Chanel ve Stevo çiftinin hayali Noel Baba'nın Ren geyiklerini ait oldukları yerde vahşi doğada görmekti. Sonunda hayallerini gerçekleştirdiler ve hikayelerini paylaştılar. Vahşi doğada bir ren geyiği görmek bizim için her zaman bir hayaldi ve sonunda hayallerimizi gerçekleştirdik. Güney Afrika'nın ılıman ikliminde yaşayanlar için Norveç'in zirvesinde -35 derece sıcaklıkta dizboyu karda durmak oldukça sıradışı bir durum. Hava koşulları çok uç derece de olsa da Kuzey Kutup Bölgesi'nde yaşayan Sami halkı için Ren geyikleri hayati önem taşıyor. Geçimlerini tamamen Ren geyiklerinden sağlıyorlar. Postundan kıyafet ve örtü yapılırken, eti de farklı şekillerde tabaklarda yerini alıyor. Sami rehberimizle tanıştığımızda dikkatimizi çeken ilk şey, giydiği geleneksel ren geyiği kıyafetiydi. Bu aşırı soğukta geleneksel kıyafetiyle sıcak kalıyordu. Güne kar motoruna binerek başlıyoruz çünkü bu gerçekten etrafta dolaşmanın tek yolu. Yola çıktık, ren geyiklerinin izini arıyoruz. Donmuş göllerden geçerek yolumuza devam ettik, Kuzey Kutup Bölgesi ormanlarından geçerek 3 saat sonrasında yıllardır hayalini kurduğumuz ren geyiklerinin izini bulduk. Bir ren geyiği sürüsü.... Bu özel sürü oldukça büyüktü, sayı olarak ne kadar olduğunu bilmiyoruz. Zira Samiler'e kaç tane ren geyiği olduğunu sormak kabalıkmış gibi görünüyor. Birisinin size banka hesabınızda ne kadar para olduğunu sorduğunu düşünün. Daha sonra çobanlar köpekleriyle birlikte bir Ren geyiğini kar motorunun arkasına yuvarladılar ve akşam yemeğimiz için geleneksel Sami çadırı olan Lavvu'ya doğru yola çıktık. Yolda Ren geyiğiyle birlikte bir saat geçirdik. Akşam yemeğiniz için geleneksel Sami çadırımıza ulaştık. Sami çadırlarının merkezinde ateş yanıyor, içerisi sıcacık... Geleneksel yemeğimizi yaptık ve bu deneyimi mükemmel bir şekilde tamamlayan kahvemizi içtik.