MuğlaÇOCUK GELİNLER ARAŞTIRMA KONUSU OLDU

ÇOCUK GELİNLER ARAŞTIRMA KONUSU OLDU

08.05.2014 - 00:18 | Son Güncellenme:

.

ÇOCUK GELİNLER ARAŞTIRMA KONUSU OLDU

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü tarafından bu yıl 17’incisi düzenlenen ‘Geleneksel Sosyoloji Günleri’ başladı. Etkinliğin ilk gününde Sosyoloji Bölümü son sınıf öğrencisi Kezban Gümüş, ‘Çocuk Gelinler’ araştırması hakkında konferans verdi.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Hasan Şen, hem Türkiye’de, hem de dünyada son dönemde bu konuda çok ciddi sorunların yaşandığını belirterek, “Çok sayıda çocuk yaşta evlenen var. Bunların genel olarak nedenlerini öğrenmeye gayret ettik. İkincisi bizim için halen çocuktur ve şu anda 25 yaşında da olsa, nasıl bir dünya içinde olduklarını, nasıl bir hapishaneye girdiklerini veya o döneme şimdiki göz ile nasıl baktıklarını araştırma gayreti içine girdik. Bunun için ulaşabileceğimiz, yakınları aracılığı ile konuşabileceğimiz insanlara ulaşmaya, onların hikayelerini anlatmaya gayret ettik. Bu insanlara ulaşmak zor oldu. Onlara ulaştıktan sonra onlar da adeta kendi yaralarını açmak için de çok rahat anlatabildiler kendilerini. Böyle bir yaraya sosyolojik olarak temas etmek istedik” dedi.
Araştırmasını memleketi Hatay’da gerçekleştirdiğini söyleyen Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Sosyoloji Bölümü son sınıf öğrencisi Kezban Gümüş, “Yaklaşık 15 çocuk yaşta gelin olmuş kadın ile görüştüm. Aileleri ve eşleri bu görüşmelere dahil etmemeye özen gösterdim. Benim çalışmak istediğim çocuk gelinlerin ne yaşadıkları idi. Araştırmamı yaparken çektiğim sıkıntı şuydu. Öncelikle herkes çekiniyordu. Kendi özellerini dışa yansıtmak istemiyorlardı. Gereken güven sağlandıktan sonra benimle görüşmeye başladılar. Ne tür sorular soracağım konusunda çekinceleri vardı. Adım açıklanacak mı? Kaynanam ve eşimin bilgisi olmasın gibi çekinceleri vardı. Gelinler bu bakımdan çok çekiniyorlardı. Ama bu konunun bir sorun olduğunu bile bilmiyorlardı. Onlara gereken bilgileri verdikten sonra kendilerini açmaya başladılar. Daha sonra bana olan güvenleri artınca başka isimler de verdiler. Araştırmam esnasında tepkiden daha çok korku vardı. Deşifre olmak istemiyorlardı. Genel olarak beklenenden daha çok çocuk gelin olduğunu gördüm. Çocuk yaşta gelin olanlar gelin olmayı bir oyun olarak, arkadaşlarına özenti, aile baskısı veya kapalı odalardan kurtuluş olarak görmüşler. Fakat eskisine nazaran yeni nesil kız çocukları bilinçlenmeye ve evlenmemek için karşı çıkmaya başlamışlar. Okumak istediklerini, o evlenen gelinler de kız çocuklarına ‘evlenmeyin, küçük yaşta eve hapsolmayın’ gibi uyarılarda bulunuyorlar. Şu an çok çocuk doğurmamaya ve bir farkındalık yaratmaya çalışıyorlar” dedi.