Osmanlı'nın silah ihtiyacını karşılamak üzere yaklaşık 300 yıl önce Kazakistan'dan Çanakkale'nin Babakale köyüne getirilen ustaların yaptığı kılıç ve kamaların özelliklerini taşıyan bıçaklar, günümüzde sadece iki kişi tarafından üretiliyor - Doğan Tosun ve amcasının 5 saat ila 3 günlük çalışmayla ürettiği Babakale bıçağına sahip olabilmek için, sipariş verdikten sonra 5 ay beklemek gerekiyor - Teknolojik aletler yerine 300 yıllık matkabın kullanıldığı, saplarında koç, keçi ve geyik boynuzlarının tercih edildiği bıçaklar, halen dünyanın birçok ülkesinden talep görüyor Osmanlı'nın kılıç ve kama ihtiyacını karşılamak üzere yaklaşık 300 yıl önce Kazakistan'dan Çanakkale'nin Babakale köyüne getirilen ustaların torunları tarafından üretilen bıçaklara sahip olabilmek için, sipariş verdikten sonra 5 ay beklemek gerekiyor. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Osmanlı Devleti'nin inşa ettiği son kale olan Babakale Kalesi'nin bulunduğu Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine bağlı Babakale köyü, özellikle bıçaklarıyla tanınıyor. 1700'lü yılların başında kale yapımının bitmesinden sonra Osmanlı'nın silah ihtiyacını karşılamak üzere Kazakistan'dan getirilen ustaların ürettiği, Suriye ve Mısır'a kadar birçok yere de gönderilen kılıç ve kamaların yerini alan Babakale bıçakları, günümüzde sadece Doğan Tosun ve amcası tarafından üretiliyor. Bıçakların imalatında geleneklere bağlı kalınarak, teknolojik aletler yerine 3 asırlık matkap kullanılıyor. Bir sopaya bağlı ip ve bu ipe sarılı delici bir metalden ibaret matkapla saplarına deliklerin açıldığı bıçaklardan almak isteyenler, siparişi verdikten sonra uzun süre beklemek zorunda kalıyor. Bıçak ustası Doğan Tosun, dedelerinin Babakale'ye 300 yıl önce kılıç ve kama yapmak üzere geldiğini belirterek, o dönemlerde 18 atölyede çok sayıda kişi tarafından üretim yapıldığının bilindiğini anlattı. Zamanla ateşli silahlar daha etkin kullanılmaya başlanınca kılıç ve kama üretiminin sona erdiğini ancak sonraki nesillerin bıçak üretimiyle geçimini sağladığını vurgulayan Tosun, şöyle konuştu: Babadan oğula geçerek bugünlere gelmiş. Ben de bir Kazak torunu olarak kılıcın devamı olan bıçaklardan üretiyorum. Benim dışımda bu işi yapan sadece amcam var. 300 yıllık üretim geleneğimizi sürdürüyoruz. Sadece boyutları farklı oluyor. Kılıç ve bıçak aynı özellikleri içeriyorlar. Bıçaklarımız, şekil itibarıyla kılıçlarla aynı, sadece küçüğü. Aynı formlarda üretiliyor. 300 yıl önce üretilen kılıç modelini biz günümüzde bıçak boyuna getirip üretiyoruz. İki atölyede bu kültürü yaşatmaya çalışıyoruz. İlgi görüyor olması bizi mutlu ediyor. 11 yaşındaki oğlumla çalışıyorum. Şu anda oğluma öğretmeye çalışıyorum. O da severek yapıyor bu işi ve tek başına üretebilir seviyeye geldi. Dövme çelikten ve krom çelikten (Fransız çeliği de deniliyor) bıçak ürettiklerini belirten Tosun, müşterilerinin isteğine göre bıçak yaptıklarını aktardı. Sapları boynuzdan Her bıçağın üzerine geçmişte olduğu gibi ustanın imzası olarak görülen işlediklerini dile getiren Tosun, saplarını da genellikle keçi, koç ve geyik boynuzundan yaptıklarını söyledi. Bıçağın boyutuna göre yapım süresinin değiştiğini ifade eden Tosun, bir bıçağın yapımının 5 saat ila 3 gün sürdüğünü kaydetti. Tosun, Babakale bıçağının yapımında onlarca aşama olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: Öncelikle çeliği ateşte işliyorsunuz. Ateşin başında çeliği bıçağa dönüştürmek kolay olmuyor. Torna, tesviye aşaması var, dövme aşaması var, desen yaparsınız, kuru çekiç yaparsınız. Taşlaması, işlemesi bir çok işlemi var. Bunları birer kez yapmıyorsunuz. Sadece sapı bile epey emek istiyor. Bıçaklarımız Yatağan kılıcı gibidir. Yatağan kılıcının sap kulakları iki yana ayrık olur. Savaşta asker kullanırken, eli kan olursa kılıç elinden kayar. Ama Yatağan'ın kulakları iki yana ayrık oldukları için askerin eli kulak bölümüne kadar gelir ve kılıç elden çıkmaz. Kılıç kulakları o nedenle böyle tasarlanmış. Bizim bıçaklarımız da elden kaymaz. Bıçakları ülkenin her yerine ve yurt dışında birçok ülkeye gönderdiklerini anlatan Tosun, Yurt dışı konusunda müşterilerimiz bizimle irtibata geçiyorlar, siparişlerini alıp hazırlıyoruz. Her günümüz dolu geçiyor. Bugün siparişini aldığım bir bıçağı ancak 5 ay sonra teslim edebilirim. dedi. 11 yaşındaki oğlu Ali Tosun, babasının anlattığına göre, iki yaşından beri atölyede bıçağın yapımını gördüğünü söyledi. Geçen yıldan bu yana kendi başına bıçak yapabilir seviyeye geldiğini anlatan Tosun, şunları kaydetti: Bıçak yapmak hem zor hem de kolay. Bıçağına göre değişiyor. Henüz kendi desenim yok ama oluşturmaya çalışıyorum. İleride metalurji ve malzeme mühendisliği okumak istiyorum. Okurken de bıçak yapmaya devam edeceğim. Ben de ileride çocuklarıma bu mesleği öğretmek istiyorum. Buraya eskiden çelik Sicilya'dan gelirmiş. Ben çeliği kendim üretip, bıçak yapacağım.