DÜNYACA ünlü “Madame Tussauds” balmumu heykeller müzesi İstanbul’da da açılıyor.
İlki Londra’da açılmıştı.
10 yıllar içinde dünyanın 7 ülkesine yayıldı.
Şimdi de 9’uncusu İstanbul’da.
Küresel tarihin bütün büyük ve ünlü isimlerinin balmumu heykelleri çok uzun uğraşılarla bire bir yapılmakta.
Tüm coğrafyalarda, tüm zamanların kendi alanlarında tarihe iz bırakanlar bu müzede.
Ve elbette Atatürk’ümüz de...
TEV VE MÜREN
VEHBİ Koç’un önderliğinde Türkiye’nin en büyük işadamları tarafından kurulan TEV’e (Türk Eğitim Vakfı) Zeki Müren’in “örnek” bir katkısı olmuştur.
Bütün mal varlığını “TEV”e ve “Mehmetçik Vakfı”na bağışlamıştı.
Yaşadığı döneme göre önemli bir servet bağışıydı bu.
TEV de bu anlamlı ve derinliği olan ilişkiye gereken değeri veriyor ve bunu gösteriyor.
Geçen yıldan başlayarak 1 yıldır Zeki Müren’in ölüm yıldönümü çeşitli etkinliklerle anılmakta.
Sanatçının doğum yeri olan Bursa’dan başlayarak konserler, sergiler, açık oturumlarla “vefa” örnekleri yansıtmakta.
........................
Aslında Zeki Müren TEV’e bağış alanında tek değil.
Safiye Ayla, Adnan Saygun gibi çok önemli sanatçılar da yaşama veda etmeden önce servetlerini TEV’e bağışlamışlardı.
........................
Dün 20’nci ölüm yıldönümü nedeniyle önümüzdeki haftalarda açılması öngörülen “Madame Tussauds” müzesinde yer alacak Zeki Müren’in balmumu heykeli Bodrum’daki “müze evinde” gösterildi.
Gerçekten çok başarılı ve etkileyici...
Zeki Müren’le tanışıklığımız vardır.
Sosyal ortamlarda zaman zaman bir araya geldik.
Konserlerini izleme şansım oldu bu büyük sanatçının.
Zeki Müren’in 35-40 yaşlarındaki görüntüsünü yansıtan balmumu heykel gerçekten tıpatıp aynı...
Yanında fotoğraf çektirirken içim cız etti.
Sohbet ettiğim, müziğini dinlediğim, esprilerine, kahkahalarına tanık olduğum bir insanın balmumu heykeliyle fotoğraf çektirmek sarsıcı oluyor.
Ölümün katı, soğuk, karşı konulmaz gerçeğiyle karşı karşıya kalıvermek -yüzümdeki eğreti tebessüme bakmayın- fiske vursan çatlayacak, parçalanacak cam adama dönüştürüyor kişiyi.
MEKÂNI BÜYÜTEN ZEKİ MÜREN
ZEKİ Müren’in tüm servetiyle birlikte Mehmetçik Vakfı ve TEV’e bağışladığı Bodrum’daki bu ev, merdivenlerle çıkılan, bahçe içinde bir Bodrum yapısı.
Çiçekler coşmuş.
Eve, bahçeye Zeki Müren’in ışıklı ve neşe dolu yaşamını yansıtıyor. (*)
“Küçük” sayılabilecek bu mütevazı binada yaşadı son yıllarını Müren.
İstanbul’dan kopmuştu, artık Bodrumlu olmuştu.
Bodrum’un simgelerinden Halikarnas Disko’ya açılan yolun başlarındaki bu ev, müzik, medya, güzel sanatlar tarihini saklayan bir tarih galerisi gibi.
Yeri gelmişken belirteyim...
Zeki Müren, Mimar Sinan Üniversitesi’nden mezundur.
Hem müzik, hem güzel sanatlar bölümlerini birincilikle bitirmiştir.
Bodrum’un 1000-2000-5000 metrekarelik kaşane/malikâne/yazlık sarayları yanında bu mütevazı Bodrum evi bana göre hiç de “ufak” kalmıyor.
Tersine, Zeki Müren’li tarihi onu -gözlerimizde, yüreklerimizde- dev bir yapıta dönüştürüyor.
Servetini bıraktığı Mehmetçik Vakfı aracılığıyla nice şehit ailelerinde yuvaları ısıttı. TEV aracılığıyla nice çocuklarımızın, gençlerimizin eğitim almasına katkıda bulundu.
Işıklar içinde yaşadı, nur içinde yatsın...
........................
(*) Mehmetçik ve TEV de Zeki Müren’in kendilerine bıraktığı bu binayı Kültür Bakanlığı’na bağışladı.
KOÇ VE TEV