Bir zamanlar önemli medeniyetlerin merkezi olan bu şehirler, asırlar önce terkedilmiş olsalar ve zaman içinde tabiat koşulları nedeniyle zarar görseler de, hala popülerliğini koruyor. Pek çok maceraperest, arkeolog ve turistin ilgi odağı olan bu eski şehirler açığa çıkarılmayı bekleyen bir çok sırla zamana karşı direniyor. 24 Ağustos 79 tarihinde Vezüv yanardağının patlaması sonucunda tamamen yok olan bu antik Roma şehrine her yıl 2.5 milyonun üstünde turist akın etmektedir. Büyük patlamada çıkan kül ve lav karışımı insanların ve eşyalarının üzerini bir örtü gibi kaplamış ve oksijenle ilişkisini kesmiştir. Bu nedenle kalıntılar günümüze kadar yok olmamış ve Eski Roma kentleri konusunda yeni bilgilere ulaşılmasını sağlamıştır. Meksika'nın Yucatan Yarımadası'nda bulunan bu şehir, M.S. 500 ve 900 yılları arasında Maya uygarlığının en önemli yerleşim merkezi olmuştur. Burada bulunan ve dünyanın en görkemli piramitlerinden biri olan El Castillo (Kale) Meksika'nın en çok ziyaretçi çeken yapılarından biridir. Bir zamanlar büyük Khmer imparatorluğunun başkenti olan bu şehir, Kamboçya'nın tropikal ormanlarının içinde yer alır. Dünyanın en büyük tapınağı olan ve şehre adını veren Angkor Vat, ülkenin en çok turist çeken yapısıdır. Tapınak tanrı vişnu'ya adanmış olup, aynı zamanda Kamboçyalıların hac yeridir. Ürdün'ün Lut Gölü ile Akabe Körfezi arasındaki toprakları üzerinde yer alan bu antik kent, M.Ö. 400 ile M.S. 106 yılları arasında Nebatiler'e başkentlik yapmıştır Fakat M.S. 400 yıllarında arkeologlar tarafından tekar keşfedilinceye kadar, savaşlar ve doğal afetler sebebiyle zaman içinde kaybolmuştur Petra günümüzde Indiana Jones: Son Macera, Mumya Geri Döndünün de içinde bulunduğu pek çok filme ev sahipliği yapmıştır. And Dağları 'nın kollarından birinin zirvesinde, 2.360 m yükseklikte, Urubamba Vadisi üzerinde kurulmuş olan bu antik şehir, dünyanın en esrarengiz yerleşim yerlerinden biridir. Kuruluş amacı ve anlamı üzerine bilimsel bir ipucu bulunmamasından, sadece tahminler yapılabilmektedir. Bu yüzden o zamanlardaki adı bilinemeyen şehir, ismini bugün yakınlarda olan bir dağ zirvesinden almıştır. Günümüzde elde edilen verilerle şehrin İnkalara ait bir yerleşim yeri olduğu tahmin edilmektedir. Çanakkale sınırları içinde yer alan ve Kaz Dağı eteklerinde kurulan bu antik kent, Homeros tarafından yazıldığı sanılan iki manzum destandan biri olan İlyada'da bahsi geçen Troya Savaşının geçtiği yerdir. M.Ö. 3500 yılında kurulan Truva antik kenti, M.S. 500 yılına kadar Bir zamanlar önemli medeniyetlerin merkezi olan bu şehirler, asırlar önce terkedilmiş olsalar ve zaman içinde tabiat koşulları nedeniyle zarar görseler de, hala popülerliğini koruyor. Pek çok maceraperest, arkeolog ve turistin ilgi odağı olan bu eski şehirler açığa çıkarılmayı bekleyen bir çok sırla zamana karşı direniyor.