Greenwich Kraliyet Rasathanesi’nin düzenlediği dördüncü geleneksel Astronomi Fotoğrafçılığı yarışmasına bu yıl rekor sayıda başvuru geldi. Hem fotoğrafçılıkla ilgilenen amatörler hem de profesyoneller, Güneş’in yüzeyindeki dev patlamalardan Kuzey Işıkları’nın büyüleyici yeşilliğine ve renkli toz bulutlarına kadar birçok görüntü yılın fotoğrafı olmak için yarıştı. Yarışmanın dört kategorisinin kazananları ve üç özel ödülün sahibi dün açıklandı. Kazanan resimler bugünden itibaren Greenwich Kraliyet Rasathanesi’nde sergiye çıkıyor. İşte birçok ünlü ismin jürisinde yer aldığı yarışmanın kazananları ve dereceye giremese de dikkat çeken adayları... Masahiro Miyasaka (Japonya) Dünya ve uzay kategorisinin birincisi bu kare Japonya'nın Nagano şehrinde çekildi. Fotoğrafta gökyüzünde Orion, Taurus ve Pleiades yıldız kümeleri net bir şekilde görülebiliyor. Arild Heitmann (Norveç) Dünya ve uzay kategorisi ikincisi. Kuzey ışıkları Dünya'nın manyetik alanının değişken sınırlarını görünür hale getirirken, Nordland Fylke'de ortaya bu inanılmaz görüntüler çıkıyor. Steven Christenson (ABD) İnsanlar ve uzay kategorisi özel ödül ikincisi. Fotoğrafçı Haziran 2011'de Yosemite'ta dolaşırken ormanın ortasında kaybolan bu iki dağcıyla karşılaşmış. Fotoğrafta yıldızlar dışındaki tek ışık kaynağı minik bir el feneri. Laurent V. Joli-Coeur (Kanada) Genç astronomi fotoğrafçısı kategorisi ikincisi. Ay'ın gündüz gökyüzünde çekilmiş birçok yüksek çözünürlüklü fotoğrafı yan yana getirilerek renkli bir mozaik oluşturulmuş. Rogelio Bernal Andreo (ABD) Derin uzay kategorisi ikincisi. Süpernova artığı Simeis 147, 40 bin yıl önce patlayan dev bir yıldızın parçalarından oluşuyor. Simeis 147'ye spagetti nebula da deniyor. Luc Perrot (Fransa) Dünya ve uzay kategorisi tavsiye fotoğrafı. Samanyolu, Reunion adasında ayna gibi bir göle yansıyor. Perrot bu fotoğraftaki tüm koşulların olgunlaşması için iki yıl beklemiş. Paul Haese (Avustralya) Güneş sistemimiz kategorisi tavsiye fotoğrafı. 2012 yılının belki de en büyük olaylarından bari Haziran ayında yaşanan Venüs geçişiydi. Martin Pugh (Avustralya) Yarışmanın ana birincisi ve derin uzay kategorisi birincisi. Whirlpool Galaksisi'nin bu fotoğrafı spiral kollarla en zayıf ışık kıyruklarını bir araya getiriyor. Küçük komşu galaksi de büyük galaksinin kütle çekimi nedeniyle yavaşça parçalara ayrılıyor. unja Zupanic (Hırvatistan) Şans eseri ortaya çıkan bu karede bir jet uçağı ile arkasında bıraktığı buhar izleri Güneş’le bir araya gelmiş. Ayrıca Güneş yüzeyindeki manyetik alanlar da fotoğrafta çok net görülebiliyor. Güneş 11 yıllık çevriminin sonuna yaklaştığı için son yıllarda çok fazla manyetik aktivite yaşanıyor. Miguel Claro (Portekiz) Bu fotoğrafla Dünya’nın dönüşü sırasında yıldızların gökteki konumlarının nasıl değiştiğini görebiliyoruz. Fotoğrafçının yıldızlardan korunmak için bir şemsiye kullanması da hoş bir espri olmuş. Jüpiter de sağ tarafta bir silüet olarak görülebiliyor. Tunç Tezel (Türkiye) Uludağ Milli Parkı’nda çekilen bu karede yeryüzündeki köy ve kasabaların ışıklarıyla gökyüzünde Samanyolu’nun ışıkları birbirine karışmış sanki. Thomas O’Brien (ABD) ABD’nin Utah eyaletinde bulunan Arches Milli Parkı’nda çekilen fotoğraf Perseid meteor yağmuru sırasında bir göktaşının bir anını yakalamış. Her yıl gerçekleşen Perseid, en tanınmış ve güçlü meteor yağmurlarından biri: Saatte 80 göktaşına kadar gözlemlemek mümkün ancak bu göktaşlarını kamerada yakalamak neredeyse imkansız. Tommy Eliassen (Norveç) Norveç’te bulunan Högtuva Dağı, Kuzey Işıkları altında bir başka güzel. Dünya’nın manyetik alanı bir huni vazifesi görerek Güneş Rüzgarları’ndaki parçacıkları gezegenin kutup bölgelerine çeliyor. Yerden 80 kilometre yükseklikte bu parçacıklar atmosferdeki gaz atomları ve molekülleriyle çarpışıyor. Sonuçta da oksijen için yeşil ve soluk kırmızı, azot içinse kızıl görüntüler ortaya çıkıyor. Bill Snyder (ABD) Cepheus takımyıldızında bulunan bu toz bulutu “Fil Hortumu” diye biliyor. ‘Hortum’u oluşturan yoğun toz ve gaz kümelerinin içinde yeni yıldızlar oluşuyor. Stefano de Rosa (İtalya) Arkada dolunay, önde Alpler ve Pirchiriano dağının 1000 metrelik yükseltisine kurulmuş Sacra di San Michele manastırı… İnsani, jeolojik ve astronomik zaman ölçüleri bu fotoğrafta yan yana gelmiş. Fotoğraftaki bina insan zamanıyla eski olabilir ama dünya zamanıyla yanındaki dağlara göre daha bir bebek. Ay ise milyarlarca yıldır hep aynı. Michael Sidonio (Avustralya) Çıplak gözle bakınca Orion Nebulası, Orion’un kılıcını oluşturan yıldızlar arasında ufak bir bulanıklık gibi görünüyor. Ancak teleskopla bakıldığında Nebula’nın gerçek ölçüleri ve karmaşık yapısı anlaşılabiliyor. Merkezde yeni oluşan yıldızlar patlayıp çevrelerine radyasyon saçarken tozun içinde bir boşluk oluşturarak hidrojen gazının pembe pembe parlamasına neden oluyor. David Campbell (İngiltere) Ay’ın birden fazla fotoğrafla oluşturulmuş mozaiği… Uzaydaki en yakın komşumuz olan Ay, Dünya’dan bakınca Güneş dışındaki diğer tüm gökcisimlerinden daha büyük görünüyor. Mütevazı ölçülerdeki teleskoplar Ay’ın yüzeyinde sadece bir bölgeyi görmeye izin veriyor. Dolayısıyla daha geniş alanlar için böyle mozaiklere ihtiyaç duyuluyor. JP Metsävainio (Finlandiya) Bu mozaik fotoğraf Cygnus (Kuğu) takımyıldızının içindeki geniş bir alanı kapsıyor. Büyük renkli parlak gaz bulutlarıyla, koyu renk toz çizgileri açık bir şekilde ayırt edilebiliyor. Bu ışıklar çıplak gözle görebilmemiz için çok zayıf ancak uzun pozlama süreleri ve özel filtreler sayesinde bu güzellikleri izleyebiliyoruz.