Kıymetli Müslümanlar!
Ramazan mektebinde, tuttuğumuz oruçlarla iradelerimizi güçlendirdik, sabırlı olmayı öğrendik. Rabbimiz, يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اسْتَع۪ينُوا بِالصَّبْرِ وَالصَّلٰوةِۜ اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الصَّابِر۪ينَ “Ey iman edenler! Sabır ve namazla Allah’tan yardım dileyin. Şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir.”3 buyurarak bizleri sabırlı olmaya, namazla ve sabırla Allah’tan yardım istemeye davet etmektedir. Öyleyse Ramazan ayında kuşandığımız sabrı; evimize, okul ve iş hayatımıza, çarşı, pazar ve trafiğe de yansıtmaya özen gösterelim. Kin ve nefretle değil, sağduyu ve aklıselimle hareket edelim. Kalp kırmayalım, gönül incitmeyelim.
Değerli Müminler!
İyilik ayı olan Ramazan’da, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in, كُلُّ مَعْرُوفٍ صَدَقَةٌ “Her iyilik bir sadakadır.”4 düsturuyla hareket ettik elhamdülillah. Anne babamıza, eşimize ve çocuklarımıza sevgi ve muhabbetimizi göstermek, akraba ve komşularımızın haklarını gözetmek, yetim ve öksüzlerin gönüllerine dokunmak suretiyle iyilik yolunun yolcusu olmaya çalıştık. Cenâb-ı Hakk’ın rızasını gözeterek zekât ve sadakalarımızı ihtiyaç sahipleriyle buluşturduk. Bunlarla birlikte maddi ve manevi imkânlarımızla başta siyonist işgalcilerin bombardımanlarına maruz kalan Gazzeli kardeşlerimiz olmak üzere yeryüzündeki mazlumların gönüllerinde bir umut, yüzlerinde tebessüm olmaya gayret gösterdik. Onları zalimlerin insafına terk etmeyeceğimizi bir kez daha yineledik. O halde, Ramazan ayında elde ettiğimiz bu güzel hasletleri hayatımızın her anına ve her alanına aktaralım. İyi bir insan olmaya, yeryüzünde iyiliği yaymaya, her daim zalimin karşısında, mazlumun yanında yer almaya devam edelim. İyiliğin dönüştürücü bir gücünün olduğunu, dünyanın ancak iyilerle ve iyilikle dönüşeceğini asla unutmayalım.