Çok kanallı TV'yle renklenen hayatınıza dönmeye, geçmişe yolculuk yapmaya ne dersiniz? Bu, bu, nedir bu? Maraba televole Mutfakta biri mi var? Ay benim sitem mi var, ben zengin miyim o kadar Hey arkadaş, sağol! Ben sizin babanızım ben ne dersem o olur Tık tık tık eyi günler ne?! hahahahahaa!! Acı var mı acı? Ararsınız değil mi ararsınız ararsınız Devletin skisi Yıllardır dolara marka en çok kazandıran banka Macit beni otomobillendir Önce alışveriş sonra fiş Şöfeeer şöfer! Her nerde yaşıyor ve yaşatılıyorsanız Takmayacaksın tak açacaksın Babam öle diyo Hadi hayırlı tıraşlar Vernel kalıyor ama siz gidiyorsunuz Zııt tokai 10 bin yıllık uykumdan uyandım Tut şunun ucunu döşeyelim abi Pardon pardon... Sakın umutsuzluğa kapılmayın bacınız geliyor Onedio adlı internet sitesinin derlemesiyle sadece 90'lar çocuklarının hatırlayacağı TV replikleri BOXER dergisi okurlarına 80'lerin ve 90'ların sözcük kirliliği yaratan kalıplarını hatırlattı. İşte o replikler... ALO NE KOYİM: Aslı Alo ne okuyayım şeklinde ve Mustafa Keser tarafından telefonla cani: yayına katılan izleyicilere sorulmaktaydı. Ancak zamanla okuyayım, koyayım oldu. Bu söz özellikle 90'larda büyük gelişme gösteren Merter ve Zeytinburnu tekstil esnafı arasında popüler oldu KUSURA BAMYA Süper zeka bir laf cambazı tarafından icat edildiği sanılan bu muhteşem kelime oyunu, tahminen ilkokulun birinden tüm ülkeye dalga dalga yayıldı. Oldukça kusurlu bir hatıra olarak tarihe geçti. HALT DUMMKOPF İşte Bizimkiler dizisinin en meşhur repliği. Almanya'dan gelmiş olan Davut Usta birazcık sapık olan oğlu Halis merdivenleri ikişer çıktığında bile ona Almanca Dur, aptal anlamına gelen bu sözü söylüyordu. Büyük bir kitleye Almanca iki kelime öğretti. Zamanla birçok kişi Ja, VVunderbar, Weiter gibi kelimeleri de öğrendi. KIL OLDUM ABİ Tarkan'ın Kıl oldum şarkısına ait olan bu replik de geçmiş zamanda bir evlat gibi sahiplenildi. Unutulmasına en sevindiğimiz kalıplardandır kendisi. ZIT TOKAI Karşısındaki kendisini anlamaymca, anlaşılır konuşmak yerine Zıt Tokai diyen 90'lar insanları o dönemde tartışılmaya başlanan iletişim kopukluğu sorununun pankart taşıyanı, bayrak sallayanıydı. MARABA TELEVOLE İşte en büyük kâbusumuz. Toplumsal cinnet sebebimiz. Maradona'nın çok az sevimli versiyonunu mu istersiniz, Levent Kırca'nın biraz önce sarhoş taklidi yapmış gibi duran versiyonunu mu? ikisini de istemezsiniz değil mi? Ama o zamanlar kimseye ister misin? diye sormadılar AĞZI OLAN KONUŞUYOR Bir reklam sloganıydı. Özellikle siyaset tartışmalarının, kahvehane, berber sohbetlerinin değişilmez söz öbeği oldu. Konuşmayı tekeline almak isteyen, kimseleri beğenmeyenlerce benimsendi. NE KODUN LA KAFANA? Levent Kırca'nın bir skecinden ortaya çıktı. Kafasına balta saplanmış olarak eve gelen bir adamın eşi ona bu soruyu soruyordu. Bir ara herkes birbirine bunu söylediği için şapka, bere takan kalmamıştı. CORÇ Hakan Peker, Hey Corç isimli şarkısını yaparken dillere dolanmasını amaçlasa da, herhalde böyle bir felakete yol açacağını bilmiyordu. Aynı malı deme Corç şeklinde bir reklâm bile vardı. Uzunca bir süre isimleri büyük çoğunlukta Ahmet, İrfan, Sezai, Zeynel olan insanlar birbirlerine Corç diye hitab ederken, milletten para dilenmek de gayet normal kabul edilmeye başlandı. HERILD YANİ Dilimizin yakın tarihinin en büyük utanç kaynaklarından biri, tarihe gömülüşü belki de en hayırlı deyiş. MORUK Karşındakini yererek sevme ekolünden çıkan bu sahte hörmetli hitab kelimesi, her yaştan beyni pörsümüşlerin sloganıydı. Öyle değil mi moruk? seklinde kullanılırdı.