Beş ünlü anne “hayatlarının en önemli varlığı” olan çocuklarıyla InStyle Kids için poz verdi; Çocuklarının hobilerini, spor aktivitelerini, oynadıkları oyunları, giyim stillerini, birlikte neler yaptıklarını ve nasıl birer anne olduklarını anlattı. Ebru Şallı Tan, ikinci çocuğuna 8 aylık hamile. İlki gibi o da erkek olacak. 6 yaşındaki Beren’i “Bero” diye çağırıyor. Bero, 2 yaşından beri tenis oynuyor. Şallı, “Birlikte pilates de yapıyoruz. Ona çocuk pilatesi yaptırıyorum” diyor. Sinemadan çok tiyatroyu seven Beren’e bir şey öğretmek istediklerinde, anne-baba olarak drama ve oyun yolunu kullanıyorlarmış. “Beren yakalı şeyler giymeyi seviyor. Bisiklet yakalı bir tişörtü şık bulmuyor mesela. Giderek uzmanlaştığı tenis kıyafetlerini de artık kendisi seçiyor zaten” diyor annesi. Ebru Hanım, gece ritüellerinin şaşmadığını söylüyor: “Bero’nun her gece yatarken babasıyla bir ritüeli var. Yatma saatinda babası da 15-20 dakika onun yatağına girer. Konuşurlar, dua ederler. Harun evde yoksa da bunu telefonla yaparız.” İclal Aydın ve kızı Lal (8), birlikte sinemaya, yemeğe ve kuaföre gidiyor. Bu arada Lal, saçına en çok maşa yaptırmayı sevdiğini söylüyor. Aydın, “Ben yazımı yazarken Lal de dergi hazırlar ve bu genellikle çocuk moda dergisi olur” derken sözü Lal alıyor ve dergisini anlatıyor: “Zaten büyüyünce moda editörü ya da tasarımcı olacağım.” Lal, yaz mevsiminde pantolon giymeyi sevmediğini, tercihinin şortlar ve mini etekler olduğunu söylüyor. “Eskiden bebeklerimle oynuyordum ama şimdi elbise dikiyorum” diyor. Piyano dersi alan Lal, düzenli spor da yapıyor. Ayrıca okulunda basketbol oynuyor ve yüzüyor. İclal Aydın kızını büyütürken “Bir çocuğa bırakabileceğin en iyi şey bence iyi bir kütüphane ve yetenekleri doğrultusunda, arzu ettiği işleri yapabileceği, kendini ifade edebileceği özgür alanlar yaratmak” düşüncesinden hareket ediyor. Kızının kamera önüne meraklı olduğunu belirten Aydın, “Ama bir anne olarak yapacağım en iyi şey onu bir erişkin oluncaya kadar uzakta tutmak. Kendime Goldie Hawn’u örnek alıyorum. Hawn, kızı Kate’i şov dünyasından uzak tutmuş. Kate büyüyüp sınavlara girip çaba göstererek Kate Hudson olmuş” diyor Tiyatro ve dizi oyuncusu İnci Türkay, 5 yaşındaki oğlu Ali ile çok iyi ve kaliteli vakit geçirdiğini söylüyor: “Oyun oynuyoruz, yap-boz yapıyoruz, tiyatroya gidiyoruz, yürüyüşe çıkıyor veya tenis oynuyoruz. Birlikte yemek kurslarına da gidiyor, evde kurabiye pişiriyoruz. Ali’ye aktivite veya spor konusunda baskı yapmıyorum ama. Bir şeyi yapmak istemezse hiç üstüne gitmiyorum. Mesela at bindi ama istemedi, bıraktı.” Ali de annesi gibi tiyatrodan büyük zevk alıyormuş. O yüzden evde birlikte tiyatro oyunları hazırlıyorlar. Ali en çok Örümcek Adam ve Ormancı kostümlerini seviyor. Anne-oğul oyunlarını oynarken, önceleri ezber yapıyorlarmış ama artık doğaçlamaya dönmüşler. Ali günlük hayatında spor giyinmeyi seviyor. Renk uyumu konusunda da gayet seçici annesine göre. Artık tişörtlerini alırken tercih yapıyor ve tişört-ayakkabı uyumuna bakıp “Bu bununla olmaz” bile diyormuş annesine. İnci Türkay, köpekleri Siyah’ın sorumluluğunu Ali’ye bırakmış. Adı gibi kapkara bir Labrador olan Siyah’ın yemeğini ve suyunu vermek, bakımını yapmak Ali’nin görevleri arasında. Manken Pınar Tezcan, kızı Derin’i kucağına alalı neredeyse 7 ay olmuş. Ama o gün bugündür işi gücü bırakmış, kızıyla ilgileniyor. Gözleri parlayarak “Derin, oturmayı öğrendi. Şu sıralarda en çok oturmayı seviyor ve her şeyin etiketini yemeye çalışıyor” diyor. Şu sıralar en sevdiği oyuncaklarının peluş ayısı, köpeği ve renk renk topları olduğunu söyleyen Tezcan, “Yıkanmayı çok seviyor. Suyu uzaktan görünce bile heyecanlanmaya başlıyor” diyor ve ekliyor: “Beziyle dolaşmak istiyor. Bu yüzden de en çok giydiği şey body. Dışarı çıkarken de askılı tiril tiril bir elbise veya şort giydiriyorum.” Kerem Özçapkın ile evli olan Pınar Tezcan, “Derin’e bir kardeş gerekiyor. Gerekiyor diyorum çünkü onun yalnız büyümesini istemiyorum” diyor Tasarımcı Müge Ersin’in küçük kızı Leyla, 10 yaşında... Ersin, “Leyla ile fırsat buldukça sinemaya ve müzeye gideriz. Çizgi filmleri ve çocuk filmlerini de izleriz. Tim Burton filmlerini çok seviyoruz. Hatta kitaplarını ve biblolarını toplayarak koleksiyon yapıyoruz” diyor. eyla at biniyor ve vaktinin büyük çoğunluğunu atla geçiriyor. “Ağabeyi Ömer de öyle. Babaları da çocukluğundan beri iyi bir binici” diyen Ersin, daha çok şey paylaşabilmek için kendisi gibi Leyla’yı da yogaya başlatmayı planlıyor.“Yakın zamana kadar benim seçtiğim kıyafetleri giyerdi. Artık kendisi seçiyor kıyafetlerini. Bir tarzı var. Sportif giyiniyor. Pek elbise giymiyor. Jean ya da şort ve lastik pabuç onun her günkü tarzı. Baskılı tişört ve renk renk Converse seviyor. Artık benim ona aldığım şeyleri hatırım için giyiyor, sonra bir daha üzerinde görmüyoruz” diyor Müge Ersin. Müge Hanım, Leyla’nın mutfağa da çok meraklı olduğunun altını çiziyor: ”Leyla bazen bize sürpriz yapıp çikolatalı kek pişirir. Hatta kendine ait tarifleri vardır.”