Bir sevda masalı
Futbol, Trabzonlu’nun birinci önceliğidir. Aşkıdır, tutkusudur, hevesidir. Trabzonspor, üç büyüklere karşı başkaldırının simgesidir. 7’den 70’e herkes bu sevdadan nasibini almıştır. Şampiyonluk tabii ki önemlidir ama başarısız bile olsalar bordo-mavili renkler onlar için vazgeçilmezdir.
Anadolu’da birçok taraftar şehrinin takımını tutar ancak gönlünde yatan aslan, büyüklerden bir tanesidir; Fenerbahçelidir, Galatasaraylıdır, Beşiktaşlıdır.
Ama Trabzonlu için bu farklıdır. Onlar için ille de Trabzonspor’dur. Çünkü üç büyüklere kafa tutan; bordo-mavili renklerin asaletidir.
Trabzonspor bir okuldur. Şenol Güneş’ten, Uğurcan Çakır’a, Cemil Usta’dan Abdülkadir Ömür’e ve daha yüzlercesi için bir üniversite olmuştur bu takım...
Ahmet Suat Özyazıcı, Özkan Sümer, futbol ana bilim dalının ordinaryüs profesörleridir. Onların yetiştirdiği yeni profesörler de arkalarından gelmektedir. Bunların birinci sırasında da Güneş vardır.
Futbol, Trabzonlu’nun birinci önceliğidir. Aşkıdır, tutkusudur, hevesidir. Trabzonspor, üç büyüklere karşı başkaldırının simgesidir. 7’den 70’e herkes bu sevdadan nasibini almıştır. Şampiyonluk tabii ki önemlidir ama başarısız bile olsalar bordo-mavili renkler onlar için vazgeçilmezdir.
***
Aslında iki sezon önce verilen “transfer yasağı”, Trabzon’un gencinin fırsatı olmuştur oysa... Bugün Yusuf Yazıcı bu bünyeden çıkıp Fransa’da oynuyorsa, Uğurcan Çakır kalede Türkiye’nin bir numarası olmuşsa, Abdülkadir Ömür ile Abdulkadir Parmak parmakla gösteriliyorsa, Hüseyin Türkmen ile Serkan Asan yıldız adayı olarak parlıyorsa bu yasakla ortaya çıkmadı mı?
Gelen yabancıların hepsi aynı çıkmaz ama bugün kulüp, Sörloth’tan tonlarca para kazanmadı mı? Ekuban gibi bir ofansif güç, Nwakaeme gibi bir kanat golcüsü hangi takımda var?
Ama şimdilik sorunlar yumağı içerisinde Trabzonspor... Bir yandan sportif başarısızlığın getirdiği sıkıntı, diğer yandan teknik adam kaosu bordo-mavilileri dört bir koldan sıkıştırdı.
Ancak bu sorunları da aşmayı bilir Trabzonspor... Trabzonlu inatçıdır, azimkardır fakat biraz da sabırsızdır. Fakat bu ortamda sabır göstermek ilk şarttır.
***
Böylesine şanlı bir tarihi arkasında barındıran bir kulüp için zirvede yer almamak başarısızlıktır. Bu nedenle takımın bugün puan cetvelindeki yeri, Trabzon’un iç dinamikleri içerisinde kabul edilmemektedir.
Geçen sezon kaçan şampiyonluk zaten yeteri kadar darbe vurmuştur bordo-mavililere... İkinci bir şoku, Karadeniz insanı kaldıramaz, kaldırmamalı da...
100 yıllık hikaye
Trabzonspor’un kuruluşu ve Trabzon’daki futbolun gelişimi, İdmanyurdu Kulübü’nün internet sitesinde şu sözlerle ifade edilmişti:
20 Ocak 1921’de İdmanocağı Kulübü, birkaç hafta sonra da İdmangrubu kuruldu. Aralarında tatlı bir rekabetin ilk maçı Mart 1921’de Kavak Meydan’da oynandı ve bu maçı İdmanocağı 3-0 kazandı.
Bu iki kulübe daha sonra Muallim Mektebi ve Sanayi Mektebi’nin de katılımıyla Eylül 1921’den itibaren ilk resmi ve yerel lig kuruldu. Bu ligde şampiyonluğu da İdmanocağı kazandı.
