CUMA HUTBESİ 21 EKİM KONUSU VE İÇERİĞİ
KOMŞULUK HUKUKU
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Allah’a kulluk edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anne babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, ellerinizin altında bulunanlara iyi davranın. Allah kendini beğenen ve böbürlenip duran kimseyi asla sevmez.”
Okuduğum hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Komşusu şerrinden emin olmayan kimse cennete giremez.”
Aziz Müminler!
Allah Teâlâ, bizleri doğumdan ölüme kadar insanlarla iç içe yaşamak üzere yarattı. Bu hayatta kimi zaman sıkıntıya düşer, hüzne kapılırız; kimi zaman da iyiliklere nail olur, sevinç kaplar dört bir yanımızı. İşte böyle anlarda etrafımızda duygularımızı paylaşacak insanlar arar gözlerimiz. Ana babamız, eş ve çocuklarımız, hısım ve akrabalarımız kadar komşularımızın da yanı başımızda olmalarını arzularız. Komşuluk, sadece ortak kullanım alanlarına sahip olmak değildir. Komşuluk, duvarların birbirine yaslanmasından ziyade gönüllerin birbirine kaynaşması demektir. İyi bir komşu aramadan önce iyi komşu olabilmek demektir.
Komşuluk, saygılı ve paylaşımcı, fedakâr ve duyarlı olabilmektir. Komşularımıza eziyet etmemek, şeref ve haysiyetlerine, namus ve iffetlerine dil uzatmamaktır. Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır:
” ِAllah’a ve ahiret gününe iman eden, komşusunu rahatsız etmesin!” Bu ve benzeri hadisler, kâmil bir mümin olmanın yolunun, komşularımızla ilişkilerimizi düzgün tutmaktan geçtiğini belirtmektedir