Bir firmanın reklam çekimleri için kamera karşısına geçen manken Pınar Yılmaz hamamda gerçekleştirilen çekimlerde iddialı pozlar verdi... Reklam panolarında, afişlerde ve kataloglarda kullanılacak görseller için kameralar karşısında kimse yokmuş gibi hamam sefası yapan güzel model Osmanlı sultanlarının tablolarını hatırlattı... Öğretmenlik için atama beklerken model olan Pınar Yılmaz geçtiğimiz aylarda hikayesini böyle anlaştmıştı... Trakya Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü mezunu Pınar Yılmaz, ataması yapılmayınca mankenlik yapmaya başladı. İşte atanamama sürecinde yaşadıkları... Edirne Öğretmen Lisesi’ni çok yüksek bir dereceyle bitirdim. Trakya Üniversitesi’ne birincilikle girdim. 5 yıl okudum. Hani hep, “Sadece okuldakilerle yetinmeyin kendinizi geliştirin” derler ya. Ben de okurken Paris’e, Milano’ya gittim. Fotoğrafa merakım vardı, Edirne Fotoğraf Derneği’nde 6 ay eğitim aldım. Edirne TV’de Edirne Gündemi adlı bir program sundum. Canlı yayındı hem de. Adresim ve Yörünge adlı yerel yayınlarda çalıştım. Sürekli bir kendimi ifade etme çabam vardı. O da var tabii. Açık konuşmak lazım; öğretmenlikle ilgili Türkiye’de yapabileceğiniz şeyler belli. Sizi bir kalıba sokup yolunuzu çiziyorlar. Şu sınavları vermek zorundasın, şu sistematiğin dışına çıkmayacaksın... Evet ama birebir tecrübe etmek başka. Fakülteyi ikincilikle bitirdim. Plaketimi aldım. Düşündüm. Milli Eğitim Bakanlığı’nda öğretmen olsaydım daha dar bir alanım olacaktı. Yanlış anlama, asla küçümsemiyorum. Annem babam da MEB öğretmeni. Yine maaşlı olayım ama hem araştırayım, hem yazayım, vizyonum genişlesin istiyordum. Öğretim görevliliğine yöneldim. ALES’e, KPDS’ye girdim. ALES’ten 73, KPDS’den 93. Sonra? Mastere başladım. Tez aşamasına geldim. Bir yandan da kadro açılsın, maaşlı öğretmen statüsüne gelebileyim diye bekliyorum. Bu şekilde bir buçuk yıl devam ettim. Evet ama okulun ödemeleri, kitap ücretleri, evimin masrafı... Bunlar da var. Tamam master yapıyorsunuz ama aslında okulunuz bitmiş, bildiğiniz işsizsiniz. Radikal bir karar aldım. Ailem Aydın Söke’de yaşıyor. Onlara yakın bir yere taşınıp modelliği de profesyonel bir şekilde yapmaya başlayacaktım. Üstüne Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde oyunculuk eğitimi aldım. Annem destek oldu. Ama Türk babalarını bilirsin. Onun gözünde hâlâ küçük bir kızım. Beni sürekli kollamaya çalışıyor. Bazen de kıskanıyor açıkçası. Yine de ikisi de modern görüşlüdür. Ve en önemlisi hangi işi yaparsam yapayım iş ahlakımı kaybetmeyeceğimi bildiklerinden içleri rahat. Tanıyanlar destekliyor. İlkokul ve üniversitedeki öğretmenlerim aradı. “Baktı olmuyor, başka bir şekilde üretip mutlu olmaya çalışıyor” diye düşünüyorlar. Şimdiki olayın aksine, onlar beni bir bütün olarak tanıyorlar çünkü. Birçok kişi fotoğrafları görüyor. Özellikle de erkekler, pek çok şey düşünüyor olabilir. Ne gibi? İnsan doğası işte. Ama ben yaşadıklarımı tüm samimiyetiyle aktardım. Artısıyla eksisiyle bilinsin istedim. Maddi anlamda “İyi ki böyle oldu” diyebilecek bir şey yok. Hatta ayda ne kadar kazanacağını bilmek büyük rahatlık diyebilirim. Öbür türlü her zaman risk altındasın. Mesela 21 Aralık’ta kıyamet kopacak diye kimse o tarihten önce ödeme yapmak istemedi. Çekim de koymadılar. Garantiniz yok yani. Sadece göğüs estetiği var. O da iş amaçlı. Göğüs, abiye kıyafetleri ve gelinlikleri daha iyi gösteriyor. Eski görüntümden dememnundum. 85-60- 90’dım, şimdi 90-60-90 oldum. Yıllarca eğitim alıp öğretmenlik yapmak için hazır hale gelmiş insanları tekrar tekrar sınava almayı çok zalimce buluyorum. Onur kırıcı bir durum... Görünüşte iki seçenek var; ya sürekli sınavlara çalışıp atanmayı bekleyecekler ya da farklı meslek dallarına yönelecekler. Öneri yapmak bana düşmez tabii. Bu sorunun nedenleri hakkında düşünmeden, sisteme itiraz etmeden durumun düzeleceği yok ama; bunu söyleyebilirim. Ben severek yapıyorum ama iyi bir seçenek olduğunu düşünmüyorum. Düzenli bir geliriniz yok, bir iş sözleşmeniz yok. Çok profesyonelce davransanız bile Türkiye'de saygı duyulan bir meslek statüsünde değil. Mesleğinizi söylediğinizde çok farklı değerlendirmelerle, önyargılarla karşılaşıyorsunuz. Herkes baş edemeyebilir.