kostümünü giymiş halde görünüyor. Irak Savaşı’nın en şiddetli olduğu dönemler olan 2006 ve 2007 yıllarında ABD’nin kayıplarının yüzde 60’ı yol kenarı bombalarından kaynaklanıyordu. O dönemde Afganistan Savaşı’nı pek umursayan yoktu. Afganistan’da 2003 yılında 81 vaka tespit edilirken, son yıllarda hızlı bir artış oldu. 2007’de görülen 2 bin 718 olayda 2 bin 293 kişi hayatını kaybetti. 2009 yılında ise 7 bin 228 vaka tespit edilirken 6 bin 37 kişi hayatını kaybetti. 2009 yılının ortalarında Afganistan’daki can kayıplarının yüzde 75’i eski askeri mühimmat yerine evde bulunan malzemelerle yapılan yol kenarı bombalarından kaynaklanıyordu. ABD ordusu bu duruma cevaben saldırıya geçti. Bağdat’ta Ekim 2005’te çekilen bu fotoğrafta ABD’li bir bomba imha ekibi yol kenarındaki bir bombayı etkisiz hale getirmek için bir robot kullanırken görülüyor. ABD ordusu bomba imha ekiplerinin eğitimi ve bombaları etkisiz hale getirmek için kullanılan robotlar için milyarlarca dolar harcıyor. Amerikan malı, patlamalara dayanıklı 24 tonluk Buffalo Mine Protected türü araçlara da önemli paralar yatırılıyor. “The Hurt Locker” filminde kullanılan Humvee adlı araçların aksine ekipler artık toprağa gömülü bombaları bulmak için her biri yaklaşık 1 milyon değerindeki bu araçları kullanıyor. Bu büyük araçlar açık hedef durumunda. Bomba imha uzmanı olmak tehlikeli bir meslek olsa da ölen uzmanların pek çoğu işlerini yaparken değil konvoylarla yolculuk ederken patlayan bombalar yüzünden hayatlarını kaybediyor. Afganistan’da 21 Mart 2009’da çekilen bu fotoğrafta, ABD Deniz Piyadelerinden bir uzmanı Taliban’ın Afganistan’da Baqwa civarlarında bir yola yerleştirdiği bombayı imha ediyor. Afganistan’da düzenlenen bir arama-yok etme operasyonu sırasında ekipler, yollara gömülü bombaları ve kapanları temizlemeye çalışıyor. Bu ekiplerin görevi o kadar tehlikeli ki gönüllüler dışında kimse bu işi yapmıyor. Sadece Afganistan’da patlamamış bombaları etkisiz hale getirip patlama alanlarından kanıt toplayan 15’ten fazla ekip var. “The Hurt Locker” filminde tasvir edilenin aksine bomba imha ekipleri nadiren tek başlarına çalışıyor. Normalde üçer kişilik takımlar bir konvoyun parçası oluyor. Irak’ın kuzeyinde Ekim 2009’da Iraklı yetkililer için düzenlenen bir tatbikat sırasında çekilen bu fotoğrafta koruyucu giysisi içinde bir Iraklı asker görülüyor. Yol kenarına yerleştirilen bombalarının yaklaşık yarısı, bulunup etkisiz hale getirilmeden önce patlıyor. Patlama sonrası senaryolarla ilgili tipik bir operasyonda, bir uzman yaklaşık 25 metrelik patlama çapı içerisindeki ikincil bombaları aramakla işe başlıyor. Çevrenin temiz olduğuna karar verilirse takımın geri kalanı işe girişip çevreden toprak örnekleri toplayarak patlayıcının türünü ve hangi metotla patlatıldığını keşfetmeye çalışıyor. Bu çalışma, belli gruplara ait adli tıp işaretlerini yakalayabilmek amacıyla gerçekleştiriliyor. Ancak bu bir kedi-fare oyunu. Bomba imha ekipleri bombacılar hakkında bilgi