BU HAFTAKİ CUMA HUTBESİ
HAYATI RAMAZAN BİLİNCİYLE YAŞAMAK
Muhterem Müslümanlar!
Bugün, gönül hanemizin aziz bir misafirini,
Ramazan-ı şerifi uğurluyoruz. Ramazan ayı,
Rabbimizin rahmet ve bereketini gönüllerimize,
hanelerimize ve beldelerimize ikram ederek bu yıl
da vedalaştı bizlerle. O, öylesine kıymetli bir
misafirdi ki, gelişi gibi gidişi de bayram oldu tüm
müminlere.
Aziz Müminler!
On bir ayın sultanı Ramazan, bir ay önce
ilahi bir rahmet esintisiyle geldi. Afetlerden dolayı
mahzun olan yüreklerimizi bereketiyle serinletti.
Buruk sinelerimizi coşkusuyla ferahlattı. Bu
mübarek ayda şifa kaynağı, hidayet rehberi
Kur’an’ın tilavetiyle huzur bulduk. Oruçlarımızı
günahlara kalkan yaparak takva elbisesine
büründük. Seherlerde teheccüt ve sahurla
bereketlendik. Birlikte oturduğumuz iftar
sofralarında Rabbimizin rızasını umarak
oruçlarımızı açmanın sevincini yaşadık. Teravih
namazlarımızla birlik ve beraberliğimizi
pekiştirdik. Zekât, fitre, hayır ve hasenatımızla
malımızı temizledik, paylaşmanın hazzına erdik.
Bin aydan daha hayırlı Kadir gecesiyle
günahlarımızdan arındık. Nihayetinde Rabbimizin
müminlere ikramı olan bayrama ulaştık.
Kıymetli Müslümanlar!
Ramazan mektebinde bir ay boyunca eğitim
aldık. Bu ayın rahmet ikliminde nice güzellikler
edindik. İyilik sardı dört bir yanımızı. Ferahladı
ruhumuz, huzurla doldu gönüllerimiz. Bundan
sonra bize düşen Ramazan bilinciyle bir ömür geçirmektir. Vakit, Ramazan kazanımlarımızı
hayatın her alanına yayma vaktidir. Vakit, hayatı
Ramazan kılmanın vaktidir
Değerli Müminler!
Kulluk, bir geceye ya da bir aya mahsus
değildir elbette. Allah’a kulluk, hayatın asıl
gayesidir. Fani dünya hayatını ebedi cennet
kılmanın yegâne yoludur. Kur’an-ı Kerim’de, “O
göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin
Rabbidir. Şu halde O’na sabır ve sebatla kulluk
et.”1 buyrulmaktadır. Rabbimiz bu ayette bir ömür
kendisine kul olmamızı, hayatımızın her anını
ibadete dönüştürecek sorumluluk bilincini
kuşanmamızı istemektedir. Peygamber Efendimiz
(s.a.s) ise bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır:
“Allah katında amellerin en sevimlisi, az da olsa
devamlı olanıdır.”2
Öyleyse Aziz Kardeşlerim!
Ramazandaki ibadet bilincimizi Ramazandan
sonra da devam ettirelim. Namazla olan bağımızı
Ramazan ayında kuvvetlendirdiğimiz gibi bundan
böyle de koparmayalım. Bu ayda daha iyi
özümsediğimiz Kur’an’ın hayat veren mesajlarını
ömrümüze hâkim kılalım.
Ramazan ikliminde merhametle dolan
yüreklerimizden şefkat ve muhabbet yayılsın
etrafımıza. Yardımlaşma, dayanışma ve paylaşma
ruhuyla kardeşlik köprüleri inşa edelim yıl
boyunca. İnfak ve desteklerimizle tebessümler
açsın ihtiyaç sahiplerinin yüzlerinde.
Ramazan-ı şerifte olduğu gibi Ramazandan
sonra da iyilikleri kendimize şiar edinelim.
Kötülüklerden uzak duralım. Gönül kırmayalım,
kalp incitmeyelim. Unutmayalım ki, iki cihan
saadeti, imanını ibadete, ibadetini ahlaka
dönüştüren müminlerin olacaktır.
Hutbemi Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’den
öğrendiğimiz şu duayla bitiriyorum: “Allah’ım!
Seni zikretmek, Sana şükretmek ve Sana
güzelce ibadet etmekte bize yardım et.”3