1962-63 sezonunda tüm yurtta, her ilde bir il takımı kurulması öngörülmüştü. Zamanın Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Orhan Şeref Apak, Türkiye liglerini güçlendirmek ve tüm yurda yaymak amacıyla bir seferberlik başlatmıştı. İdmangücü rekabeti o kadar fazlaydı ki bu iki kulübün bir çatı altında toplanması zor gözüküyordu. Nihayet 20 Temmuz 1966’da İdmangücü, Karadenizgücü, Martıspor ve Yolspor’un katılmasıyla Trabzon Gençlik, kırmızı-beyaz renklerle kuruldu. İdmanocağı buna karşı çıktı. Danıştay’da açtığı davayla yürütmeyi durdurma kararı aldırdı. Zamanın Beden Terbiyesi Genel Müdürü Ulvi Yenal, İdmanocağı ve İdmangücü’nün birleşmemeleri halinde iki kulübün de Türkiye 2. Ligi’ne alınmayacağını bildirdi. Bu durum Trabzonda ‘şok’ etkisi yaratmıştı. Geceli gündüzlü yapılan ve büyük tartışmalara neden olan toplantılar sonunda 2 Ağustos 1967 günü İdmanocağı ile İdmangücü birleşmesi gerçekleşti ve bordo-mavi renkli Trabzonspor; İdmanocağı, İdmangücü, Karadenizgücü ile Martıspor’un katılımıyla kurulmuş oldu.
Trabzonspor’un kuruluşunun ardından İdmanocağı, Atletizm İhtisas Kulübü olarak faaliyetine devam etti. 1972 yılında Yeşil Spor adını İdmangücü olarak değiştirmesinin ardından, 1973 yılında da İdmanocağı Atletizm İhtisas Kulübü ile KTÜ spor birleşerek futbol alanında tekrar aktif hale gelmiş ve Trabzon’un sporuna hizmet etmeye devam etmektedir.
Başkan olamadı, patron oldu!
Trabzonspor başkanlığı için Muharrem Usta ile yarışan ancak 13 farkla geride kalan Celil Hekimoğlu, 3. Lig’deki Düzyurtspor’u aldı, proje takımı yaptı. Hedef Süper Lig’e kadar yükselmek ve “Hekimoğlu” adını futbolda en üstlere çıkarabilmek.
Tarih, 6 Aralık 2015’i gösterdiğinde Trabzonspor’da kıran kırana geçen bir seçim yaşandı. Muharrem Usta, Celil Hekimoğlu ve İbrahim Hacıosmanoğlu arasında geçen yarışta Usta 3062 oy alırken, takipçisi Hekimoğlu ise 13 oy geride kaldı ve 3049 aldı.
O gün “kaybetti” gibi görünen Hekimoğlu, bugün misli.com 2. Lig’de yer alan Hekimoğlu Trabzon’un patronu... 3. Lig’de yer alan Düzyurtspor’u Hekimoğlu markasına çeviren Celil Hekimoğlu, takımın bir üst lige yükselmesini sağladı.
Galatasaray’dan Muslera’nın yedeği Batuhan Şen’i kiralık olarak takıma getiren, Burhan Eşer, Sezer Özmen, Batuhan Karadeniz, Can Erdem, İsmail Haktan Odabaşı gibi Süper Lig havasını teneffüs etmiş oyuncularla 1. Lig’e çıkmayı hedefleyen ekip, teknik direktör olarak da Trabzonsporlu eski futbolcu Osman Özköylü ile anlaştı.
misli.com 3. Lig’de yer alan Trabzon’un iki takımı Yomra ve Ofspor gibi hem bordo-mavililerden destek alan hem de Trabzonspor’a yıldız kazandırmayı amaçlayan Hekimoğlu Trabzon’un başkanı Celil Hekimoğlu bu proje takımının illa ki bu sezon 1. Lig’e ulaşma amacı taşımadıklarını ama geleceğin takımını oluşturabileceklerini dile getirdi.
Bugün birçok profesyonel takımda bulunmayan bir tesise sahip olan Hekimoğlu Trabzon, en azından play-off hedefliyor.
Ringlerin en başarılısı
Kentte ne kadar futbol en gözde branş olsa da milli boksör Busenaz Sürmeneli, elde ettiği madalyalar ve şampiyonluklarla herkesten büyük alkış almayı başardı.
Dünya Kadınlar Boks Şampiyonası’nde geçen yıl rakiplerine ringi dar eden ve zirveye çıkan milli sporcu, daha 22 yaşında olmasına rağmen boksun kraliçesi olarak görülüyor. Tek düşüncesinin her fırsatta olimpiyat madalyası olduğunu söyleyen Sürmeneli, Londra’daki elemelerin salgın nedeniyle ertelenmesine rağmen bu hedefinden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğini ifade etti.
