Venedik'te bulunan bu ada bir zihinsel hasta toplama yeriydi. Adanın çoğu yanan insan küllerinden oluşuyor. Oldukça ürkütücü. Geçmiş yıllarda ortaya çıkan bu adada birçok duvar bulunuyor. Nedeni hala çözülememiş olmakla beraber geçmişteki insanların belli bir amaç için yaptığı düşünülüyor. Ayrıca bazı günlerde sular çekiliyor ve adadan sesler yükseliyor. Yakınlardaki yerli halk bu ada için İblis Adası diyor. Adanın birçok yeri sığ. Sisli havalarda denizciler bu adada mahsur kalıyor. 1955 yılında birçok denizci burada can vermiş. 1960'lı yıllarda adadaki yanardağın patlamasıyla birçok kişi gazdan etkilenerek hayatını kaybetti. Birçok insan ise gaz maskesi ile hayatta kaldı ve adayı terk etti. 2000 yılında tekrar adaya göç başladı fakat insanlar hastalıklar ile mücadele etmeye başladılar. Bu ada ise dev yapılarıyla ünlü. Çünkü yapıldığı zamanda bu dev taşların nasıl buraya getirildiği ve yerleştirildiği bilinmiyor. Adada dev iskeletler de çıkıyor. Bu ada ise hala gizemini korumakta. Birçok insan bu adaya götürüldüğünü iddia ediyor. Fotoğrafı gösterildiğinde adayı tanıyorlar fakat nasıl gidip geldikleri hakkında fikirleri yok. Bu ada için nükleer deneyler konusu bile konuşuldu fakat hala bir bilgi yok. Bu ada ise çok garip. Burada hiç kimse yaşamamış. Yani geçmişe bakıldığında burada yaşam olma ihtimali çok az çünkü hava hep eksilerde. Fakat karlar eridiğinde havadan görülen bu tekne birçok şeyi değiştirdi. Geceleri ise ışıkların görüldüğü söyleniyor. Naziler, 22 Haziran 1941 tarihinde başlayan Barbarossa Operasyonu’yla Rusya’yı işgal etmişti. Nazilerin geri çekilmeye başladığı güne kadar savaşın en ön cephelerinden birini oluşturan Novgorod kentinde, Rus arkeologlar 60 yıldır gömülü kalan Kızıl Ordu askerlerini bulmak için çalışıyor. Meksika'da bulunan Isla de las Munecas ya da Türkçe adıyla Oyuncak Bebekler Adası bir korku filmi seti ya da bir kabus gibi görünüyor. Çünkü bu adanın her yeri yüzlerce oyuncak bebekle kaplı. Kirli elbiseleri, dolaşık saçları, yuvalarından fırlamış gözleri, kopuk kol ve bacaklarıyla bu bebeklerin burada toplanma hikayesi çok ilginç. Yapay adanın bulunduğu arazi bir zamanlar Don Julian Santana adlı bir çiftçiye aitmiş. Efsaneye göre 1950 yılında küçük bir kız civardaki bir kanalda boğulmuş ve kızın ruhu Santana'yı rahatsız etmeye başlamış. Bunun üzerine Santana da kendisini hayaletten korumak için çöplerden ve sokaklardan bu oyuncak bebekleri toplayıp ağaçlara asmaya başlamış. 50 yıldan fazla süre boyunca bin 500'den fazla oyuncak bebek toplamış. Bebeklerin en eskisi de adanın girişinde asılı duruyor ve uzaktan bakıldığında çürümekte olan bir çocuk bedenini andırıyor. 2001 yılında hayatını kaybeden Santana'nın mezarı da adada bulunuyor. Bugün turistik bir merkez haline gelen adayı da kuzeni Anastasio işletiyor. Anastasio, Küçük kızın ruhu hala burada. Bebekleri o nedenle kaldırmıyoruz diyor. Bebeklerin geceleri canlandığını da iddia eden Anastasio, Kafalarını kıpırdatıp birbirlerine bir şeyler fısıldıyorlar. Çok korkunç ama ben alıştım diyor. Paris Yeraltı Mezarlığı İddiaya göre 700'lü yıllarda Paris'te meydana gelen veba gibi salgın hastalıklardan ölenler kilisenin kararıyla, kireç ocaklarında yakıldı. Bu maksatla yerin altına yapılmış odalarda binlerce insan kireçlenek ortadan kaybedildi. Ta ki 1844 yılında ilk kazılarda odalar ortaya çıkarılıncaya kadar bu konu gizli kaldı. Ardından yapılan Paris Metrosu'nun inşaatı sırasında bütün Paris'in altının mezar odalarıyla dolu olduğu görüldü. Ortaya çıkarılan bu odalarda yüzlerce insan kafası ve iskeleti bulundu. Easter Adası, Şili Bu ada, taştan oyulmuş dev heykelleriyle ünlü. 20 metre yükseklikte ve 90 ton ağırlıkta bu dev heykeller hala gizemlerini koruyor. Mutter Müzesi, ABD Doktorları anatomi ve anormal durumlar konusunda eğitme amaçlı kurulan müze, geniş kafatası koleksiyonuyla ünlü. Truk Lagoon, MikronezyaJapon donanmasının büyük kısmı şu anda Hawai takımadalarının güneydoğusundaki Truk lagününün derinliklerinde yatıyor. Truk bölgesinde 60'dan fazla gemi batığı ve 1944'te bölgeye düşen Japon 4. Filosu'na ait savaş uçakları var. Sonora, Meksika’daki Cadı PazarıSonora Cadı pazarı, geleceklerini öğrenmek isteyen Meksikalı yolcular ve turistlerle her gün dolup taşıyor. Burada gizemli iksirler, yılan kanı, ve şans getirdiğine inanılan kurutulmuş sinekkuşları da satılıyor. The Winchester House - California Efsaneye göre bir cephanelik fabrikasının varisi olan Sarah Winchester’a bir gün falcıya gider. Falcı, Sarah’ya hayatı boyunca hayaletlerin peşini bırakmayacağını, batıya gidip orda bir ev inşa etmesini ve evin inşaatının ölene kadar devam etmesi gerektiğini söyler. 1884’te başlayan inşaat 38 yıl boyunca, Sarah’nın ölümüne kadar devam eder. Bugün eve ziyarete gelenler, hayaletlere inanmasalar bile, evde hayalet gördüklerini iddia ediyorlar. Çernobil, Ukrayna Çernobil faciasından sonra binlerce insan evlerini terk etti. Parklarda öylece bırakılmış oyuncaklar, masaların üzerinde günlük gazeteler… Manchac Bataklığı, Louisiana Bu yer aynı zamanda “hayalet bataklık” olarak da biliniyor. Efsaneye göre bataklık 1920'lerde tutsak edilen bir Voodoo kraliçesi tarafından lanetlenmiş. Bataklıkta kurulmuş 3 küçük köy,1915’teki fırtına yüzünden yok oldu. Mary King’s Kilisesi, Edinburgh17. yüzyılda veba hastalarının içinde ölüme terk edildikleri bu kiliseyi ziyaret edenler, kollarına ve bacaklarına görünmez bir yaratığın dokunduğunu iddia ediyorlar. Yöre sakinleri bunun anne babası tarafından 1645’te burada terk edilen Annie isimli bir kızın hayaleti olduğuna inanıyorlar.