edindikçe, kendilerini geliştiriyor. Ağustos 2004 tarihli bu fotoğrafta, Afganistan’ın Zabul eyaletindeki köylülerden teslim alınan dev miktarlarda patlayıcı, güvenli bir biçimde etkisiz hale getirilmeye hazırlanıyor. Afganistan’ın Zabul eyaletinde 2004 yılında çekilen bu fotoğrafta, tahrip kalıpları ele geçirilen roketlerin ve havan toplarının üzerine yerleştirilmiş durumda. İsyancılar ABD’lilerin yaptıkları değişikliklere hızla uyum sağlıyor. Örneğin, geçen yıl Afganistan’daki yol kenarı bombaları bir önceki yıldakilere kıyasla çok daha güçlü bir hale getirildi. Aynı zamanda hazırlanan bombalar da eskisine göre daha gelişmiş bir hale getirildi. Bombalarda artık birden fazla tetik kullanılıyor ve ilk patlamayı incelemeye gelen ekipleri hedef alan ikinci bombalar daha stratejik noktalara yerleştiriliyor. “The Hurt Locker”da bomba imha uzmanları özel koruyucu giysilerini giyip bombaları elleriyle etkisiz hale getirmeye çalışıyorlardı ancak gerçek hayatta bu metot kullanılmıyor. Bir bomba imha timi bunu sadece tetik tipinin ne olduğundan emin olduğunda ya da gizli yol kenarı bombalarının bulunduğu tahmin edilen yerlere tahrip kalıpları yerleştirileceği zaman kullanıyor. Elbette risk her zaman var, filmin adı da zaten buradan geliyor: Eğer çok yaklaşırsanız ve uğraştığınız madde patlarsa o zaman “hurt locker”ın içindesiniz demektir. Aralık 2001’de çekilen bu fotoğrafta da bir bomba imha timi personeli Afganistan’ın Kandahar eyaletinden çekilen El Kaide’nin geride bıraktığı bir yığın bombayı patlatmaya hazırlanıyor. Afganistan’ın Zabul eyaletinde çekilen 2004 tarihli bu fotoğrafta bir bomba imha ekibi ele geçirilen patlayıcıları havaya uçuruyor. Yol kenarındaki ölümlerin sayısındaki artış düşünüldüğünde askeri patlayıcı uzmanlarına talebin çok yüksek olması şaşırtıcı değil. Özel şirketlerle sözleşmeler imzalayan uzmanlar, çoğunlukla altı basamaklı maaşlar karşılığında çalışıyor. Ancak savaşın en tehlikeli silahlarıyla çalışmak herkesin harcı değil. Bomba imha uzmanları bir yıldan fazla özel eğitim alıyor. “The Hurt Locker”ın kendini her gittiği yerde silahlı çatışmaların içinde bulan ve her önlerine gelen kapıyı tekmeleyip, yakınlardaki isyancılara ateş eden hevesli timinin aksine, gerçek uzmanlar sadece bombaların etkisiz hale getirilmesiyle uğraşıyor. Amerikan Deniz Piyadeleri’ne mensup bir ekibin, 21 Mart 2009’da Afganistan’ın Baqwa kenti yakınlarında Taliban’ın gömdüğü bir mayını kazıp çıkardığı yerde küçük bir çukur kalmış. Eğer “The Hurt Locker”ın doğru anlattığı tek bir şey varsa o da bomba imha uzmanlarının çok zor bir görevin üstesinden başarıyla gelen ve her gün hayatlarını riske atan gerçek birer kahraman oldukları. Bomba İmha Uzmanlarını Anma Vakfı’na göre Irak ve Afganistan’daki savaşlarda en az 64 bomba imha teknisyeni hayatını kaybetti. İlk olarak Vietnam Savaşı sırasında kullanılan “hurt locker” sözü İngilizce argoda “bir patlamada yaralanmak” anlamına geliyor. İşte çok tartışalan filmden bazı sahneler...