Öte yandan Busenaz Sürmeneli’nin boksta en başarılı isim olduğu da ortaya çıktı. Sürmeneli, uluslararası müsabakalarda aldığı 9 madalya ile 1924 yılında kurulan Türkiye Boks Federasyonu tarihinde uluslararası müsabakalarda en çok madalya kazanan sporcu oldu. Sürmeneli’yi 8 madalya ile Gülsüm Tatar ve 7 madalya ile Tuğrulhan Erdemir takip ediyor.
Öte yandan başarının tek başına yetmeyeceğini belirten milli sporcunun röportajlarında gençlere tavsiyesi ise “Siz başlayın spor sizi bırakmaz...”
Okul sıralarından hentbol sahalarına
Basketbolun profesyonel anlamda rafa kaldırıldığı Trabzon’da futbolun ardından ikinci spor olarak hentbol kabul edilirdi. Trabzon Belediyespor hem kadınlarda hem de erkeklerde müthiş bir mücadele içinde bulunurdu. Ancak Trabzon Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün desteğiyle yeniden 1. Lig’e çıkan Trabzon Gençlik ve Spor Kulübü erkek takımı, tekrar belediyenin bünyesinde yer aldı ve başarılı bir döneme adım attı.
Trabzon’da hentbolda tarih yazan bir takım daha var. Ortahisar İMKB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Spor Derneği kız hentbol takımı, okul takımı hüviyetinin çok üstüne çıktı ve 2. Lig’de yerini aldı. Okul sporlarında 8 yıldır şampiyonluğu kimseye kaptırmayan bu ekip, Beden Eğitimi Öğretmeni Eyüp Kul’un önderliğinde yeni ufuklara yelken açtı. Pandemi nedeniyle bugün henüz ligleri başlayamasa da, yarın yarışa katılacaklarmış gibi hazırlanıyorlar.
Tarihlerin ne önemi var!
Trabzon’un sporcuları arasında milli judocumuz Gül Kader Şentürk’ün ayrı bir önemi var. Çünkü şehirde olimpik sporları yapanlar arasında kotaya sahip tek isim...
Türkiye’yi Tokyo’da en iyi şekilde temsil etmeyi hedefleyen Öztürk, arkadaşlarını kıskanarak başladığı judoda, sporun zirvesi olan Olimpiyat’a gitmeyi başardı. Yeter mi? Tabii ki onun gibi başarılı sporcular için yeterli değil...
2020 Tokyo Olimpiyatı’nın 2021’e ertelenmesinin eksiklerini giderme açısından daha iyi bile olduğunu söyleyen milli judocumuz, “Hedef zirve olduktan sonra tarihlerin ne önemi var” diyerek adeta bir meydan okuma gerçekleştiriyor.
Haydi Gül, kader seni şampiyon olarak yazsın, hem Türkiye hem de Trabzonlular bir kez daha gururlansın.
ÇOK ‘ÖZEL’ BİR İSİM EMRAH ÖZTÜRK
Trabzonlu ama orada daha yeni yetme futbolcular kadar tanıyanı yok. Çünkü reklamı yok, arkasında dev gibi şirketler yok. Sadece Ortahisar Belediyesi’nin verdiği bir destek ve kocaman bir yürek sahibi; Emrah Öztürk...
Paralimpik Atletizm’de Olimpiyat kotasını alabilmek için mücadele veren Öztürk, belki de en çok yarışa katılan sporcu... Daha dinlenmeye fırsat bulamadan o yarıştan bu yarışa giden ‘özel’ bir atlet...
Zihinsel engelini spor ile yenmeyi başarabilmiş, Trabzon’un çatısı altında olmasına rağmen geçinebilmek için yarışlarda ekmek arayan bir pırlanta... Çünkü o, kros ve maratonda belki en iyisi değil, ancak bu şekilde ailesini geçindirebiliyor. Ağabeyinin cezaevinde olması nedeniyle yükü üzerine alan Emrah Öztürk, kotayı aşabilirse Paralimpik Olimpiyat’ta yer alabilecek.
İskofya nedir bilir misiniz?
Trabzon’da Çarşıbaşı’nda bir kadınlar voleybol takımının adıdır İskofya... Çarşıbaşı ilçesinin Rumca isminin İskofya ya da daha sonraki ifadesiyle İskefiye olduğu belirtilir.
Biz işin spor kısmına bakalım ve Çarşıbaşı Belediyespor olarak Bölgesel Amatör Lig’de mücadele eden ve adını İskofya yapıp bugün Kadınlar Voleybol 2. Ligi 7 grupta mücadele eden takım, Trabzon’un filedeki gururu oldu. Gönül, Trabzon gibi bir kentin voleybolda çok daha iyi konumda olmasını istiyor ama bunun bile bu sene gerçekleşmesi yine de bir başarı olarak görülebilir.